2025-09-28

Şekerli İçecek Vergileri: Halk Sağlığı ve Ekonomi İçin “Kazan-Kazan” Çözümü

Şekerli İçecek Vergileri: Halk Sağlığı ve Ekonomi İçin “Kazan-Kazan” Çözümü

Dünya, bir yandan sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliği sorunuyla, diğer yandan da kronik, bulaşıcı olmayan hastalıkların (NCD) yükselişiyle karşı karşıya. Bu iki devasa sorun, özellikle de düşük ve orta gelirli ülkelerde (LMIC’ler) birbiriyle kesişerek hem toplum sağlığını hem de ekonomileri tehdit ediyor. Ancak çözüm, karmaşık uluslararası programlarda veya pahalı tedavi yöntemlerinde değil, basit ama güçlü bir araçta yatıyor: sağlık vergileri.


Yardımın Azalması ve Kendi Kendine Yeterlilik Arayışı

Küresel sağlık sistemi, uzun süredir dış yardımlara bağımlı durumda. Ancak son yıllarda ABD ve Avrupa’daki kesintiler nedeniyle bu yardımlar hızla azaldı: 2023’te 25 milyar dolar olan küresel sağlık yatırımı, 2024’te 15 milyar dolara düşerek %40 oranında geriledi. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) faaliyetlerinin durdurulması bile tek başına yaklaşık 500.000 ölüme yol açtı.

Bu durum, küresel Güney’deki ülkeleri dış yardıma bağımlılıktan uzaklaşıp kendi sağlık kapasitelerini geliştirmeye yöneltti. Gana Cumhurbaşkanı John Dramani Mahama’nın düzenlediği Afrika Sağlık Egemenliği Zirvesi veya Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame’nin öncülüğünde yürütülen yerli sağlık finansmanı girişimleri bunun göstergeleri.


Kronik Hastalık Tsunamisi ve Zararlı Ürünler

Yardım azalırken, ikinci büyük tehdit hızla büyüyor: kronik hastalıklar. Tütün, alkol ve şekerli içecekler her yıl 10 milyondan fazla insanın ölümüne yol açıyor. Bu ürünlerin yaygın tüketimi, obeziteden diyabete, kalp-damar hastalıklarından kansere kadar birçok hastalığın temel nedeni.

Bu iki soruna –yetersiz finansman ve NCD salgını– aynı anda yanıt verebilecek bir stratejiye ihtiyaç var. Cevap açık: Tütün, alkol ve şekerli içeceklere yüksek vergiler koymak.


Sağlık Vergilerinin Çifte Etkisi: Gelir ve Sağlık

Sağlık vergileri, hem devletlere yeni gelir kaynakları yaratır hem de zararlı ürünlerin tüketimini azaltır. 2024 yılında yayımlanan bir rapora göre, bu ürünlerin fiyatlarını %50 artıracak vergiler uygulanırsa, sadece 5 yılda 3,7 trilyon dolar gelir elde edilebilir. Bunun 2,1 trilyon doları düşük ve orta gelirli ülkelere gidecek ve bu ülkelerde sağlık harcamalarını %40 artırabilecektir.

Vergi artışlarının sağlık üzerindeki etkileri de dramatik olur:

  • 100 milyondan fazla insan sigarayı bırakır.
  • Alkol ve şekerli içecek tüketimi belirgin biçimde düşer.
  • 50 yılda 50 milyon hayat kurtarılır.

Başarı Örnekleri: Kanıt Ortada

Sağlık vergilerinin başarısı dünyadaki örneklerle kanıtlanmış durumda:

  • Filipinler’de tütün vergilerindeki artış, 2012’de 1 milyar dolar olan geliri 2022’de 2,9 milyar dolara çıkardı. Bu gelir, evrensel sağlık sigortasının finansmanında kullanıldı.
  • Pakistan, 2022-23 döneminde tütün vergisini artırarak gelirini bir yılda %50 artırdı.
  • Litvanya’da ardışık alkol vergisi artışları, devletin toplam vergi gelirinin %3’ünü oluşturdu ve tüketimde azalma sağladı.
  • Meksika’da 2014’te getirilen şekerli içecek vergisi, uygulama maliyetinin her 1 doları karşılığında 4 dolar sağlık tasarrufu sağladı.

Engeller: Endüstriyel Lobi Gücü

Tüm bu başarılara rağmen sağlık vergileri hâlâ birçok ülkede yetersiz. Bunun en büyük nedeni, güçlü şirket lobileridir. Tütün sektörü, sadece 2022 yılında Avrupa Birliği kurumlarını etkilemek için 19 milyon avro harcadı. Bu lobiler, vergi politikalarını sulandırmak veya geciktirmek için yoğun çaba gösteriyor.

Ancak bu çabaların gerçeği değiştirmesine izin veremeyiz: Sağlık vergileri etkilidir, ekonomik olarak sürdürülebilirdir ve geniş halk desteğine sahiptir.


Sonuç: Cesur Adımlar Atma Zamanı

Sağlık sistemlerinin çöküşünü önlemek ve milyonlarca insanın hayatını kurtarmak için güçlü adımlar atmak gerekiyor. Tütün, alkol ve şekerli içeceklere uygulanacak yüksek vergiler, yalnızca gelir yaratmakla kalmaz, aynı zamanda hastalığı önler, sağlık harcamalarını azaltır ve yaşam kalitesini artırır.

Bu nedenle dünya liderlerinin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda alacakları karar, yalnızca mali bir mesele değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur. Sorun “vergiler etkili mi?” değil; gerçek soru şudur:

👉 Liderler, ne kadar cesur davranmaya hazır?


İşte bu yüzden, şekerli içecekler gibi zararlı ürünlere getirilecek sağlık vergileri yalnızca halk sağlığı açısından değil, ekonomik sürdürülebilirlik açısından da “kazan-kazan” niteliğindedir.


Hiç yorum yok: