2012 yılında, 7 yaşındaki Emily Whitehead, akut lenfoblastik lösemi (ALL) nüksüyle savaşmak için öncü bir tedavi olan CAR-T hücre tedavisini alan ilk çocuk hastaydı. 12 yıl sonra Emily remisyona girdi ve şu anda bu tedavinin geliştirildiği Pennsylvania Üniversitesi'nde öğrenci. Ancak diğer hastalar için mücadele devam ediyor: CAR-T tedavisi gören ALL hastalarının yarısından fazlası bir yıl içinde nüks yaşıyor.
Yeni bir araştırma, bu öncü klinik deneylerden alınan örnekleri kullanarak, uzun süre hayatta kalan ALL hastalarının CAR-T hücrelerinin diğerlerinden farklı bir profile sahip olup olmadığını inceledi. Yapılan çalışmada, sağ kalan hastaların CAR-T hücrelerinde, genellikle parazitlere karşı devreye giren tip 2 bağışıklık tepkisine özgü olan IL-4 gibi bazı proteinlerin bulunduğu görüldü.
Araştırmacılar, tip 2 bağışıklık faktörlerinin sekiz yıllık nükssüz remisyonla anlamlı bir ilişki içinde olduğunu tespit etti. Her ne kadar bu bulguların nedensel bir ilişkiyi kanıtlamasa da, IL-4'ün T hücrelerinin metabolizmasını değiştirerek kanserle mücadelelerini "canlandırabileceği" öne sürüldü.
Fareler üzerinde yapılan bir başka çalışma, tip 1 ve tip 2 bağışıklık tepkilerinin bir arada kullanıldığı tedavilerin, yalnızca tip 1'e odaklanan tedavilere kıyasla daha yüksek başarı oranına sahip olduğunu gösterdi. Özellikle IL-4'ün T hücrelerine enerji sağlayarak onları yeniden aktif hale getirdiği ortaya çıktı.
Bu iki çalışma, tip 1'e dayalı kanser immünoterapisi yaklaşımını sorgulatabilir ve tip 2 bağışıklık faktörlerinin entegrasyonu ile gelecekteki kanser tedavilerine yeni bir bakış açısı kazandırabilir.
https://doi.org/10.1038/s41586-024-07762-w
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder