Yürek Aynasında Uyuyan Prens
Bir zamanlar, uzak bir diyarda, her şeyin mükemmel göründüğü bir krallık vardı. Ancak bu krallığın genç prensi Kerem, her sabah kalbinin derinliklerinde bir boşlukla uyanıyordu.
Sarayın ihtişamı, şölenlerin neşesi, hatta halkının sevgisi bile bu hissi dolduramıyordu.
Bir gün, yaşlı bir bilge saraya geldi. Prens Kerem’in gözlerindeki huzursuzluğu fark etti ve ona şunları söyledi:
"Bakışın ancak kendi yüreğine bakabildiğinde netleşir. Dışarıya bakan hayal görür, kendi içine bakan gerçeği görür ve uyanır."
Kerem, bilgenin sözlerinden etkilenmişti ama ne anlama geldiğini anlayamamıştı. Bilge, prensin eline küçük bir ayna verdi ve şöyle dedi:
"Bu ayna sana kendi yüreğini gösterecek. Ama gerçeği görmek istiyorsan önce yüreğine yolculuk etmelisin."
Yüreğe Yolculuk
Prens, bilgenin sözleri üzerine düşünerek aynaya baktı. Ancak aynada yalnızca kendi yüzünü gördü. Bir şeylerin eksik olduğunu hissetti ve aynanın sırrını çözmek için yola çıkmaya karar verdi.
İlk durağı, krallığın en yüksek dağı oldu. Orada, bulutların arasında bir kartal 🦅 ona şunları söyledi:
"Prens Kerem, dışarıdaki güzelliklere hayran olmak kolaydır. Ama saflaştırılacak gerçeği görmek istiyorsan gözlerini kapat ve yüreğinin derinliklerini dinle."
Kerem, kartalın dediğini yaptı. İlk kez, dış dünyanın seslerini susturup kendi içindeki fısıltılara kulak verdi.
Gerçeğin Aynası 🪞
Yolculuğunda, Kerem kendini eski bir ormanda buldu. Burada bir nehir kenarında oturan yaşlı bir kadınla karşılaştı. Kadın, nehirden bir avuç su alıp ona uzattı ve şöyle dedi:
"Bu su, yüreğinin berraklığıdır. Ama sadece sen onu bulabilirsin."
Kerem, suya baktığında kendi yansımasını değil, geçmişteki korkularını ve hayallerini gördü. O an anladı ki, yüreğine bakmak, yalnızca güzellikleri değil, aynı zamanda acıları ve hataları da kabul etmektir.
Uyanış
Günler süren içsel yolculuğunun sonunda, Kerem aynasına tekrar baktı. Ancak bu sefer yüzünü değil, yüreğinin ışığını gördü.
O ışık, ona huzur ve mutluluk getirdi. Anladı ki, dış dünyaya bakarak bir şeyleri değiştirmek mümkün değildi. Asıl değişim, kendi içinde başlıyordu.
Sarayına döndüğünde artık farklı bir prens olmuştu. Halkıyla daha samimi, sevdiklerine daha bağlıydı. Çünkü artık gerçeği biliyordu: İnsan kendi içine baktığında, en büyük hazineyi keşfeder, bu hazineye sahip olur.
Ve böylece Prens Kerem, kendi yüreğindeki hazineyi bulmuş biri olarak, krallığını sevgi ve bilgelikle yönetmeye devam etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder