Eşime hatalarını kucaklamasını söyledim.
Beni kucakladı.
Kusurların Kucaklaştığı An
“Eşime hatalarını kucaklamasını söyledim. Beni kucakladı.”
Kısa, sade ve bir o kadar da sarsıcı bir cümle. İçinde hem bir sitem, hem bir şefkat, hem de ilişkinin kırılgan ama dönüştürücü doğası var.
Bu cümlede anlatılan, sadece bir fiziksel sarılma değil; bir içgörü, bir yüzleşme, bir teslimiyet anı. Kimi zaman bir eşin hataları, sadece onun zaaflarını değil, ilişkideki eksik kalan yönleri de temsil eder. Ve bir insanın, kendi hatalarıyla yüzleşmeye karar vermesi, çoğu zaman karşısındakine duyduğu güvenin, sevginin ve bağlılığın bir göstergesidir.
Burada eşin verdiği yanıt —sarılmak— bir kabullenme biçimidir. Belki de “En büyük hatam sana yeterince iyi gelememekti.” demenin en sessiz ve en içten yoludur. Sarılma, kelimelerin ötesinde bir iletişimdir; bazen bir özür, bazen bir itiraf, bazen de “Anladım” demenin en saf hâlidir.
İlişkilerde hatalar kaçınılmazdır. Önemli olan, bu hataları sahiplenme cesaretini gösterebilmek ve o hataların ardından hâlâ birbirine sarılacak sıcaklıkta bir yer bulabilmektir. Çünkü iki insanın gerçek yakınlığı, kusursuzlukta değil; kusurlarına rağmen birbirlerini sevmeye devam etmelerinde yatar.
Ve belki de en büyük kucaklaşmalar, en derin yaraların ardından gelenlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder