2024-07-06

Balta ve Orman

Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanın derinliklerinde, çeşitli ağaç türleri bir arada huzur içinde yaşardı. Bu ağaçlar, binlerce yıl boyunca ormanı korumuş ve onu daha da büyütmüştü. Ormanın içinde, meşe ağaçlarından çam ağaçlarına, sedirlerden ceviz ağaçlarına kadar sayısız tür vardı. Her biri kendi eşsiz yaprakları, dalları ve gövdeleriyle ormanın zenginliğini temsil ediyordu.

Bir gün, ormanın kenarına yeni bir tehlike geldi: İnsanlar. İnsanlar, ormanın kaynaklarını kullanmak ve topraklarını genişletmek için baltalarını yanlarında getirmişlerdi. Ağaçlar, bu yeni gelenlerin niyetlerini sezinlediler ama aynı zamanda insanlar arasında bir dostluk umudu da taşıyorlardı.

İnsanlar, ormanın derinliklerine doğru ilerledikçe, ağaçlar arasında bir heyecan ve korku dalgası yayıldı. Ancak insanlar, kurnazlıkla, baltalarının saplarını ağaçlardan yaparak bu ağaçların güvenini kazanmaya çalıştılar. Balta sapları tahtadandı ve ağaçlar onları kendilerinden biri olarak görmeye başladılar.

İnsanlar, ağaçlara yaklaştıklarında dostça bir tavır sergilediler. "Sizlerin yardımınıza ihtiyacımız var," dediler. "Ormanınızı daha da güzel yapacağız ve hep birlikte büyüyeceğiz." Ağaçlar, insanların bu sözlerine inandı. Meşe ağacı, "Eğer onlar bizim gibiyse, neden onlara güvenmeyelim?" diye düşündü. Çam ağacı, "Belki de bizim gibi düşünen ve hisseden birileriyle çalışmak en iyisidir," dedi.

Ancak zamanla, insanların niyetleri açıkça ortaya çıktı. İnsanlar, baltalarını kullanarak ağaçları kesmeye başladılar. Orman yavaş yavaş yok oluyordu, ama ağaçlar hala baltaya oy vermeye devam ediyordu; çünkü balta, onları sapının tahta ve kendilerinden biri olduğuna inandırmıştı. 

Ormanın ileri gelen yaşlı sedir ağacı, bu durumu fark etti ve diğer ağaçları uyarmaya karar verdi. "Arkadaşlar," dedi sedir ağacı, "Baltanın sapı tahtadandır, ama amacı bizi yok etmektir. Kendi içimizdeki tehdidi görmezden gelmemeliyiz."

Ne yazık ki, çok geç olmuştu. Ormanın büyük bir kısmı yok edilmişti. Ancak kalan ağaçlar, sedir ağacının uyarılarını dikkate alarak birleştiler ve kendilerini korumak için güçlü bir savunma oluşturdular. İnsanlara karşı direndiler ve ormanın kalan kısmını korumayı başardılar.

Bu olaydan sonra, ağaçlar arasında bir bilinç oluştu: Gerçek dostluk, sadece benzerlikten değil, samimi niyetlerden ve karşılıklı güvenden doğardı. Orman, bu dersle birlikte yeniden yeşermeye başladı ve ağaçlar, kendi içlerindeki gücü ve birlikteliği keşfettiler.

Hiç yorum yok: