2025-03-22

Bilim hiçbir şeyi açıklamadı; ne kadar çok şey bilirsek dünya o kadar fantastik hale geliyor

Bilim hiçbir şeyi açıklamadı; ne kadar çok şey bilirsek dünya o kadar fantastik hale geliyor ve etrafımızdaki karanlık o kadar derinleşiyor.

Aldous Huxley

Aldous Huxley’nin bu sözü, bilimsel bilginin doğası ve insan anlayışının sınırları üzerine derin bir tefekkür sunuyor. Huxley, bilimin evreni açıklamaktan çok, onun gizemini ve karmaşıklığını artırdığını öne sürüyor gibi görünüyor. Bu fikir, birkaç farklı açıdan ele alınabilir.

Öncelikle, bilim gerçekten de birçok soruyu yanıtlamış olsa da, her yeni keşif genellikle daha fazla soru doğurur. Örneğin, Newton’un yerçekimi yasaları gezegenlerin hareketlerini açıklarken, Einstein’ın görelilik teorisi bize zamanın ve uzayın bükülmesi gibi daha akıl almaz kavramlar sundu. Kuantum mekaniği ise, mikro dünyada olasılıkların ve belirsizliklerin hüküm sürdüğü bir gerçeklik ortaya koydu. Bilgi arttıkça, evrenin “fantastik” doğası da katlanarak büyüyor; çünkü her cevap, daha derin bir bilinmezin kapısını aralıyor.

Huxley’nin “çevreleyen karanlık” ifadesi ise, bilinmeyenin uçsuz bucaksızlığını ima ediyor olabilir. Bilim, aydınlattığı her alanla birlikte, henüz dokunulmamış olanın ne kadar büyük olduğunu da gösteriyor. Mesela, evrenin %95’inin karanlık madde ve karanlık enerji gibi hâlâ tam anlamıyla kavrayamadığımız unsurlardan oluştuğunu öğrenmek, hem hayranlık uyandırıcı hem de bir o kadar ürkütücü. Bilimin ilerlemesi, bu karanlığı yok etmekten ziyade, onun sınırlarını daha net çiziyor.

Bir başka açıdan, Huxley’nin bu sözü, insan zihninin sınırlılığına da işaret edebilir. Belki de evreni tam anlamıyla kavrama kapasitemiz, ne kadar bilgi biriktirirsek biriktirelim, hep eksik kalacak. Bu, bilimin başarısızlığı değil, aksine onun bize sunduğu mütevazı bir gerçeklik: Ne kadar çok bilirsek, bilmediğimizin o kadar farkına varırız.

Bu düşünce, aynı zamanda bir paradoks barındırıyor: Bilim, dünyayı daha az gizemli kılmak yerine, ona hayretle bakmamızı sağlıyor. Belki de Huxley, bilimin nihai bir “açıklama” sunamayacağını, ama bize evrenin büyüsünü ve derinliğini hissettirebileceğini söylüyor. Sen ne dersin, bu söz sende nasıl bir yankı uyandırıyor?

Hiç yorum yok: