Aşkı Seçmek: Rumi’nin İnsanlık Trajedisine Çözümü
“Var olan her şey, kaybedilmek ve değerli hale gelmek için vardır,” diyor Lisel Mueller kısa bir şiirinde, ölümlü hayatlarımıza anlam katan şeyleri anlatırken.
Değerli hale gelmek... Aşkın işi, görevi ve büyük ödülüdür bu.
Ölümün telafisidir. Hayatı geçici kılan şeyin hem dayanılır hem de güzel olmasını sağlayan insanlık mucizesidir.
Evet, her şeyi — sevdiğimiz herkesi ve her şeyi — sonunda kaybederiz.
Bu evrenin değişmez bir gerçeğidir. Ancak, kaybetme korkumuzla başa çıkarken, birbirimize ne kadar değerli olduğumuzu unutur, birlikte geçirdiğimiz mucizevi anları "aşktan daha az" şeylerle harcarız. Ancak her şey için çok geç olduğunda, bu gerçeği fark ederiz. Bu trajediyi anlatan şiirler ve şarkılar yazarız — “Kaybetmek zor değil, ustalaşırsın”; “Elindekinin değerini, kaybetmeden bilemezsin” — ve yaşamaya devam ederiz.
Bu insana özgü trajediyi aşmaya çağıran bir şiir, Lisel Mueller’dan sekiz yüzyıl önce, yaşamın en derin gerçekleriyle temasta olan bir başka şair tarafından yazıldı: Rumi (30 Eylül 1207 - 17 Aralık 1273). O, “Eğer gerçek bir insan olmak istiyorsan, her şeyini aşka adamalısın” diyordu.
Rumi, hem eski hem de ebedi. Tutkuyla bağlı olduğu yaşam ve sevgi anlayışıyla büyüleyici, zarif bir bilgelikle dolu. Mevlevi kıyafetleri içinde görkemli, statüye tapınan kültürüne meydan okuyan tavrıyla asil, şiirle dolup taşan bir volkan gibi.
66 yıllık ömrüne 66.000’e yakın mısra sığdırdı Rumi; yaşamı daha dolu dolu yaşamak ve daha derinden sevmek üzerine yazdı. Rubai’de ustalaşan Rumi, gazelin de bir virtüözü oldu; her beyiti farklı bir şiirsel imge taşıyan, aynı nakaratla taçlanan, ritmiyle mest eden bir tür kinetik heykel gibiydi.
Haleh Liza Gafori tarafından hazırlanan Gold adlı kitap, bu şiirlerden bazılarını — daha önce İngilizceye çevrilmemiş olanlar da dahil — sunuyor. Gafori, Farsça ve İngilizce arasındaki şiirsel zorlukları şöyle açıklıyor:
“Farsça ve İngilizce, farklı şiirsel alışkanlıklar ve kaynaklara sahiptir. Farsçadaki zengin uyum ve kelime oyunlarını İngilizceye birebir aktarmak imkansızdır. Ancak Rumi’nin şiirlerindeki hareket ve hayal gücünün sıçrayışlarını, çağdaş Amerikan şiirinin gerekliliklerini gözeterek yansıtmaya çalıştım. Seçtiğim şiirler hem Rumi’nin vizyonunu yansıtan, hem de günümüze hitap eden şiirlerdi.”
İşte Gafori’nin çevirisinden Rumi’nin “aşkı seçmeye” çağırdığı o şiir:
BİRBİRİMİZİ SEVELİM
Rumi (Haleh Liza Gafori İngilizce çevirisinden)
Birbirimizi sevelim,
birbirimize değer verelim dostum,
kaybetmeden önce.
Ben gittikten sonra özleyeceksin beni.
Benimle barış yapacaksın.
Öyleyse neden hayattayken beni yargılıyorsun?
Neden ölüleri yüceltiyor, dirilerle savaşıyorsun?
Mezar taşımı öpeceksin.
Bak, burada uzanıyorum,
taş kadar ölü. Onun yerine yüzümü öp!
Bu şiiri tamamlamak için, James Baldwin’in ayrılığın aşkın gücünü nasıl aydınlattığını anlattığı yazısını veya Thich Nhat Hanh’ın derin dinleme sanatı üzerine düşüncelerini keşfedebilirsiniz.
Rumi’nin yaşamında da önemli bir yere sahip olan bu pratik, sevgi dolu ilişkilerin temelidir.
https://www.themarginalian.org/2022/04/02/rumi-love-gold/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder