Mutluluk Diyarı ve Bilgelik Taşı
Bir zamanlar, her şeyin sıradan göründüğü ama insanların içten içe arayışta olduğu bir diyarda, herkesin konuştuğu ama kimsenin bulamadığı bir efsane dolanırdı: Mutluluk Diyarı.
Bu diyarın, kimsenin keşfedemediği bir sırra ev sahipliği yaptığı söylenirdi. Söylentiye göre, orada yaşayanlar mutluluğun sırrını bulmuş ve onu bir taşa hapsetmişlerdi. Bu taş, "Bilgelik Taşı" olarak bilinir ve taşı elinde tutan kişi, ömür boyu mutluluğu tadarmış.
Bir gün, diyarın en meraklı ve cesur gençlerinden biri olan Asya, bu taşın peşine düşmeye karar verdi. Ancak, yola çıkmadan önce yaşlı bilgeyle konuşmayı düşündü. Yaşlı bilge ona şöyle dedi:
"Asya, mutluluğun sırrını arıyorsun. Ancak şunu unutma: Bu yol, dışarıda bir hazineden çok, içinde bir keşif yolculuğu volabilir."
Asya, bilgenin sözlerini yüreğine yazdı ve yola koyuldu.
İlk durağı, karanlık ormanlardı. Ormanda, sürekli şikayet eden bir tilkiyle karşılaştı. Tilki, "Mutluluk mu? O bir efsane! İnsanlar her şeyin mükemmel olmasını ister ama hiçbir zaman sahip olduklarıyla yetinmezler," dedi. Tilkinin söylediklerini dinleyen Asya, kendisine sordu: Gerçekten neyi arıyorum? Sahip olduklarımı takdir etmeyi unuttum mu?
İkinci durağında, Asya bir dağın zirvesine tırmandı. Orada, sessiz bir yaşlı kadınla karşılaştı. Kadın, Asya’ya üçgen bir ayna verdi ve dedi ki:
"Mutluluk, önce burada başlar," diyerek aynayı Asya’nın yüzüne tuttu. Asya, aynada kendi yorgun ama sevgi dolu ve umutlu gözlerini gördü. Kadının sessizliği, Asya’ya mutluluğun kendi içinde bir yolculuk olabileceğini fısıldıyordu.
En sonunda, Asya söylentilerdeki Mutluluk Diyarı’na ulaştı. Ancak şaşırtıcı bir şey fark etti: Diyar tamamen boştu. Ne taş vardı, ne de sırrı paylaşacak birileri. Sadece taş bir yazıt gördü:
"Mutluluk, arayışta değil; onu bulma yolundaki farkındalıktadır."
Asya, geri döndüğünde bilgeye bunu anlattı. Bilge gülümsedi ve şöyle dedi:
"Asıl mutluluk, yolculuklar boyunca keşfettiklerin ve kendine dair öğrendiklerindir. Sen mutluluğu buldun, çünkü ne olduğunu anladın."
O günden sonra Asya, yaşamında neşeyi ve huzuru aramaktan vazgeçmedi. Ama bu kez farklı bir şekilde: her adımında ve her nefeste. Ve herkes onu mutluluğun sırrını bilen kişi olarak hatırladı.
SON.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder