2025-05-10

Adam olmak mı, kendin olmak mı?

Bir erkek için "Adam olmak mı, kendin olmak mı?" Daha önemli?

Kendi gibi olmak, erk olmayı içeriyorsa, erk olmak da kabul edilmek ve özgür olmak gibi iki zıt kavramı içinde barındıyorsa, erk olamama durumu, iktidar olamama nörozunu beraberinde getirir mi?

Adam gibi adam’ bazen bir kostüm, ‘sen gibi sen’ ise bir nefes olabilir 😉
 
Ve iki soru arasında "OR" olmak zorunda mı? "AND" olamaz mı? Hem adam, hem kendin olunabiliyor mu? 

Bir erkek için "adam olmak" mı yoksa "kendin olmak" mı daha önemli sorusuna yanıt vermek, bu iki kavramın ne anlama geldiğini ve nasıl bir ilişki içinde olduğunu anlamayı gerektirir. Ayrıca, soruda belirtilen "erk olmak," "kabul edilmek," "özgür olmak" ve "iktidar olamama nörozu" gibi unsurlar ile "OR" (veya) ve "AND" (ve) arasındaki fark da bu tartışmanın önemli bir parçasıdır.

Şimdi bu soruyu adım adım ele alalım.
"Adam Olmak" ve "Kendin Olmak" Ne Anlama Geliyor?

"Adam olmak", genellikle toplumsal normlara ve beklentilere uyum sağlamayı ifade eder. Bir erkeğin "adam gibi adam" olması, toplumun ideal erkek figürüne uymasını gerektirir: sorumlu, güçlü, bağımsız ve liderlik özelliklerine sahip biri.

Bu, bir tür toplumsal kostüm gibi düşünülebilir; belirli bir rolü oynayarak kabul görmeyi amaçlar.
"Kendin olmak" ise bireysel özgünlüğe vurgu yapar. 

Kişinin kendi değerlerine, inançlarına ve duygularına sadık kalarak yaşaması, başkalarının beklentilerinden bağımsız olarak kendi yolunu çizmesidir. Bu, "sen gibi sen" olmakla ilişkilendirilir ve adeta bir nefes gibi, kişinin özgürce var olmasını simgeler.

Erk Olmak ve İki Zıt Kavram
Soruda "kendi gibi olmak, erk olmayı içeriyorsa" deniyor. "Erk olmak" burada muhtemelen "iktidar",   "erkeklik" veya "erkeksi güç" anlamına geliyor. Bu kavram, iki zıt yönü barındırır:

Kabul edilmek: Toplumsal normlara uyum sağlayarak saygınlık ve onay kazanmak.
Özgür olmak: Kendi kararlarını verme yeteneği ve bireysel özgürlüğü yaşamak.

Bu iki yön bazen çatışabilir. Örneğin, duygularını göstermekten kaçınmayı "erkeklik" sayan bir toplumda, bir erkek duygularını bastırmak zorunda kalabilir. Bu, "kabul edilmek" için "özgür olmak"tan ödün vermesine yol açar. 

Eğer bir erkek "erk olamama" durumu yaşarsa, yani bu toplumsal beklentileri karşılayamazsa, kendini güçsüz hissedebilir. Soruda bu, "iktidar olamama nörozu" olarak tanımlanıyor; yani kişinin hem toplum nezdinde hem de kendi içinde bir güç kaybı yaşaması.

"OR" mu, "AND" mi?
Soruda "adam olmak" ve "kendin olmak" arasında bir "OR" (veya) ilişkisi mi yoksa "AND" (ve) ilişkisi mi olması gerektiği sorgulanıyor. 

"OR" bir ikilem yaratır: Sanki bir erkek ya toplumsal beklentilere uyarak "adam gibi adam" olmalı ya da kendi özüne sadık kalarak "sen gibi sen" olmalıdır. Bu, bir seçim yapmayı zorunlu kılar.
"AND" ise bir uyum arar: Hem "adam olmak" hem de "kendin olmak" mümkün müdür?

Hem "Adam" Hem "Kendin" Olunabilir mi?
Evet, bir erkek için hem "adam olmak" hem de "kendin olmak" mümkündür, ancak bu bir denge gerektirir. Toplumsal beklentilerle bireysel özgünlük arasında uyum sağlamak, bu iki kavramı bir araya getirebilir. Örneğin:
Bir erkek, ailesine karşı sorumluluklarını yerine getirip işinde başarılı olurken ("adam gibi adam"), aynı zamanda hobilerine zaman ayırıp duygularını özgürce ifade edebilir ("sen gibi sen").

Bu denge, hem toplumsal saygınlığı kazanmasını hem de içsel tatmini yaşamasını sağlar.

Ancak bu dengeyi bulmak her zaman kolay değildir. Toplumsal baskılar, kişinin kendi özünden uzaklaşmasına neden olabilir. Mesela, "güçlü görünme" beklentisi, bir erkeğin zayıflıklarını gizlemesine yol açabilir ve bu, "kendin olmak" ilkesini zedeler. Bu durumda, kişi ya toplumun istediği "kostümü" giymek için kendi kimliğinden ödün verir ya da kendi kimliğini koruyarak toplumsal beklentileri reddeder. Her iki seçenek de bir tür fedakarlık içerir.

Hangisi Daha Önemli?
"Adam olmak" mı yoksa "kendin olmak" mı daha önemli sorusuna kesin bir yanıt vermek, kişiye ve onun önceliklerine bağlıdır. Ancak şu söylenebilir:
Eğer kişi yalnızca "adam olmak" peşindeyse, toplumsal kabulü kazanabilir ama kendi özünden uzaklaşarak mutsuz olabilir.

Eğer yalnızca "kendin olmak" öncelikliyse, özgürlüğünü yaşayabilir ama toplum tarafından dışlanabilir.

İdeal olan, bu ikisi arasında bir denge kurmaktır. Hem toplumsal rolleri yerine getirmek hem de kendi değerlerine sadık kalmak, bir erkeğin hem kabul edilme hem de özgür olma ihtiyaçlarını karşılar.

Sonuç
Bir erkek için "adam olmak" ve "kendin olmak" arasında bir seçim yapmak zorunda olmak yerine, bu ikisini birleştiren bir yol izlemek mümkündür.

"Adam gibi adam" olmanın getirdiği sorumluluk ve saygınlıkla, "sen gibi sen" olmanın sunduğu özgünlük ve nefesi bir arada yaşamak, kişinin kendine özgü bir denge kurmasına bağlıdır. 

"Erk olamama" veya "iktidar olamama nörozu" ise, bu dengeyi kuramamanın bir sonucu olarak ortaya çıkar. 

Dolayısıyla, önemli olan, bu iki kavramı bilinçli bir şekilde harmanlayarak hem toplumla uyumlu hem de kendine sadık bir yaşam sürmektir.

2 yorum:

Murat Özgen Ayfer dedi ki...

Evet ama "adam olmak" deyimi sadece bir erkek için değil, bir kadın için de geçerlidir. Bu, mecazî bir anlamda değerlendirilince, ADAM olmak her ne kadar bu yazıdaki sonucu içeriyorsa da aslında erdem sahibi olmak, uygun tutum ve davranışlarda bulunmak anlamına gelir. Elbette bu kez "uygun" sıfatı değerlendirme ve anlamlandırmayı gerektirir.

nevit dedi ki...

Çok teşekkür ediyorum.