Uzun ömür biyoteknolojisi, yaşlanma sürecini yavaşlatma potansiyeline sahiptir. İlk çabalar 1990'larda telomeraz aktivasyonu ve kök hücre biyolojisi gibi alanlara odaklansa da, bu girişimler karmaşıklık ve yüksek maliyet nedeniyle başarıya ulaşamamıştır. Günümüzde ise BioAge Labs ve Insilico Medicine gibi şirketler, yaşlanmayla ilişkili hastalıklara yönelik tedaviler geliştirmek için yapay zekayı kullanmaktadır. Bu ilaçlar, yaşlanmanın etkileriyle mücadele edebilecek şekilde yeniden uyarlanabilir.
Bu alanda yapılan yatırımlar artmış olsa da, sigorta ve emeklilik fonları hâlâ bu alanda aktif rol almamaktadır. 2023'te yalnızca birkaç yüz milyon dolarlık yatırım yapılırken, küresel savunma harcamaları trilyonları aşmıştır. Sigorta ve emeklilik fonları gibi büyük sermaye sahiplerinin uzun ömür biyoteknolojisine yatırım yapması, sağlık maliyetlerini düşürebilir ve yaşam süresini uzatma riskiyle mücadele edebilir.
Yaşam süresini uzatma teknolojileri henüz tam anlamıyla erişilebilir olmasa da, bu biyoteknoloji alanı sağlıklı yaşam süresini uzatma konusunda umut vaat etmektedir. Uzun ömür biyoteknolojisi alanındaki gelişmeleri hızlandırarak, bu teknolojilerin herkesin yararına olmasını sağlamak için adımlar atılmalıdır. Asıl mesele yalnızca daha uzun yaşamak değil, bunu sağlıklı, adil ve sürdürülebilir bir şekilde yapmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder