Haftalar sonra, gruptan bir arkadaşı onu ziyarete gitti. Adam, evinde tek başına, yanan bir şöminenin karşısında oturuyordu. Arkadaşı içeri girdi ve ikisi de sessizce şöminedeki alevleri 🔥 izlemeye başladı. Bir süre sonra misafir, maşa ile şöminedeki en parlak odunu seçip kenara koydu ve yerine oturdu. Ev sahibi, arkadaşının bu hareketini sessizce izliyordu. Birkaç dakika içinde o parlak odun söndü ve kararmış bir ağaç parçasına dönüştü. Misafir, odunu tekrar ateşin ortasına koyduğunda, odun hemen yeniden tutuştu ve alev aldı.
Misafir kalkmaya hazırlanırken ev sahibi ona teşekkür etti: "Bana verdiğin ders için teşekkür ederim. Yakında grubumuza geri döneceğim."
Grup içinde yer almanın önemini şöyle açıklayabiliriz: Bir grubun üyesi olduğumuzda, birbirimizden güç ve enerji alırız. Grubun üyeleri, ateşin birer parçasıdır ve birbirimizin alevini canlı tutmaktan sorumluyuz. Bu birliktelik, ateşin 🔥 sürekli yanmasını sağlar.
Farklı düşünceler ve anlaşmazlıklar bazen canımızı sıksa da önemli olan, aramızdaki sevgi ❤️ ve bağlılıktır. Bir araya gelip öğrenmek, fikir alışverişinde bulunmak, sevinç ve üzüntülerimizi paylaşmak için buradayız. Ve bilmeliyiz ki, yalnız değiliz.
Ancak yan yana durursak, birbirimizi tamamlayabiliriz—tıpkı bir zincirin 🔗 halkaları gibi.
"Hadi, bu ateşi 🔥 canlı tutalım."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder