2024-12-23

Işık yaymanın yolları

Bir zamanlar, uzak bir diyarda, gökyüzü her zaman gri bulutlarla kaplıydı. İnsanlar karanlıkta yaşar, bir ışık kaynağından başka hiçbir şey görmezlerdi. Bu karanlık dünyada, ışık yaymanın yalnızca iki yolu vardı: Ya bir mum gibi parlayıp, ısınan her köşeyi aydınlatır, ya da bir ayna gibi ışığı alıp, etrafa yansıtarak başkalarına ulaşmasını sağlardın.

Bir gün, bu karanlık dünyada iki farklı ışık kaynağı doğdu. Birisi, küçük ama cesur bir mumdu. O, her gece kendini tutuşturur ve etrafındaki her şeyi aydınlatırdı. Ancak, her yanmaya başladığında mumun vücudu biraz daha erir, ışığı azalmaya başlardı. Yine de, her defasında gönüllü olarak ışığını paylaşıyor, başkalarının karanlıktan kurtulmasına yardımcı oluyordu.

Diğer tarafta ise, her zaman sakin ve sabırlı bir ayna vardı. Ayna, ışığın kendisinden değil, dışarıdan aldığı ışıltıyı çevresine yansıtıyordu. O, hiçbir zaman kendi ışığını kaybetmezdi, çünkü sadece başkalarının ışığını doğru şekilde yansıtmakla görevliydi. Birçok kişi, aynanın ışığının kaynağını göremezdi, ama ayna hiçbir zaman tükenmeden çevresini aydınlatmaya devam ederdi.

Bir gün, bir fırtına koptu ve gökyüzündeki bulutlar birdenbire yerinden oynadı. Herkes, gökyüzünün açılmasını beklerken, her biri farklı şekilde ışık yaymanın yollarını sorgulamaya başladı. Mum, ışığını paylaştığı için çok yorulmuş ve neredeyse tükenmişti. Ayna ise her zamanki gibi sabırlı bir şekilde başkalarının ışığını yansıtıyordu.

Fırtına dindiğinde, gökyüzü bir anda maviye döndü. Herkes ışığın kaynağını anlamıştı. Mum, parlamak için kendini feda eden bir kahramandı. Ayna ise başkalarının ışığından faydalanarak, hiç tükenmeden her zaman ışık yaymayı başaran bir bilgeydi. İkisi de önemliydi, çünkü her biri kendi yoluyla ışığı dünyaya yayarak karanlıkları aydınlatıyordu.

Ve o günden sonra, insanlar ışığı yaymanın her iki yolunu da anlamış ve her iki yolu da takdirle kabul etmişlerdi. Çünkü karanlık dünyada, ya bir mum gibi yanıp ısınmalı, ya da bir ayna gibi ışığı yansıtmalıydılar. Her yolun farklı bir güzelliği vardı ve her ikisi de bir arada, dünyayı aydınlatıyordu.


Hiç yorum yok: