Harry G. Frankfurt’un On Bullshit (Türkçeye genellikle "Saçmalık Üzerine" olarak çevrilir) adlı kitabı, 1986’da bir makale olarak yayımlanmış ve 2005’te kitap formatına dönüştürülmüştür.
Bu kısa ama etkili eser, "bullshit" (saçmalık) kavramını felsefi bir perspektiften ele alarak, onun doğasını, yalandan farkını ve modern toplumdaki yaygınlığını inceler.
Frankfurt, saçmalığın ne olduğunu, neden bu kadar yaygın olduğunu ve bunun ahlaki ve toplumsal sonuçlarını sorgular.
Saçmalık
Frankfurt, kitaba "bullshit" teriminin günlük dilde sıkça kullanıldığını ancak felsefi olarak yeterince incelenmediğini belirterek başlar.
Ona göre, saçmalık, modern toplumda o kadar yaygın bir olgudur ki, ciddi bir analizi hak eder.
Kitap, bu kavramı tanımlamak, yalanla karşılaştırmak ve saçmalığın neden ortaya çıktığını anlamak için sistematik bir yaklaşım benimser.
Saçmalık Nedir?
Frankfurt, saçmalığı, bir kişinin gerçeğe veya doğruya kayıtsız kalarak konuşması ya da yazması olarak tanımlar.
Saçmalık, yalandan farklıdır çünkü yalancı, gerçeği bilerek çarpıtırken, saçmalık üreten kişi (bullshitter) gerçeğe karşı ilgisizdir.
Saçmalık, ne doğru ne de yanlış olmaya çalışır; amacı, belirli bir izlenim yaratmak veya bir amacı (örneğin, ikna etmek, etkilemek) gerçekleştirmektir.
Örneğin, bir politikacının abartılı ama belirsiz vaatleri veya bir reklamın gerçekle bağını koparan iddiaları saçmalık olarak nitelendirilebilir.
Frankfurt, saçmalığın özünü şöyle açıklar: Saçmalık, gerçeğin önemini göz ardı eder ve söylemin içeriği, konuşanın niyetine hizmet ettiği sürece anlam taşır.
Bu nedenle, saçmalık, bir tür sahtekârlıktır, ancak yalandan daha sinsi bir sahtekârlıktır çünkü yalan, en azından gerçeğe bir saygı duyar (onu çarpıtmak için gerçeği bilmesi gerekir). Saçmalık ise bu saygıyı tamamen yok sayar.
Saçmalık ile Yalan Arasındaki Fark
Frankfurt, yalan ile saçmalık arasındaki farkı netleştirmek için bir örnek kullanır. Bir yalancı, örneğin, "Dün gece ayakkabılarımı cilaladım" derken aslında bunu yapmadığını bilir ve gerçeği kasten gizler. Ancak bir saçmalık üreticisi, ayakkabı cilalama hakkında konuşurken bu eylemin gerçekten gerçekleşip gerçekleşmediğiyle ilgilenmez; onun amacı, dinleyiciyi etkilemek veya bir imaj yaratmaktır.
Bu nedenle, saçmalık, yalandan daha az hesaplanmış ama daha tehlikeli bir sahtekârlık biçimi olarak görülür.
Saçmalığın Yaygınlığı
Frankfurt, saçmalığın modern toplumda neden bu kadar yaygın olduğunu sorgular. Ona göre, saçmalık, insanların kendilerini ifade etmeye zorlandığı ama yeterli bilgi veya yetkinlik sahibi olmadığı durumlarda ortaya çıkar.
Örneğin, politikacılar, pazarlamacılar veya medya figürleri, bir konuda derinlemesine bilgi sahibi olmadan konuşmak zorunda kaldıklarında saçmalığa başvurur.
Ayrıca, demokratik toplumlarda herkesin her konuda fikir beyan etme hakkı olduğu inancı, saçmalığın artmasına katkıda bulunur. İnsanlar, sessiz kalmak yerine, bilgisizce de olsa konuşmayı tercih eder.
Frankfurt, saçmalığın özellikle reklamcılık, halkla ilişkiler ve politik söylem gibi alanlarda yaygın olduğunu belirtir.
Bu alanlarda, gerçeklikten çok algı yönetimi ön plandadır. Saçmalık, dinleyiciyi veya izleyiciyi etkilemek için kullanılan bir araçtır ve içeriğin doğruluğu ikincil bir meseledir.
Saçmalığın Ahlaki ve Toplumsal Sonuçları
Frankfurt, saçmalığın ahlaki bir sorun olduğunu savunur çünkü gerçeğe kayıtsızlık, bireylerin ve toplumların rasyonel düşünme yeteneğini aşındırır. Saçmalık, insanları gerçekle bağlarını koparmaya teşvik eder ve bu, uzun vadede entelektüel dürüstlüğü ve toplumsal güveni zedeler. Saçmalık, yalnızca yanlış bilgi yaymakla kalmaz, aynı zamanda gerçeğin önemini sorgulayarak anlam arayışını baltalar.
Felsefi ve Pratik Çıkarımlar
Kitabın sonunda Frankfurt, saçmalığın kaçınılmaz olduğunu kabul etse de, bireylerin daha dürüst ve gerçeğe bağlı bir söylem geliştirmesi gerektiğini savunur.
Ona göre, saçmalığa karşı mücadele, entelektüel dürüstlüğü ve samimiyeti teşvik etmekle mümkündür. Ancak, modern toplumun karmaşıklığı ve bilgi bombardımanı, bu ideale ulaşmayı zorlaştırır.
Ana Fikirler
- Saçmalık, Gerçeğe Kayıtsızlıktır: Saçmalık, yalan gibi gerçeği çarpıtmaz; gerçeğe tamamen kayıtsızdır. Bu, onu yalandan daha sinsi bir sahtekârlık biçimi yapar.
- Saçmalık ile Yalan Farkı: Yalan, gerçeği bilerek çarpıtırken, saçmalık gerçeğin doğru ya da yanlış olmasıyla ilgilenmez; amacı izlenim yaratmaktır.
- Saçmalığın Yaygınlığı: Saçmalık, modern toplumda özellikle politikada, reklamcılıkta ve medyada yaygındır çünkü insanlar bilgi eksikliğine rağmen konuşmaya zorlanır.
- Toplumsal ve Ahlaki Tehlike: Saçmalık, gerçeğe kayıtsızlığı teşvik ederek entelektüel dürüstlüğü ve toplumsal güveni tehdit eder.
- Çözüm Önerisi: Saçmalığa karşı mücadele, bireylerin gerçeğe bağlılık ve samimiyet geliştirmesiyle mümkündür, ancak bu modern dünyada zordur.
Değerlendirme ve Bağlam
On Bullshit, kısa ama yoğun bir metindir ve Frankfurt’un mizahi ama keskin üslubu, konuyu hem erişilebilir hem de derinlemesine düşündürücü kılar.
Kitap, özellikle bilgi çağında, sosyal medyanın ve popülist söylemlerin yükselişiyle daha da önem kazanmıştır.
Günümüzde, "post-truth" (hakikat sonrası) dönemi tartışmalarıyla birlikte, Frankfurt’un saçmalık analizi oldukça günceldir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder