Don Miguel Ruiz’in “Dört Anlaşma” kitabında geçen “eski anlaşmaları unut” kavramı ile SuperEgo, toplumsal vicdan, özgür vicdan ve ego gibi psikolojik kavramlar arasındaki bağlantıları ve Ruiz’in önerdiği dört yeni anlaşmanın bu kavramlarla ilişkisini ayrıntılı bir şekilde ele alabiliriz.
Eski Anlaşmaları Unutmak ve SuperEgo
Don Miguel Ruiz, “eski anlaşmaları unut” derken, bireyin çocukluktan itibaren aile, toplum ve kültür tarafından kendisine dayatılan inanç ve davranış kalıplarını sorgulamasını ve gerektiğinde bunlardan kurtulmasını kasteder. Bu eski anlaşmalar, bireyin kendine ve dünyaya dair algısını şekillendiren, genellikle bilinçdışı düzeyde işleyen kurallardır. Örneğin, “yeterince iyi olmalısın” ya da “başkalarının beklentilerini karşılamalısın” gibi inançlar, bireyin hayatına yön verebilir.
Psikanalitik kuramda SuperEgo, bireyin ahlaki ve toplumsal normları içselleştirdiği yapıdır. SuperEgo, kişinin davranışlarını toplumun kabul ettiği standartlara göre düzenler ve bir tür içsel denetleyici olarak çalışır. Çocukluk döneminde ebeveynlerden ve çevreden öğrenilen bu normlar, bireyin vicdanını ve suçluluk duygusunu şekillendirir. Ruiz’in “eski anlaşmaları unut” çağrısı, tam da bu noktada SuperEgo’nun dayattığı kalıpları sorgulamayı önerir. Birey, SuperEgo’sunun kendisine empoze ettiği kuralları fark ederek, bunların ne kadarının gerçekten kendi değerleriyle uyumlu olduğunu değerlendirebilir. Bu süreç, bireyin toplumsal baskılardan sıyrılarak daha otantik ve özgür bir benlik geliştirmesine olanak tanır.
Toplumsal Vicdan ve Özgür Vicdan
Toplumsal vicdan, bireyin toplumun ahlaki normlarına uygun davranma zorunluluğunu hissettiği durumdur. Bu, SuperEgo’nun bir yansıması olarak işler ve bireyin davranışlarını dışsal beklentilere göre şekillendirir. Örneğin, “yalan söylemek yanlıştır” ya da “başkalarına yardım etmek zorundasın” gibi kurallar, toplumsal vicdanın birer parçası olabilir. Ancak bu kurallar, bireyin kendi içsel doğrularıyla her zaman uyuşmayabilir.
Ruiz’in önerdiği yeni anlaşmalar, bireyin bu toplumsal vicdandan sıyrılarak kendi içsel rehberliğine dayalı bir özgür vicdan geliştirmesini teşvik eder. Özgür vicdan, bireyin kendi deneyimlerinden, değerlerinden ve içsel bilgeliğinden yola çıkarak etik kararlar almasını ifade eder. Ruiz’in dört anlaşması bu süreci destekler:
- Kusursuz Sözler Söylemek: Bireyin sözlerini bilinçli ve dürüst bir şekilde kullanması, kendi gerçekliğini yaratırken içsel tutarlılık sağlamasına yardımcı olur.
- Hiçbir Şeyi Kişisel Algılamamak: Bu, bireyin başkalarının sözlerini ya da davranışlarını kendi değerine bir tehdit olarak görmemesini sağlar ve toplumsal yargılardan özgürleşmesine katkıda bulunur.
- Varsayımda Bulunmamak: Gerçeklere dayalı bir algı geliştirerek bireyin zihnini yanıltıcı inançlardan arındırır.
- Her Zaman En İyisini Yapmak: Bireyin kendi kapasitesine ve anlık durumuna saygı duyarak, içsel bir tatmin ve denge hissi yaratmasını sağlar.
Bu dört anlaşma, bireyin özgür vicdanını inşa etmesine rehberlik eder ve toplumsal vicdanın dayattığı katı kuralların ötesine geçmesini mümkün kılar.
Ego ve Özgür Vicdan
Psikanalitik kuramda ego, bireyin bilinçli benliği ve kimliğidir. Ego, id (ilkel dürtüler) ile SuperEgo (toplumsal normlar) arasında bir denge kurar ve bireyin dış dünyayla ilişkisini düzenler. Ancak ego, toplumsal baskılar ya da dışsal eleştiriler karşısında kolayca zayıflayabilir ya da savunmacı bir tutum sergileyebilir.
Ruiz’in dört anlaşması, egoyu güçlendiren ve bireyin kimliğini toplumsal onaydan bağımsız bir şekilde inşa etmesine yardımcı olan araçlar sunar:
- Hiçbir şeyi kişisel algılamamak: Ego, başkalarının eleştirilerinden ya da davranışlarından etkilenmez hale gelir. Bu, bireyin kendi değerini dışsal faktörlere bağlamadan tanımasına olanak tanır.
- Varsayımda bulunmamak: Ego, gerçek dışı varsayımlarla değil, somut gerçeklerle beslenir. Bu da bireyin daha sağlam ve tutarlı bir kimlik geliştirmesini sağlar.
- Kusursuz sözler söylemek: Bireyin kendi sözleriyle uyumlu bir yaşam sürmesi, egonun içsel güvenini artırır.
- Her zaman en iyisini yapmak: Ego, mükemmeliyetçilik baskısından kurtulur ve bireyin kendi çabalarına saygı duymasını sağlar.
Bu anlaşmalar, egonun toplumsal normlara bağımlı olmaktan çıkıp, bireyin özgür vicdanına dayalı bir kimlik geliştirmesine katkıda bulunur.
Yeni Anlaşmalar ve Bireysel Özgürlük
Ruiz’in dört anlaşması, bireyin içsel özgürlüğünü artırmayı hedefler. Eski anlaşmalar, genellikle bireyi kısıtlayan ve özgürlüğünü elinden alan inançlar içerirken, yeni anlaşmalar bireyin bilinçli bir şekilde kendi düşünce ve davranışlarını seçmesine olanak tanır. Bu süreç, bireyin toplumsal normların baskısından kurtulmasını ve kendi değerlerine göre bir hayat sürmesini sağlar.
Örneğin:
- “Kusursuz sözler söylemek”, bireyin sözlerinin gücünü fark ederek kendi gerçekliğini olumlu bir şekilde şekillendirmesine yardımcı olur.
- “Hiçbir şeyi kişisel algılamamak”, bireyi başkalarının yargılarından özgürleştirir.
- “Varsayımda bulunmamak”, zihinsel berraklık sağlar ve gereksiz çatışmalardan korur.
- “Her zaman en iyisini yapmak”, bireyin kendine karşı dürüst ve şefkatli olmasını teşvik eder.
Bu dört ilke, bireyin kendi yaşamının sorumluluğunu almasını ve dışsal otoriteler yerine kendi içsel rehberliğine güvenmesini sağlar.
Sonuç
Don Miguel Ruiz’in “Dört Anlaşma” kitabında geçen “eski anlaşmaları unut” kavramı, bireyin SuperEgo’sunu oluşturan toplumsal normları sorgulamasını ve bu normlardan özgürleşerek özgür vicdanını geliştirmesini önerir. Bu süreç, bireyin egosunu güçlendirir ve toplumsal baskılardan arınmış bir kimlik inşa etmesine olanak tanır. Ruiz’in sunduğu dört yeni anlaşma—kusursuz sözler söylemek, hiçbir şeyi kişisel algılamamak, varsayımda bulunmamak ve her zaman en iyisini yapmak—bireyin içsel özgürlüğünü artırır ve toplumsal vicdanın ötesinde, kendi özgün ahlaki pusulasına dayalı bir yaşam sürmesini sağlar.
Bu yaklaşım, bireyin hem psikolojik hem de manevi açıdan özgürleşmesine yönelik güçlü bir çerçeve sunar. Ruiz’in felsefesi, SuperEgo, ego ve vicdan gibi kavramlarla derin bir bağ kurarak, bireyin toplumsal normlarla değil, kendi içsel gerçekliğiyle uyumlu bir hayat sürmesinin yollarını açar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder