Amaca Yolculuk Ülkesi

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, "Amaca Yolculuk Ülkesi" adında bir krallık varmış. Bu krallığın en bilge kişisi, yaşlı kralın kendisiymiş. Kral, insanlara her eyleminin bir amacı olduğunu öğretir ve her hareketin, her kararın ardında bir ihtiyaç yattığını anlatırmış. Krallığın halkı bu bilgelik ışığında yaşar, yaptıkları her şeyin bir amacı olduğunu bilir, hayata bilinçle adım atarlarmış.

Bu krallıkta, Ali adında genç bir delikanlı varmış. Ali, hayatın anlamını ve yaptıklarının ardındaki gerçek amacı bulmak istiyormuş. Her gün aynı işleri yapar, ama bunların bir amaca hizmet edip etmediğini sorgulayıp dururmuş. Bir sabah, bu sorularına cevap bulmak için Kral’ın sarayına gitmeye karar vermiş.

Sarayın kapısına vardığında, Kral ona gülümseyerek bakmış ve demiş ki: “Evlat, hayatındaki her eylem bir amacı taşır. Bunu anlamak için, önce yaptıklarını ve hissettiklerini gözden geçirmen gerekir. Her adım, bir ihtiyacı karşılamak için atılır; her söz, bir hedefe yöneliktir. Şimdi seninle bir yolculuğa çıkacağız ve bunu bizzat yaşayarak öğreneceksin.”

Ali ve Kral, krallığın dışındaki ormana doğru yürüyüşe çıkmışlar. Yolda karşılarına bir kuş gelmiş ve dallardan yuva yapmaya çalışıyormuş. Kral, Ali’ye kuşu göstererek sormuş: “Bu kuş ne yapıyor, biliyor musun?” Ali biraz düşündükten sonra cevap vermiş: “Yuva yapıyor, ama neden?” Kral gülümsemiş: “Çünkü yuva, onun güvenlik ihtiyacını karşılıyor. Her eylemin bir amacı vardır, tıpkı bu kuşun yuva yapmasının güvenlik ihtiyacını karşılaması gibi.”

Yürümeye devam ederken, bir çobanın koyunlarını güttüğünü görmüşler. Ali merakla sormuş: “Çoban neden bu işi yapıyor?” Kral yine bilgece bir cevap vermiş: “Çünkü bu, onun geçim kaynağı. Çoban koyunları güderek ailesine yiyecek sağlıyor. İşte bu eylemin amacı da bir ihtiyacı, yani ailesine bakma gereksinimini karşılamak.”

Ali, her gördüğü şeyin bir amacı olduğunu fark ettikçe, kendi yaşamına daha derin bir bakışla yaklaşmaya başlamış. Yaptığı her işin, söylediği her sözün, aldığı her nefesin aslında bir hedefi olduğunu anlamış. Kral ona son bir ders vermiş: “Unutma, yaptığın her şeyin ardında bir ihtiyaç, bir amaç yatar. Bazen bu amaçları hemen göremeyiz, ama yaşamın her anı bir amaca hizmet eder.”

Ali, bu yolculuk sonunda hayatında yaptığı her eylemin bir anlam taşıdığını, her davranışının bir hedefe yöneldiğini öğrenmiş. Artık ne yaparsa yapsın, amacını bilerek ve onu anlamlandırarak adım atıyormuş.

Ve gökten üç elma düşmüş: biri amacını bulanlara, biri hayatın her anında bilinçle yaşayanlara, biri de her eyleminde içsel bir denge arayanlara…