CRISPR, genetik hastalıkları doğrudan gen düzenlemeleriyle hedefleyebilme imkanı sunduğu için biyomedikal alanda büyük bir devrim yaratmıştır. Ancak, CRISPR her ne kadar esnek olsa da büyük DNA parçalarını eklemede yetersiz kalmaktadır. Bakterilerde keşfedilen "bridge RNA" adlı moleküler yapı, bu sınırlamaları aşabilecek yeni bir gen düzenleme tekniği olarak öne çıkmaktadır.
Bridge RNA'nın Keşfi Nedir?
Bu yeni teknik, "zıplayan genler" olarak bilinen mobil genetik dizilerin doğal yeteneğinden yararlanarak büyük DNA segmentlerinin eklenmesini, silinmesini veya ters çevrilmesini sağlar. Patrick Hsu ve ekibi tarafından keşfedilen bridge RNA, iki DNA zincirini tanıyarak hedef site ve eklenecek yeni geni birbirine bağlar ve böylece bir rekombinaz enzimi ile düzenlemeyi gerçekleştirir.
Bridge RNA, bakteriyel bir transpozon olan IS110 elementinin özellikleri incelenerek keşfedilmiştir. Bu yapı, iki DNA bölgesini birleştirerek hedef ve eklenen DNA arasında bir "köprü" görevi görür.
Bridge RNA, CRISPR'ın Sınırlamalarını Nasıl Aşar?
CRISPR, yalnızca birkaç DNA bazını değiştirebilir ve düzenleme için DNA zincirlerini kırarak hücrenin doğal onarım sistemine ihtiyaç duyar. Bridge RNA ise DNA’yı kesmeden büyük genetik değişiklikler yapılmasını sağlar. Böylece, daha güvenli ve kontrollü düzenlemeler yapılabilir.
Gelecek Adımlar
Teknik şu ana kadar sadece bakterilerde test edilmiştir, ancak Hsu, insan hücrelerinde de uygulanabilmesi için çalışmalar yapmayı planlıyor. Bu teknik, kanser tedavilerinde ve kalıtsal hastalıklarda genlerin değiştirilmesi gibi birçok alanda umut vadetmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder