Adam Phillips - Değişmeyi İstemek Üzerine: Ayrıntılı Özet
Adam Phillips’in Değişmeyi İstemek Üzerine (On Wanting to Change) adlı kitabı, psikanalitik bir perspektiften değişim arzusunun doğasını, insan hayatındaki yerini ve bu arzunun hem büyüleyici hem de korkutucu yönlerini derinlemesine inceliyor. Phillips, psikanalist kimliğiyle, bireylerin değişimle olan karmaşık ilişkisini, bu süreçte ortaya çıkan çelişkileri ve toplumsal etkileri irdeliyor. Türkçe’ye Aydın Çavdar tarafından çevrilen ve Ayrıntı Yayınları tarafından 2023’te yayımlanan bu kitap, 144 sayfalık kompakt bir çalışma olmasına rağmen yoğun ve düşündürücü bir içerik sunuyor. Kitap, Phillips’in diğer eserleriyle (örneğin, Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine, Flört Üzerine, Kreşteki Yabani) birlikte Lacivert Kitaplar serisinin bir parçası olarak yer alıyor.
Aşağıda, kitabın ana temalarını, bölümlerini ve temel argümanlarını ayrıntılı bir şekilde özetliyorum.
Kitabın Temel Konusu ve Çerçevesi
Kitap, değişimin insan hayatındaki kaçınılmazlığını ve bireylerin bu değişimi nasıl arzuladığını, yönlendirdiğini ya da ondan korktuğunu ele alıyor. Phillips, değişimi bir arzu nesnesi olarak tanımlıyor; ancak bu arzu, yalnızca tercih edilen yönde gerçekleştiğinde tatmin edici oluyor. Değişim, bireylerin hayatlarını ileriye taşıyan bir hikâye yaratma çabasının bir parçası olarak görülüyor. Ancak aynı zamanda, belirsizliği ve öngörülemezliği nedeniyle korku uyandırıcı olabiliyor. Phillips, şu temel soruları soruyor:
- Kendimiz için istediğimiz değişim türlerini nasıl keşfederiz?
- Bu değişim arzularını, başkalarının bize dayattığı değişim beklentilerinden nasıl ayırırız?
- Değişmek, gerçekten istediğimiz bir şey midir, yoksa toplumsal normların bir sonucu mu?
Phillips, psikanalitik teoriden, özellikle Freud’dan esinlenerek, değişimin bireysel ve toplumsal boyutlarını, dönüşümün psikolojik mekanizmalarını ve bu süreçte ortaya çıkan dirençleri inceliyor. Kitap, teorik bir tartış Guillemot-Navarro analizi kadar pratik öneriler de sunuyor.
Kitabın Yapısı ve Ana Bölümleri
Kitap, Phillips’in karakteristik deneme tarzında yazılmış olup, belirli bölümlerle ilerliyor. Aşağıda, kitabın öne çıkan temaları ve bölümleri özetleniyor:
1. Değişim Arzusu ve İnsan Doğası
Kitabın girişinde Phillips, değişimin insan hayatındaki yerini ve neden değişmeyi istediğimizi sorguluyor. İnsanlar, yaşamlarının sürekli bir ilerleme hikâyesi olmasını arzuluyor. Değişim, bu bağlamda, siyaset, terapi, din, spor, sanat, bilim ya da ilişkiler yoluyla aranabilir. Ancak değişim arzusu, bireyin kontrol etme isteğiyle çelişiyor; çünkü değişim, doğası gereği belirsiz ve kontrol edilemez olabiliyor. Phillips, değişimin hem bir özgürlük hem de bir kaygı kaynağı olduğunu vurguluyor.
- Alıntı: “Daima değişiyoruz ve değişme şeklimizi seçmek, hatta tasarlamak istiyoruz. Değişimin bir arzu nesnesi olduğu aşikârdır, gerçi asıl istenen değişim, tercih edilen yönde gerçekleşecek bir değişimdir.”
2. Sürpriz Değişimler
Bu bölümde Phillips, Aziz Pavlus ve Augustinus’un hikâyeleri üzerinden beklenmedik, dönüştürücü değişimlere odaklanıyor. “Sürpriz değişimler” (konversiyonlar), bireyin kendi iradesi dışında gerçekleşen köklü değişimlere işaret ediyor. Phillips, psikanalitik açıdan bu tür değişimlerin bireyin arzularını sürdürme çabasının bir biçimi olduğunu savunuyor. Örneğin, psikanaliz sürecinde hastanın serbest çağrışım yoluyla değişime “zorlandığını” ve bunun bir tür dönüşüm olduğunu öne sürüyor.
- Alıntı: “Dönüşüm, yani psikanalitik versiyonunda, değişmek zorunda kalmanın bir yoludur. Bireyin kendisini ayakta tutan arzuları sürdürme şeklidir.”
Phillips, bu bölümde psikanalizin, bireyi kendi arzularına ve değişim süreçlerine karşı nötr (yansız) bir tutum sergileyerek koruduğunu, ancak aynı zamanda bir tür “konversiyon”u teşvik ettiğini tartışıyor. Bu, psikanalizin hem özgürleştirici hem de kısıtlayıcı yönlerini sorgulayan bir argüman.
3. Toplumsal Dönüşüm ve Eleştirel Bakış
Phillips, değişim arzusunun bireysel olduğu kadar toplumsal bir boyutunun da olduğunu ele alıyor. Ancak bazı eleştirmenler, onun bu konudaki yaklaşımını yüzeysel buluyor. Örneğin, K24’teki bir incelemede, Phillips’in toplumsal dönüşüm teorisine dair fikirlerinin bilimsel olarak yeterince desteklenmediği belirtiliyor. Phillips, toplumsal değişim tartışmalarında “tipik liberal psikanalist” stereotipine düşmekle eleştiriliyor; büyük aforizmalarla süslü ancak derinlikten yoksun argümanlar sunduğu düşünülüyor.
- Alıntı: “Başka bir dünyada durum farklı olabilir, ancak burada, dünyada yaşamak değişmek demektir, mükemmel olmak ise sık sık değişmiş olmaktır.”
4. Değişime Direnç ve Psikanalitik Perspektif
Phillips, değişime direncin psikolojik kökenlerini inceliyor. İnsanlar, değişimi arzulasalar da, bilinçdışındaki korkular ve alışkanlıklar bu süreci engelleyebiliyor. Psikanaliz, bireyin bu dirençleri anlamasına ve değişimle yüzleşmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Phillips, Freud’un teorilerinden yola çıkarak, değişimin bireyin kendi arzularıyla uyumlu hale geldiğinde anlamlı olduğunu savunuyor.
Temel Fikirler ve Mesajlar
- Değişim ve Özgürlük: Değişim, bireyin özgürleşme arzusunun bir yansımasıdır, ancak bu özgürlük genellikle belirsizlik ve kaygıyla gölgelenir. Phillips, değişimin hem bireysel hem de toplumsal düzeyde bir arzu nesnesi olduğunu, ancak bu arzunun yönünün çoğu zaman dış etkilerle şekillendiğini belirtiyor.
- Psikanalitik Dönüşüm: Psikanaliz, bireyin değişim sürecini anlamasına olanak tanır, ancak bu süreç, bireyi belirli bir çerçeveye yönlendirebilir. Phillips, bu çelişkili durumu sorguluyor: Psikanaliz, özgürleştirici mi yoksa bir tür “konversiyon” mu?
- Toplumsal Baskılar ve Bireysel Arzular: Bireyin değişim arzusu, toplumsal normlar ve beklentilerle şekillenir. Phillips, bireyin kendi değişim yolunu bulmasının, başkalarının dayattığı değişimlerden sıyrılmayı gerektirdiğini vurguluyor.
- Değişimin İkiliği: Değişim, hem büyüleyici hem de dehşet verici bir kavramdır. İnsanlar, değişimi kontrol etmek ister, ancak bu kontrol çabası çoğu zaman başarısız olur.
- Öne Çıkan Alıntı: “Kendimiz için isteyebileceğimiz değişim türlerini nasıl keşfedeceğiz? Ve eğer mümkünse, bu mevcut değişim biçimlerini diğer insanların bizi ikna etmeye hevesli olduğu değişimlerden nasıl ayırabiliriz?”
Kitabın Eleştirisi ve Değerlendirme
Kitap, Phillips’in akıcı, aforizmatik ve düşünce provoke eden üslubuyla dikkat çekiyor. Psikanalitik teoriye aşina olan okurlar için Freud, Winnicott ve Lacan gibi isimlerden yapılan alıntılar ve göndermeler zengin bir okuma deneyimi sunuyor. Ancak, bazı eleştirmenler, Phillips’in fikirlerinin bilimsel bir temelden yoksun olduğunu ve yüzeysel kaldığını düşünüyor. Özellikle toplumsal dönüşüm teorisi üzerine yaptığı tartışmalar, derinlikten yoksun bulunarak eleştiriliyor.
Öte yandan, kitabın çevirisi ve redaksiyonu oldukça başarılı bulunmuş, Ayrıntı Yayınları’nın Lacivert Kitaplar serisinin kalitesini yansıttığı belirtiliyor. Kitap, kişisel gelişim ve psikoloji meraklıları için derinlemesine bir sorgulama sunarken, daha somut cevaplar arayan okurlar için tatmin edici olmayabilir.
Kitabın Okura Sunduğu Değer
Değişmeyi İstemek Üzerine, değişim kavramını hem bireysel hem de toplumsal bağlamda anlamak isteyenler için düşündürücü bir okuma sunuyor. Phillips, değişimin psikolojik ve felsefi boyutlarını ustalıkla ele alıyor, ancak kesin çözümler sunmak yerine okuru kendi sorularıyla baş başa bırakmayı tercih ediyor. Kitap, özellikle psikanalize ilgi duyanlar, değişim süreçlerini anlamak isteyenler ve Phillips’in önceki eserlerini beğenenler için keyifli bir deneyim.
- Kimlere Hitap Eder?: Psikoloji, psikanaliz, felsefe ve kişisel gelişimle ilgilenen okurlar; derinlemesine düşünmeyi sevenler.
- Okuma Deneyimi: Kitap, yoğun ve soyut bir anlatıma sahip olduğundan, dikkatli ve yavaş bir okuma gerektiriyor. Phillips’in aforizmatik tarzı, bazı okurlar için ilham vericiyken, diğerleri için fazla soyut veya dağınık gelebilir.
Sonuç
Adam Phillips’in Değişmeyi İstemek Üzerine kitabı, değişim arzusunun insan hayatındaki merkezi rolünü psikanalitik bir mercekle inceliyor. Değişimin hem bireysel hem de toplumsal boyutlarını, arzularımızı, korkularımızı ve dirençlerimizi ele alarak, okuru kendi değişim yolculuğunu sorgulamaya davet ediyor. Phillips’in Freud’dan ve diğer psikanalistlerden esinlenen fikirleri, derin düşüncelere yol açsa da, bazı eleştirmenler tarafından yeterince yapılandırılmamış bulunabiliyor. Yine de, kitabın düşündürücü soruları ve akıcı üslubu, değişim kavramına ilgi duyanlar için değerli bir kaynak sunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder