Bir kurt sürüsünün içgüdüsel olarak takip ettiği kurallar insanlar için anlamlı olabilir mi?
Bu kuralların insanlara da ilham verebileceğini düşünerek bana tek tek bakalım. Yorum yapmaya değer bir şey olup olmadığını görelim.
“1. Kural: Kurt sürüsünün lideri, avlanmayı organize etme ve sürüsündeki herkesi koruma sorumluluğunu üstlenendir. Yani, sürü, yaşa bakmaksızın içgüdüsel olarak daha güçlü ve daha sorumlu olana itaat eder.”
İnsan toplumunda bir lider, topluma sürekli olarak özen gösterme tutumunu örnekleyen ve başkalarını birliğin bizim yasamız ve insan hayatta kalmasının yolu olduğuna ikna eden kişidir. Başka bir deyişle, bir lider, kişisel örnek ve birliğin grubun güvenini ve güvenliğini nasıl artırdığını göstererek grup birliğini sağlıyorsa, grup bu tür bir liderliği tanıyacaktır.
“2. Kural: Lider ne kadar güçlü ve deneyimliyse, kavgaları o kadar hızlı bastırır, sürüdeki uyumsuzluk ve saldırganlık o kadar azalır, ortam o kadar dostça olur ve grup uyumu o kadar artar.”
Hayvan ya da insan fark etmeksizin, bu kural her klan için geçerlidir. Liderler çok net, kendinden emin ve iradelerini dayatabilen kişiler olmalıdır. Aynı zamanda kavgaları, iftiraları ve diğer olumsuz ilişkileri sona erdirebilmelidirler. Lider gruba tamamen bağlılıkla hareket ederken, grup da lidere karşı belli bir ölçüde korku, saygı ve itaat hisseder.
“3. Kural: Lider sürüyü yönetir, onları tuzaklardan kurtarır, avı planlar ve başlatır, düşmana veya ava ilk atılan o olur.”
İnsanlar arasında ilk olmak, toplumda ortaya çıkan tüm darbeleri ve sorunları kabul etmek demektir. Bu, topluma ailemiz gibi yaklaşmamız ve liderin, ortaya çıkan sorundan sorumlu olan geleneksel baba gibi olması demektir. Hayvanlar arasında, sorumluluğu kabul etmeyen biri anında grubundan çıkarılır. Bu örnekten, toplumda ortaya çıkan tüm sorunlar için sorumluluk kabul etmemiz gerektiğini öğrenmemiz akıllıca olacaktır. Toplumda karşılıklı sorumluluk atmosferi, çok daha uyumlu ve barışçıl bir dünyaya doğru büyük bir değişimi tetiklerdi.
“4. Kural: Kurtlar bir sıra halinde yürürler. İlk üçü yaşlı ve hastadır. Ardından beş güçlü kurt gelir. Sonrasında korunan sürü üyeleri gelir ve ardından beş güçlü kurt daha gelir. En son lider gelir ve kimsenin geri kalmadığından emin olur. Yani, bir kurt sürüsünde lider olmak, sürünün önünde olmak değil, herkesin oraya vardığından emin olmak demektir.”
Gerçekten de, lider herkesin güvende olduğundan emin olur. Liderin gücü ve lideri değerlendirme ölçütü budur. İnsanlar için herkesin güvenliğini sağlamak daha zordur çünkü egoist hesaplar, bireysel güç motivasyonları için başkalarına zarar vermeye itebilir.
Kurtlar ise içgüdüsel olarak hareket ederler. İhtiyaçlarına dair net bir iç anlayışları vardır, oysa insanlar akıl sahibidir ve bencillik devreye girer.
Başka bir deyişle, kurtların doğasına ve çevrelerinin doğasına göre, yaşamalarının ve hayatta kalmalarının tek bir yolu vardır. Aksine, biz insanlar tek bir yolla yaşamaktan çok uzağız. Her birimiz sorumluluktan kaçmaya ve başkalarını kendi başlarına bırakmaya çalışıyoruz.
İdeal olarak, lider herkesin gerisinde kalarak onları izlemelidir. Sonuçta herkes, birbirine böyle bir şekilde bakmayı amaçlamalıdır çünkü karşılıklı özen ve sorumluluk, kendimizi kişisel, sosyal, ekonomik ve ekolojik düzeyde ortaya çıkan sayısız krizden kurtarmanın; çocukları mutlu ve güvenli yetişkinler olarak yetiştirmenin; ve genelde toplumun tüm üyelerine karşılıklı destek, teşvik ve güven atmosferi aşılamanın tek yoludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder