Bir gün, köyün gençlerinden biri olan Alara, Denge Ağacı'nın yapraklarının solmaya başladığını fark etti. Köyün yaşlılarına durumu anlattı ve birlikte nedenini bulmaya çalıştılar. Köyün en bilge kadını olan yaşlı Melike, Alara'ya dönüp şöyle dedi:
"Doğa ile uyum içinde yaşamak, yaşamımızın merkezinde olmalıdır. Ancak son zamanlarda köyümüzde bazı dengeleri kaybettiğimizi hissediyorum. Belki de Denge Ağacı bize bir mesaj vermek istiyor."
Alara, yaşlı Melike'nin sözlerini dikkatle dinledi ve köyün etrafında gezmeye başladı. Vadinin her köşesini inceleyerek köyün düzeninde bozulmalara neden olabilecek şeyleri araştırdı. Alara, köyde bazı evlerin yerlerinin değiştirildiğini, ve bundan dolayı bazı su yollarının tıkandığını, ayrıca pek çok yerde kirlilik ve çöp birikintilerinin olduğunu fark etti.
Alara, köy halkını topladı ve bulduklarını anlattı. Herkes, köydeki bu değişikliklerin Denge Ağacı'nın yapraklarının solmasına neden olabileceğini kabul etti. Hep birlikte, köydeki düzeni yeniden sağlamak için çalışmaya başladılar. Evler yeniden düzenlendi, böylece su yolları açıldı ve çöp birikintileri hep beraberce temizlendi. Ayrıca, Denge Ağacı'nın etrafına güzel çiçekler ve bitkiler ektiler.
Köy halkı, doğayla uyum içinde yaşamanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladı. Denge Ağacı'nın yaprakları tekrar yeşermeye başladı ve köyde huzur yeniden sağlandı. Alara, köy halkına dönerek şöyle dedi:
"Dengeyi sağlamak, ağacın, doğanın sesini dinlemek ve ona saygı göstermekle mümkündür. Biz, doğayla uyum içinde yaşadığımız sürece, hayatımız da dengede kalacaktır."
Bu masal, Yedi Rüzgar Vadisi'nde nesiller boyunca anlatıldı ve doğayla uyum içinde yaşamanın önemini hatırlattı. Köy halkı, dengeli yaşamı hatırlayarak, doğa ile dengede kalmayı başardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder