Tibet'in Ölüler Kitabı (Bardo Thödol): Temel Kavramlar ve Öğretiler
Özet
Bardo Thödol veya yaygın adıyla Tibet'in Ölüler Kitabı, ölüm anından itibaren bilincin yeniden doğuşa kadar olan yolculuğunu anlatan derin ve kapsamlı bir rehberdir. Eserin temel amacı, ölen kişinin bilincine, bu geçiş (Bardo) durumunda karşılaştığı tüm vizyonların, tanrıların ve dehşet verici görüntülerin aslında kendi zihninin yansımaları olduğunu hatırlatmaktır. Bu "tanıma" eylemi, korku ve karmik eğilimlerin üstesinden gelerek varlığı doğum-ölüm döngüsünden (Sangsâra) kurtarıp nihai özgürlüğe (Kurtuluş veya Nirvâna) ulaştırmanın anahtarıdır.
Metin, ölüm sonrası deneyimi üç ana evreye ayırır: ölüm anında "Saf Işık" ile karşılaşılan Chikhai Bardo, kişinin kendi zihinsel projeksiyonlarının Sakin ve Kızgın Tanrılar olarak tezahür ettiği Chönyid Bardo ve yeniden doğum arayışının başladığı Sidpa Bardo. Her aşamada, bilinçli bir tanıma ve doğru yönlendirme ile kurtuluş mümkündür.
Giriş: Bardo Thödol'ün Amacı ve Önemi
Bardo Thödol, yalnızca teorik bir metin değil, aynı zamanda pratik bir uygulamadır. Bir Lama, rahip veya ölen kişinin saygı duyduğu bir dost tarafından, bilincin bedeni terk ettiği andan itibaren kırk dokuz güne kadar sürebilen bir dönem boyunca okunur. Temel işlevi, ölüm sonrası bilincin karmaşık ve çoğu zaman korkutucu deneyimlerinde ona yol göstermek, karşılaştığı olguları anlamlandırmasına yardımcı olmak ve her fırsatta onu kurtuluşa yönlendirmektir.
Eserin Türkçeye çevirmeni Suat Tansuğ'un belirttiği gibi, metin "ölüm diye bir şey olmadığını" ve insanın evrende sönüp giden bir kıvılcım olmadığını anlatarak ölüm korkusunu ortadan kaldırmayı hedefler.
Temel mesajı basittir: "Kızgınlıktan, öfkeden, duygusal bağlılıklardan, mal hırsından kurtulun; her canlıyı sevip hizmet edin." Bu öğretiler sadece ölüye değil, aynı zamanda yaşayanlara da bir yaşam rehberi sunar. Metin, "İşitme Yoluyla Büyük Kurtuluş" olarak adlandırılır, çünkü en günahkâr varlıkların bile bu öğretileri duymak suretiyle kurtuluşa erebileceği inancını taşır.
Ölüm Sonrası Deneyimin Aşamaları: Üç Bardo
Metin, ölüm sonrası bilincin yolculuğunu, her biri kendine özgü deneyimler ve kurtuluş fırsatları sunan üç temel "Bardo" veya geçiş hâline ayırır.
Birinci Aşama: Chikhai Bardo (Ölüm Anı)
Bu, ölümün gerçekleştiği andaki deneyimdir ve kurtuluş için en büyük fırsatı sunar.
- İlkel Saf Işık (Primary Clear Light): Nefes kesildiği anda, bilinç kendi doğal, saf hâliyle karşılaşır. Bu durum, "her şeyin boş ve bulutsuz gök gibi veya çıplak zekânın, ne merkez, ne de çevresi olan şeffaf boşluğu" olarak tanımlanır. Eğer ölen kişi bu durumu tanıyabilir ve içinde kalabilirse, hiçbir ara hâlden geçmeden doğrudan Dharma-Kâya'yı (Tam Aydınlanma Hâli) elde ederek kurtulur. Bu, "Yükselen Büyük Doğru Yol" olarak bilinir.
- İkinci Saf Işık (Secondary Clear Light): Eğer ilk ve en parlak ışık tanınamazsa, bir süre sonra daha sönük olan ikinci bir Saf Işık parlar. Bu, bilincin bedenden tam olarak ayrıldığı ve "Ben ölü müyüm, değil miyim?" diye sorguladığı berrak bir ruh hâlidir. Bu aşamada bile Saf Işık'ı tanımak, karmik yanılsamalar henüz başlamadığı için kurtuluşu mümkün kılar.
İkinci Aşama: Chönyid Bardo (Realitenin Deneyimi)
Saf Işık fırsatları kaçırıldığında, bilinç üçüncü Bardo'ya girer. Bu evrede, karmik eğilimlerin bir sonucu olarak zihinsel projeksiyonlar dışsal bir gerçeklik gibi belirir. Bu dönem 14 gün sürer ve iki ana bölüme ayrılır.
- Sakin Tanrılar'ın Görüntüleri (1-7. Günler): Bu yedi gün boyunca, ölen kişinin kalp merkezinden yayılan Dhyânî-Buddhalar (Beş Mertebe'nin Tanrıları) ve yardımcıları belirir. Her gün farklı bir tanrısal toplulukla karşılaşılır.
- Yapı: Her karşılaşmada, tanrının kalbinden yayılan, göz kamaştırıcı ve parlak bir Bilgelik Işığı (örneğin, mavi, beyaz, sarı) belirir. Bu ışık, aslında bilincin kendi saf doğasının bir yansımasıdır. Aynı anda, Altı Loka'dan (varlık âlemi) birinden gelen sönük ve aldatıcı bir ikincil ışık da (örneğin, soluk beyaz, kurşunî duman) ortaya çıkar.
- Talimat: Ölüye sürekli olarak parlak Bilgelik Işığı'ndan korkmaması, ona inanması ve onunla birleşmesi; buna karşılık sönük ve cazip gelen ışığa kapılmaması telkin edilir. Sönük ışığa yönelmek, ilgili Loka'da (örneğin cehennem, hayvanlar âlemi, insanlar âlemi) yeniden doğmaya ve acı çekmeye neden olacaktır.
Gün | Görünen Ana Tanrı | Bilgelik Işığı (Tanınması Gereken) | Aldatıcı Işık (Kaçınılması Gereken) | İlgili Loka ve Zehir |
1. Gün | Bhagavân Vairochana | Parlak Mavi (Dharma-Dhâtu Bilgeliği) | Soluk Beyaz | Devalar (Aptallık) |
2. Gün | Bhagavân Vajra-Sattva | Bembeyaz (Aynaya Benzeyen Bilgelik) | Kurşunî Duman | Cehennem (Hiddet, Öfke) |
3. Gün | Bhagavân Ratna-Sambhava | Parlak Sarı (Eşitlik Bilgeliği) | Soluk Mavi-Sarı | İnsanlar (Bencillik, Kibir) |
4. Gün | Bhagavân Amitâbha | Parlak Kırmızı (Ayrım Bilgisi) | Kırmızımsı Soluk Işık | Pretalar (Bağlılık, Hasislik) |
5. Gün | Bhagavân Amogha-Siddhi | Parlak Yeşil (Her Şeyi Başaran Bilgelik) | Koyu Yeşil | Asuralar (Kıskançlık) |
6. Gün | Tüm Sakin Tanrılar (Toplu) | Dört Bilgeliğin Birleşik Işınları | Altı Loka'nın Işıkları | Tüm Altı Loka ve Beş Zehir |
7. Gün | Bilgiyi Ellerinde Tutan Tanrılar | Beş Renkli Saf Işınım | Soluk Mavi | Kaba (Hayvanlar) Dünya |
- Kızgın Tanrılar'ın Görüntüleri (8-14. Günler): Sakin Tanrılar tanınamazsa, ölen kişinin beyin merkezinden yayılan 58 adet kan içici, alevlerle çevrili ve dehşet verici Kızgın Tanrı belirir.
- Özellikleri: Bu tanrılar, Sakin Tanrıların sadece farklı bir görünüşüdür. Onların korkutucu tezahürleri, ölen kişinin kendi karmik kirlilikleri, korku ve cehaletinden kaynaklanır. Üç başlı, altı kollu, insan kafataslarından çelenkler takan bu varlıklar, aslında bilincin kendi dinamik ve güçlü yönleridir.
- Talimat: Bu aşamadaki temel talimat değişmez: "Korkma, dehşete kapılma. Bunları kendi zihninin meydana getirdiği beden şekilleri olarak kabul et." Bu varlıklar koruyucu tanrılar (Heruka'lar) olarak tanındığında, onlarla birleşilir ve anında kurtuluş gerçekleşir. Bu tanımayı yapamayanlar, korku içinde kaçarak Sangsâra'da daha da aşağılara sürüklenirler.
Üçüncü Aşama: Sidpa Bardo (Yeniden Doğuş Arayışı)
Chönyid Bardo'daki tüm tanıma fırsatları kaçırıldığında, bilinç yeniden doğmak üzere bir beden arayışına girer.
- Bardo Bedeni ve Özellikleri: Bu evredeki beden, et ve kemikten değil, arzu ve düşünceden oluşmuş bir "ışık-beden" veya "arzu-bedeni"dir. Bu bedenin olağanüstü yetenekleri vardır: engellerden (dağlar, duvarlar) geçebilir, düşünce hızıyla istediği yere gidebilir ve tüm duyu organları kusursuz çalışır. Ancak bu beden, karmik rüzgârların önündeki bir tüy gibi iradesizce oradan oraya sürüklenir. Korkunç halüsinasyonlar (dağların yıkılması, denizlerin taşması, canavarlar tarafından kovalanma) yaşar.
- Yargılanma Süreci: Bu aşamada "Ölüm Meleği" (Dharma-Râja) ile karşılaşılır. Kişiyle birlikte doğan "İyilik Perisi" iyi amelleri beyaz çakıllarla, "Kötülük Perisi" ise kötü amelleri siyah çakıllarla sayar. "Karma'nın Aynası"nda tüm eylemler açıkça görülür. Zebaniler tarafından işkence edilse de, metin bunun da bir halüsinasyon olduğunu, arzu-bedeninin ölümsüz olduğunu ve "boşluğun boşluğu yaralayamayacağını" hatırlatır.
Kurtuluş ve Yeniden Doğuş Stratejileri
Temel Prensip: Tanıma
Metnin her aşamasında vurgulanan en önemli strateji "tanıma"dır. Bardo'da karşılaşılan her şey –ışıklar, tanrılar, yargıçlar, cehennemler– dışsal varlıklar değil, bilincin kendi içsel içeriğinin, karmik eğilimlerinin ve düşünce kalıplarının yansımalarıdır. Bu temel gerçeği idrak etmek, korkuyu ve yanılsamayı ortadan kaldırarak anında kurtuluşu getirir.
"Ey soylu oğul, kendi düşünce-kalıplarını, dünyada iken yaptığın meditasyon ve ibadetlere rağmen tanımazsan, onları öğrenmemişsen, ışıklar seni şiddetle etkiler, sesler içine korku salar, ışınlar seni dehşete düşürür. Bu anahtarı bilmezsen Sangsâra'da avare dolaşıp duracaksın."
Rahim Kapısını Kapatma Yöntemleri
Yeniden doğuş kaçınılmaz göründüğünde, metin bir rahme girmeyi önlemek için beş pratik yöntem sunar:
- Koruyucu Tanrı veya Guru'yu Düşünmek: Bir koruyucu tanrıyı veya guru'yu, suda yansıyan bir ay gibi hayali bir varlık olarak düşünmek ve sonra bu imgenin eriyip gitmesine izin vererek zihni boşlukta tutmak.
- Baba ve Anayı Kutsal Varlıklar Olarak Görmek: Cinsel birleşim hâlindeki çiftleri gördüğünde, onları kendi Gurun ve Tanrısal Ana olarak görmek, onlara derin bir sevgi ve saygı duymak.
- Kıskançlık, Cazibe ve Nefreti Terk Etmek: Erkek olarak doğacaksa anaya cazibe ve babaya nefret, kadın olarak doğacaksa babaya cazibe ve anaya nefret duyulacağını bilerek, bu duyguların Sangsâra'daki acıların temel nedeni olduğunu düşünmek ve bu duygulara kapılmamaya kesin karar vermek.
- Her Şeyin Hayal Olduğunu Düşünmek: Görülen her şeyin (çiftler, fırtınalar, korkutucu sesler) rüya, serap veya bir yansıma gibi gerçek dışı ve asılsız olduğunu derinlemesine tefekkür etmek.
- Saf Işık Üzerinde Yoğunlaşmak: Tüm cevherlerin kendi zihninden ileri geldiğini ve bu zihnin doğmamış, ölümsüz ve boş olduğunu düşünerek zihni doğal ve yaratılmamış hâlinde bırakmak.
İyi Bir Doğum Seçme
Tüm bu yöntemlere rağmen bir rahme girmek kaçınılmazsa, metin bilinçli bir seçim yapma konusunda rehberlik eder.
- Doğum Yerinin Önceden Görülmesi: Farklı kıtaların ve varlık âlemlerinin (Loka) vizyonları belirir. Ölüye, zenginlik ve bolluk olsa bile dinin ön planda olmadığı yerlerden kaçınması, bunun yerine dinin ve ruhsal gelişimin mümkün olduğu bir insan âlemini (Güney Jambu kıtası) seçmesi öğütlenir.
- İdeal Doğum: Kişinin, "Büyük bir imparator, (...) iman sahibi bir sınıftan doğacağım. Böyle doğarak bütün canlı varlıklara hizmet edebileceğim" şeklinde bir niyetle ve özlemle tohuma girmesi tavsiye edilir.
Metnin Kökeni ve Bağlamı
Bardo Thödol, kökeni 8. yüzyılda Budizm'i Tibet'e getiren büyük üstat Padma Sambhava'ya (Guru Rinpoche) atfedilen Tantrik bir metindir. Tantrik Budizm (Vajrayana), aydınlanmaya giden yolu hızlandırmayı amaçlayan karmaşık semboller, ritüeller ve yogik pratikler içeren ezoterik bir sistemdir. Metin, bu geleneğin bir parçası olarak, ölüm sonrası deneyimlerin sembolik ve psikolojik bir haritasını sunar.
Cenaze törenlerinde, ölen kişiyi temsil etmek üzere giydirilmiş bir odun parçası veya bir tabure kullanılır. Bu nesnenin yüz kısmına, ölüyü ve beş duyu organını simgeleyen sembollerin çizili olduğu Spyang-pu adı verilen bir kâğıt yerleştirilir. Lama, Bardo Thödol'ü bu temsili varlığa hitaben okur. Törenin sonunda bu kâğıt yakılır ve alevin yanış şeklinden ölünün akıbeti hakkında bir yorum yapılır. Bu uygulama, Eski Mısır'daki "KA" heykelciklerini andırır ve metnin köklerinin Budizm öncesi Bön dinine kadar uzanabileceğine işaret eder.
Önemli Alıntılar
"Kendi parlak, boş ve Parlaklığın Büyük Bedeni'nden ayrılmaz şuurunun, ne doğumu ne de ölümü vardır. (...) Bu bilgi yeterlidir. Kendi zekânın boşluğunu Buddha hâli olarak tanımak, Buddha’nm tanrısal ruhunda saklanmaktır."
"Heyhat! Gerçeğin tecrübesi üstümde parıldarken / Görünüşlerin dehşet ve korkusu atıldıktan sonra; / Her tezahürün kendi şuurumun bir yansıması olduğunu bilmeliyim; / Bardo'daki görüntülerin gerçek tabiatının bu olduğunu bilmeliyim."
"Bedenin bir düşünce-beden olduğu için ölemez. Kafası koparılsa, derisi yüzülse bile. Gerçekten, vücudunun tabiatı 'boş'tur. Korkmana gerek yok. Ölüm Melekleri senin kendi halüsinasyonlarındır."
"Geçiş durumundaki düşünce yeteneğin, dış dünyanın hiçbir kararlı objesine dayanmadığından, az kuvvetli ve devamlı hareket hâlinde bulunduğundan, sana gelen her düşünce -imanlı veya imansız- büyük bir kudret kazanacaktır. Şu hâlde isyankâr şeylere kapılma; hangisi olursa olsun, bir ibadet şeklini hatırla."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder