2024-08-27

Türkiye'de Üniversite Özerkliği Raporu

European University Association, Avrupa Üniversite Birliği, 2023 Üniversite özerklik raporunun otomatik çevirisini aşağıda bulabilirsiniz. 


Türkiye'deki kamu üniversitelerinin özerkliği ve yükseköğretim sistemi

Türkiye yükseköğretim sistemi, kamu üniversiteleri, kâr amacı gütmeyen vakıf üniversiteleri ve vakıf meslek yüksekokulları gibi çeşitli türde yükseköğretim kurumlarından oluşur. Kamu üniversiteleri, ağırlıklı olarak devlet tarafından finanse edilirken, vakıf üniversiteleri devlet desteği almaz. Hem kamu hem de vakıf üniversiteleri, sırasıyla Sayıştay ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından mali denetimden geçer. Türkiye'de özel üniversite kurulması mümkün değildir.

Yükseköğretim Kanunu, hem kamu hem de vakıf üniversiteleri için geçerlidir. Ancak, vakıf üniversitelerine finansal ve idari konularda daha fazla özerklik tanıyan özel hükümler vardır. Kamu üniversitelerinde çalışanlar memur statüsündeyken, vakıf üniversitelerinde çalışanlar özel sözleşmelerle istihdam edilir. Yönetim yapıları da farklıdır; vakıf üniversitelerinde en üst karar organı mütevelli heyetiyken, kamu üniversitelerinde bu görev senatoya aittir.

Türkiye'de toplamda 208 yükseköğretim kurumu bulunmaktadır ve bunların üçte ikisi kamu üniversiteleridir. Geri kalanlar ise vakıf yükseköğretim kurumlarıdır. Türkiye yükseköğretim sistemi, şu anda yaklaşık yedi milyon öğrenciye ev sahipliği yapmaktadır ve bunların büyük çoğunluğu kamu üniversitelerinde, yaklaşık %11'i ise vakıf yükseköğretim kurumlarında eğitim görmektedir. Belirli gelişmelerin, özellikle yasal değişikliklerin, puanlama sistemine yansımayabileceği ve bu nedenle puanlama stabilitesinin sistemde bir değişiklik olmadığını gösterdiği şeklinde yorumlanmaması gerektiği belirtilmelidir.

2018 yılından bu yana, Türkiye Cumhurbaşkanı, ülkedeki tüm üniversitelerin rektörlerini seçme ve atama yetkisine sahiptir ve hakkında yasal soruşturma yürütülen bir rektörü görevden alma yetkisini de kullanabilir. Bu uygulama, Avrupa'da incelenen diğer yükseköğretim sistemlerinde bulunmamaktadır. Avrupa'da, üniversitelerin rektör seçiminde dış otoritelerin müdahalesi genellikle üniversitenin iç seçiminin resmi onaylanmasıyla sınırlıdır.

Türkiye'de rektör atama sürecine ilişkin mevcut kurallar, Avrupa üniversite camiasının kurumsal özerklikle uyumlu kabul ettiği genel ilkelerin ötesindedir. Bu nedenle, Türkiye'nin puanlaması bu bağlamda analiz edilmeli ve Autonomy Scorecard'daki (Özerklik Puan Kartı) konumu değerlendirilirken dikkatli olunmalıdır.

Kurumsal özerklik
Tüzükler
Üniversite tüzükleri, dış onay gerektirmeden değiştirilebilir; ancak bu değişikliklerin yürürlüğe girmesi için resmi gazetede yayımlanması gereklidir.

Yürütme liderliği
Önceden, rektör akademik topluluk tarafından yürütülen bir seçim sürecinden sonra Cumhurbaşkanı tarafından atanıyordu. Oylama gizli oyla yapılırdı ve oyların en az yarısını akademik personelin katılımı oluştururdu. Oylama sonucunda YÖK, en çok oy alan altı adaydan üçünü seçerek nihai karar için önerirdi. Ancak 2018'den bu yana, rektörlerin seçimi ve atanması tamamen dış kaynaklı hale gelmiştir. YÖK, adayların başvurularını toplayıp değerlendirerek Cumhurbaşkanı'na nihai atama kararı için sunmaktadır.

Vakıf üniversiteleri söz konusu olduğunda, mütevelli heyeti kendi adayını YÖK'e sunar ve bu adayın Cumhurbaşkanı tarafından atanması için önerilir. Kanun, adayın akademik bir pozisyona sahip olması ve 67 yaşından büyük olmaması gerektiğini belirtir. Rektörün görev süresi dört yıldır ve bir kez uzatılabilir. Rektörler, suçlamalar veya disiplin nedenleriyle görevden alınabilir. Rektör ve diğer üniversite yöneticileri, onları atayan makamlar tarafından görevden alınabilir. Bu nedenle, hem kamu hem de vakıf üniversitelerinde, rektörün atanması ve görevden alınması yalnızca Türkiye Cumhurbaşkanı'nın yetkisine tabidir. Bu yaklaşım, Özerklik Puan Kartı'nda incelenen sistemler arasında istisna teşkil etmektedir.

Yönetim organları
Kamu üniversitelerinde, karar alma yetkisini senato elinde tutan bir üniter yönetim modeli vardır. Senatonun üyeliği kanunla belirlenmiştir ve rektör, rektör yardımcıları, dekanlar, diğer akademik birimlerin başkanları ve her fakülte kurulu tarafından seçilen fakülte temsilcilerinden oluşur. Bazı durumlarda, öğrenciler ve dış üyeler oy hakkı olmaksızın katılabilirler. Rektörlük, günlük yönetimde senatoya destek olan yardımcı bir organ olarak, rektör, dekanlar ve fakülte kurulları tarafından seçilen üç temsilciden oluşan yürütme kuruluna sahiptir.

Son bir değişiklikle, kurulun (konsey tipi organ) başkanı ve başkan yardımcısının dış üyelerden seçilmesi gerekmektedir. Bu kişiler, üniversite senatosunun görüşü alındıktan sonra Bakanlar Kurulu tarafından atanır.

Yapılar
Fakülte veya diğer yapısal birimlerin açılması YÖK'ün onayını gerektirir. Üniversiteler, kâr amacı gütmeyen tüzel kişilikler oluşturabilir.

Mali Özerklik

Kamu Fonlarının Dağıtımı:
Türkiye, kamu fonlarının yıllık olarak kalem bazlı bir bütçe ile dağıtıldığı nadir sistemlerden biridir. Bu durum, üniversitelerin iç finansman dağılımında herhangi bir esneklik sağlamasına olanak tanımaz.


Mali Yönetim:
Kamu üniversitelerinin mali yönetimi, uygulanan düzenlemeler nedeniyle sınırlıdır. Kamu fonlarında fazlalık oluşması durumunda, bu fazlalığın kullanımı dış otoritenin onayına tabidir. Aynı şekilde, bu fonların dağıtımı da dış otoritenin iznine bağlıdır. Kamu üniversitelerinin finansal piyasadan borç alması yasaktır. Kamuya tahsis edilen mülkler de satılamaz. Vakıf üniversiteleri bu konuda daha fazla esneklik sağlasa da, 2020'den itibaren yeni gereksinimlere uymak zorundadırlar. Örneğin, en başarılı %15'lik dilimdeki öğrencileri devlet desteği olmaksızın ücretsiz okutmak zorundadırlar. Ayrıca, toplam öğrenci gelirlerinin %2'sini teminat olarak bir kamu bankasına aktarmaları gerekmektedir.

Harç Ücretleri:
2012 yılından bu yana, öğrencilerin normal öğrenim süresince herhangi bir harç ücreti ödemesi gerekmemektedir. Mezun olamayan öğrenciler, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile belirlenen bir ücret ödemek zorundadır. Üniversiteler, yabancı/uluslararası öğrenciler için harç ücretlerini belirleme esnekliğine sahiptir. Ancak, bu ücretler program maliyetlerinin en az 1.5 katı olmak zorundadır ve bu maliyetler üniversiteler tarafından Cumhurbaşkanlığı kararnamesine uygun olarak belirlenir. Harç politikalarındaki değişiklikler, 2012 öncesinde öğrencilerin finansal katkılarının gerçek maliyetlerin %10'u olarak sabitlenmiş olması nedeniyle, sistemde büyük bir mali değişikliğe yol açmamıştır.

Personel Özerkliği

İşe Alım:
Üst düzey akademik ve idari personel memur statüsündedir. Diğer personel kategorileri ise belirli süreli sözleşmelerle işe alınabilir. İdari personel alım süreçleri, merkezi olarak hükümet tarafından yürütülmektedir. YÖK, üniversitelerdeki akademik pozisyonlar için boş kadroları belirler. Ancak, bu pozisyonların işe alım süreçleri tamamen üniversiteler tarafından yürütülmektedir. Vakıf üniversiteleri ise akademik ve idari personeliyle sözleşme imzalar.



Maaşlar:
Kamu üniversitelerindeki akademik ve idari personelin maaşları, memur statüsünden dolayı merkezi hükümet tarafından belirlenir. Kamu üniversitelerinde aynı akademik unvana sahip akademik personel aynı maaşı alır. Ancak, akademik performansa dayalı ek ödemeler de yapılır. Vakıf üniversiteleri, kamu üniversitelerindeki maaşların altında maaş belirleyemez. Bu maaşlar, sözleşmelerinde belirtilir.

Kariyer:
Yükselme, yalnızca üst düzeyde bir pozisyonun boş olması durumunda mümkündür. Akademik unvan değişikliği, boş pozisyonun ilan edilmesini gerektirir. Tüm pozisyonlar ve boş kadro ilanları, YÖK onayından sonra resmi gazetede yayımlanır ve pozisyona uygun olan herkes başvurabilir. Memur statüsüne uygun olarak, profesörlerin ve doçentlerin görevden alınması sıkı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, özel sözleşmeli diğer akademik personel için geçerli değildir. Üst düzey idari personelin görevden alınması da sıkı bir şekilde düzenlenmiştir.

Akademik Özerklik

Öğrenci Kabulü:
YÖK, genel öğrenci sayısının belirlenmesinde temel bir rol oynar; ancak 2017'den bu yana kotaların belirlenmesi için daha katılımcı bir yaklaşım benimsenmiştir. Çeşitli bakanlık temsilcileri ve ticaret odaları gibi özel kuruluşlardan oluşan Yükseköğretim Danışma Kurulu, ulusal düzeyde kotalar hakkında görüş bildirir. YÖK, kotaları üniversitelerle ayrı ayrı görüşür, ancak son kararı verir. Kotaların belirlenmesinde dikkate alınan kriterler arasında öğrenci/öğretim üyesi oranı, personel nitelikleri, fiziksel ve teknik altyapı gibi faktörler bulunur. Önlisans ve lisans programlarına öğrenci kabulü, ÖSYM tarafından yapılan merkezi sınavla düzenlenir. Önlisans ve lisans seviyesindeki kabul, üniversite ve dış otorite arasında ortak düzenlenir. Üniversite senatosunun teklifi üzerine, YÖK sınav prosedürü ve kabul kriterlerine karar verir.

Güzel sanatlar, müzik ve spor gibi bazı programlarda adayların değerlendirilmesi üniversitenin yetkisindedir. Yüksek lisans ve doktora seviyesindeki kabul ise tamamen üniversiteler tarafından düzenlenir.



Diploma Programları:
Lisans, yüksek lisans ve doktora seviyelerindeki tüm akademik programların başlatılması veya sonlandırılması, üniversite senatosunun önerisi üzerine YÖK'ün onayını gerektirir. Sonlandırma, üniversite veya YÖK tarafından yetersiz öğrenci kaydı nedeniyle başlatılabilir. Üniversite senatosu, tüm derece seviyelerindeki programlar için eğitim diline karar verebilir; ancak bu konuda YÖK ile önceden müzakere edilmesi gerekmektedir.

Dış Kalite Güvencesi:
Türk Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK), 2015 yılında 'Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği' kapsamında kurulmuştur. Kurul, 2017 yılında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na eklenen 35. Maddeye göre yeniden yapılandırılmış ve idari ve mali özerkliğe sahip bir kamu tüzel kişiliği statüsü kazanmıştır. 2020 yılından bu yana YÖKAK, Avrupa Kalite Güvence Dernekleri Birliği'nin (ENQA) tam üyesidir ve 2022 yılında Avrupa Kalite Güvencesi Kaydı'na (EQAR) kayıtlı bir ajans statüsü kazanmıştır. Yasa gereği, YÖKAK, yükseköğretim kurumlarının dış değerlendirmesini yapmak, akreditasyon ajanslarının yetkilendirme ve tanıma süreçlerini koordine etmek ve Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında kalite güvencesi kültürünün içselleştirilmesini ve yayılmasını sağlamakla sorumludur. YÖKAK, şu anda iki ana dış değerlendirme programı yürütmektedir: Kurumsal Dış Değerlendirme Programı (IEEP) ve Kurumsal Akreditasyon Programı (IAP) ve bunların takip süreçleri. Statülerine bakılmaksızın tüm üniversiteler, bu programlara dahil olmak üzere YÖKAK'a yıllık öz değerlendirme raporları sunmak zorundadır. Ayrıca, yükseköğretim kurumları gönüllü program ve kurumsal değerlendirmeler için diğer kalite güvence ajanslarını seçmekte serbesttir.

Sektörden Görüşler:
YÖK'e göre, Türk yükseköğretim sistemi şu anda, mevcut üniversitelerin neredeyse yarısının son yirmi yıl içinde kurulmuş olmasıyla birlikte önemli bir genişleme döneminin ardından bir geçiş sürecindedir. Bu geçiş dönemi, Türk yükseköğretim sistemi için hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Kamu üniversitelerinin, vakıf üniversitelerine kıyasla nispeten düşük düzeyde kurumsal ve mali özerkliğe sahip olduğu gözlemlenmektedir. Kalite güvencesine ilişkin son reform, akademik özerklik alanında olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.





https://www.eua.eu/images/publications/autonomy_scorecard_country_profiles_batch_3.pdf

Hiç yorum yok: