Sevdiği birini, bir şeyi ya da bir durumu kaybettiğinde insanın içinde oluşan o boşluk, özlem ve çaresizlik hissi kederin bir parçasıdır.
Keder, genellikle yas tutmanın bir parçası olarak ortaya çıkar ama yalnızca ölümle sınırlı değildir. Hayallerin yıkılması, ilişkilerin sona ermesi, hayatın bir dönüm noktasında yaşanan büyük değişiklikler de kederi tetikleyebilir.
Bu duygu, zamanla insanın kendisiyle ve dünyayla yeniden bağ kurmasını sağlayan bir iyileşme sürecinin de başlangıcı olabilir. Kederin derinliği ve etkisi kişiden kişiye farklılık gösterir; ancak insanı kendisiyle yüzleşmeye, duygularını kabullenmeye ve yeni bir anlam arayışına yönlendirebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder