Yıllardır, genetik ve yaşam tarzının yaşlanmayı etkilediği biliniyor. Epigenetik değişiklikler sayesinde, yaşam tarzı, stres ve çevresel faktörlerin yaşlanmayı hızlandırıp hızlandırmadığı incelenebiliyor. Bu yöntemle, DNA üzerindeki metilasyon değişiklikleri analiz edilerek biyolojik yaş tahmini yapılıyor.
ABD'de geliştirilen CheekAge, yanak hücrelerinden alınan örneklerle ikinci nesil epigenetik bir saat olarak tanıtıldı. Yapılan bir araştırmada, CheekAge'in ölüm riskini kan verisinden daha doğru tahmin edebildiği bulundu.
Araştırmada, yaşları 1921-1936 arasında doğan 1.513 kişi takip edilerek, yanak hücreleri üzerinden ölüm riski değerlendirildi. Sonuçlara göre, CheekAge yaş artışı ile ölüm oranı arasında %21’lik bir risk artışı ilişkisi bulundu.
Bu non-invaziv test, ölüm riskini ve yaşlanmayı izlemek için etkili bir araç olarak öne çıkıyor. CheekAge'in sağlığı izleme ve kişiselleştirilmiş sağlık stratejileri geliştirmede faydalı olabileceği düşünülüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder