2024-12-23

Yitik Ağaç ve Gölge Ülkesi

Yitik Ağaç ve Gölge Ülkesi

Bir zamanlar, Yitik Ağaç adında bir orman vardı. Bu ağaç, göğe doğru uzanan dallarıyla zamanın başlangıcından beri dimdik ayakta dururdu. Kökleri, toprağın derinliklerine kadar iner, dünyanın en gizemli sırlarını saklardı. Ancak bu ağacın hiçbir yaprağı yoktu. Dalları çıplak, gövdesi sessizdi. İnsanlar ona “Hayat Ağacı” dese de, hiçbir meyve vermezdi.

Bir gün, gölge kadar hafif bir varlık bu ağaca yaklaştı. Varlığın adı Soru’ydu. Soru, Yitik Ağaç’a baktı ve dedi ki:
“Ey kökleriyle derinlere, dallarıyla göklere ulaşan ağaç, neden yaprakların yok?”

Ağaç cevap vermedi, çünkü ağaçlar konuşmazdı. Fakat köklerinden çıkan bir su damlası, Soru’nun ayağının dibine düştü. Bu, Yitik Ağaç’ın gözyaşıydı.

Soru, bu damlaya baktı ve anlamaya çalıştı. Derken Gölge Ülkesi’nin kapıları açıldı. Sadece cesur olanların girebildiği bu ülkeye adım attı. İçeride her şey karanlık ama anlam doluydu. Taşlar şarkı söylüyor, rüzgar sırlar fısıldıyordu. Soru, Gölge Ülkesi’nin içinde yürüdü ve bir aynayla karşılaştı.

Aynanın üzerinde şu sözler yazılıydı:
“Gerçek, dallarda değil, köklerdedir.”

Soru aynaya dokunduğunda birden kendini Yitik Ağaç’ın dallarında buldu. Şimdi artık bir yaprak olmuştu. O an anladı ki, Yitik Ağaç meyve vermezdi çünkü gerçek onun içindeydi, dışarısında değil.

Gölge Ülkesi, Yitik Ağaç ve Soru; hepsi bir bütündü. Herkes kendi gölgesinde anlam buluyordu.

Ve masal burada biter ama anlam, dinleyenlerin zihninde dallanır budaklanır.

Hiç yorum yok: