2024-12-15

İyi okurların beyin yapısı farklı mıdır?

İyi okurların beyin yapısı farklıdır.

Kitap okuma alışkanlığı azalıyor. The Reading Agency’nin araştırmasına göre, İngiltere’de yetişkinlerin %50’si düzenli olarak kitap okumuyor (2015’te bu oran %42’ydi) ve 16-24 yaş grubundaki gençlerin dörtte biri hiç kitap okuma alışkanlığı edinmemiş.

Peki bu durumun sonuçları ne olacak? İnsanların videoyu metne tercih etmesi beynimizi ya da evrimimizi etkiler mi? İyi okurların beyin yapısı nasıl farklılık gösteriyor?

Araştırma Bulguları
Neuroimage dergisinde yayımlanan çalışmamda, 1000’den fazla kişinin açık kaynaklı verilerini inceledim. Bu analiz, farklı okuma becerilerine sahip bireylerin beyin yapısında belirgin farklar olduğunu gösterdi.

Özellikle dil için önemli olan sol yarımküredeki iki bölge, iyi okurlarda farklılık gösteriyordu:

  1. Sol Temporal Kutup
    Bu bölge, anlamlı bilgiyi ilişkilendirme ve kategorize etme işlevi görüyor. Örneğin, "bacak" kelimesinin anlamını oluştururken, görsel, duyusal ve motor bilgileri bir araya getiriyor.

  2. Heschl Girusu
    Üst temporal lobdaki bu bölge, işitsel korteksi barındırır. Daha iyi okuma becerisi, sol yarımküredeki bu bölgenin daha büyük olmasıyla bağlantılı. Bu durum, kelimeleri anlamlandırmayı ve dolayısıyla okumayı kolaylaştırıyor.

Okuma ve İşitme İlişkisi
Okuma sadece görsel bir yetenek değil. Harfleri seslerle eşleştirmek için önce dilin seslerini kavramak gerekiyor. Bu fonolojik farkındalık, çocuklarda okuma gelişiminin önemli bir öncüsüdür.

Önceki çalışmalar, sol Heschl girusunun incelmesinin disleksi ile bağlantılı olduğunu göstermişti. Ancak araştırmam, kortikal kalınlığın disleksi olan ve olmayan bireyler arasında keskin bir sınır oluşturmadığını, bunun daha geniş bir spektrum içinde yer aldığını ortaya koyuyor.

Kalınlık mı, İncelik mi Önemli?
Kortikal yapılar söz konusu olduğunda, "daha kalın" her zaman daha iyi anlamına gelmez. Örneğin, sol işitsel korteksin daha fazla miyeline (sinir ileti hızını artıran yağlı madde) sahip olduğu biliniyor. Bu durum, dil için gerekli hızlı ve kategorik işlemeyi kolaylaştırıyor. Ancak daha fazla miyelin, kortikal bölgeleri sıkıştırarak inceltebiliyor.

Beyin Yapısı ve Esneklik
Beynimiz öğrenme ve pratikle değişebilir. Örneğin, yoğun dil eğitimi alan genç yetişkinlerin dil bölgelerinde kortikal kalınlığın arttığı gözlemlenmiştir. Aynı şekilde, okumak da sol Heschl girusu ve temporal kutbun yapısını şekillendirebilir.

Sonuç olarak, okuma alışkanlığının azalması sadece bireysel bir kayıp değil, toplumsal ve insanlık için bir risk oluşturabilir. Bir kitap almak ve okumaya başlamak, yalnızca kişisel bir keyif değil, aynı zamanda insanlığın ortak birikimine bir hizmettir.

Hiç yorum yok: