2024-08-18

Özgür ve bağımsız aşk

Halil Cibran, aşkın özünü ve bir ilişkinin derin sırrını keşfederken, der ki: Gerçek aşk, birbirine karışmaktan öte, iki ruhun birbirine duyduğu saygı ve özgürlükten doğar. 

Aşk, iki insanı tek bir bütün haline getirirken, aslında her birini kendi içsel potansiyeline doğru büyütür ve dönüştürür. Barack Obama’nın dediği gibi, "Yalnızlığımızı aşmamıza olanak sağlar ve eğer şanslıysak, bizi daha sağlam bir şeye dönüştürür." Ancak, bu birleşme öyle sıkı, öyle köklü olursa, o zaman aşk kırılgan hale gelir. 

Cibran, bir ömür boyu sürecek bir ilişkinin sırrını ararken, sevginin bir bağı olmaması gerektiğini söyler. Sevgi, iki ruhun kıyıları arasında hareket eden bir deniz gibi olmalıdır. 

"Birlikteliğinizde boşluklar bırakın, aranızda cennetin rüzgarları dans etsin. Birbirinizi sevin ama sevginiz bir bağ olmasın: O, ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan bir deniz gibi olsun. Her birinizin bardağını doldurun ama aynı bardaktan içmeyin. Birbirinize ekmeğinizi verin ama aynı ekmekten yemeyin. Birlikte şarkı söyleyin, dans edin ve neşelenin, ama her biriniz kendi başına da olsun, çünkü udun telleri de yalnızdır, ama aynı müzikle titreşirler."

Cibran'ın felsefesine göre, sevgi iki bireyin bir arada durduğu ama birbirine gölge etmeyen, bağımsız büyüdüğü bir birlikteliktir. "Birlikte durun, ama çok yakın durmayın; çünkü mabedin sütunları da ayrı durur ve meşe ağacı ile selvi birbirinin gölgesinde büyümez." 

Bu sözlerde, aşkın gerçek doğası saklıdır: Birlikte ama özgür, birbirine bağlı ama bağımsız, sevgiyle ama özgürce büyüyen iki ruhun dansı.

https://www.themarginalian.org/2016/09/27/kahlil-gibran-the-prophet-love-marriage/

Hiç yorum yok: