2024-08-27

Hurri ilahisi

Hurri ilahisi, antik Mezopotamya kültürüne ait dini ve mitolojik bir şarkıdır. 

Hurri uygarlığı, M.Ö. 3. ve 2. binyıllarda Orta Doğu'da yaşayan bir halktır. Bu ilahiler, tanrılara ve tanrıçalara yapılan dualar, adaklar ve dini törenlerde söylenen şarkılar şeklinde olurdu. Hurri ilahileri, Mezopotamya’nın diğer kültürleri, özellikle de Sümerler, Akadlar ve Hititler gibi halklar üzerinde de etkili olmuştur.

Bu ilahiler genellikle tanrılarla iletişim kurmak, onları memnun etmek, koruma istemek ya da kurban törenlerini kutsamak amacıyla kullanılırdı. Hurri ilahilerinin günümüze kadar ulaşabilen örnekleri, kil tabletler üzerinde Akad çivi yazısıyla yazılmıştır. Bu ilahilerde doğa, tanrılar ve insan arasındaki ilişkiler işlenir.

Ancak "Hurri ilahisi" adı altında tek bir ilahi yoktur; Hurri halkına ait olan ve ilahi niteliği taşıyan metinler bu adla anılabilir. Aşağıdaki metin, bu tarz antik dini metinlere ait modern bir yeniden yazım, yorum ya da örnek olabilir.

-Ben (x’i getirin). kurşun biçiminde sağ ayağımda (ilahi tahtın)
-irade (arındıracaktır) ve değiştireceğim (günahkârlık).
-(Günah olduktan sonra) artık örtülmüyor ve artık değiştirilmeye gerek yok
-fedakarlığı yerine getirmiş gibi hissediyorum.

-(Bir zamanlar var) kendimi sevinir (ilah), beni kalbinden sevecek,
-getirdiğim teklif tamamen günahımı kapsayabiliyor,
-susam yağını getiriyor 3 benim adına
-çalışabilir miyim?

-Steril, verimli hale
-getirebilirler , Tahıl getirebilirler.
-O, karısı, babaya (çocukları) taşıyacak.
-Henüz çocuğu olmayan çocuklar onları taşıyabilir.

Aşağıdaki metin, bu tarz antik dini metine ait modern, daha anlaşılır ve şiirsel bir halde bir yeniden yazım örneğidir. Mesajın ruhu korunarak, akıcı bir biçimde yeniden yazılmıştır.

Hurri İlâhisi

Getirin bana gücün simgesi, sağ ayağımda ilahi bir taht gibi duran kurşunu,  
Arındıracak iradeyi, değiştireceğim günahkârlığı,  
Günah, örtülemez artık, değişmeye gerek yok,  
Fedakârlığın huzurunda, tamamlanmış hissediyorum.

Bir zamanlar, ilah sevinirdi, beni kalbinden severdi,  
Sunduğum teklif, tüm günahlarımı kaplayacak kadar güçlüydü,  
Susam yağını getirin, benim adıma,  
Çalışabilir miyim? Görevimi yerine getirebilir miyim?

Steril ve verimli kılınabilir,  
Tahıl getirilebilir, bereketli topraklarda,  
O, eşiyle birlikte, babaya çocuklarını taşıyacak,  
Henüz doğmamış olanlar bile, bir gün bu çocukları taşıyacak.


Dünyanın bilinen en eski şarkısı literatürde geçen adıyla “Bir Hurri İlahisin”, 1950′li yılların başında Suriye’nin kuzeyine rast gelen Ugarit şehrinde bulunan ve milattan önce 14. yüzyıla dayanan toprak tabletlerden çıkmıştır. California Üniversitesi’nde Asuroloji profesörlüğü yapan Anne Draffkorn Kilmer ise şarkının yorumu üzerinde tam 15 yıl çalışarak 1972 senesinde üretmiştir.
Tapınakta keşfedilen ilahi, Ugarit tanrıçası Nikkal için bestelenmiştir. Tabletlerde, ilahilerin arpla nasıl çalınacağına dair açıklamalar da mevcuttur. Arkeologların paha biçilemez kadar değerli olarak betimlediği nota tabletlerinin hepsi bugün Ulusal Şam Müzesi’nde sergilenmektedir.


Hiç yorum yok: