Optimum Denge Modeli (ODM)
Optimum Denge Modeli (ODM), katıldığım en etkileyici eğitimlerden biriydi. Eğitmen kimliğiyle başka bir eğitmeni dinlemek genellikle zordur; ego devreye girer, sorgulama başlar ve akışa kolayca kendinizi bırakamazsınız. Ancak ODM, tüm bu kişisel bariyerlerime rağmen bende derin bir iz bıraktı.
Tamer Dövücü tarafından geliştirilen bu eğitim, toplam üç modülden oluşuyor. İlk modül 4 gün, ikinci modül 6 gün, üçüncü modül toplamda 15 gün süren bir eğitimle veriliyor. Üçüncü modül sadece tıp doktorları, diş hekimleri ve psikoloji eğitimi almış profesyonellere özel olarak tasarlanmıştır. Eğitim, içeriği ve eğitmenin deneyimiyle büyük bir etki yaratıyor.
ODM, bireye özel yaklaşımlarıyla tanınan Psikiyatrist Milton Erickson’ın yöntemlerini ve sistem dinamiklerini bir araya getirerek, iki temel yaklaşım arasında bir köprü kuruyor. Bu kapsamda, eğitim dört temel alt model sunuyor:
- Doğal Sistem & Düzenleyici Sistem İlişkisi
- Büyük ‘+’ Modeli
- Genel Başarı Modeli
- Bilgelik
Doğal Sistem & Düzenleyici Sistem İlişkisi
Doğal sistem, çevremizi; düzenleyici sistem ise çevreye uyum sağlamak için geliştirdiğimiz bilinçli ve bilinç dışı mekanizmaları temsil eder. Doğal sistemden gelen verileri düzenleyici sistemlerimizle algılar, yorumlar ve buna uygun davranışlar sergileriz. Buradaki temel mesaj, mücadele etmek yerine anlamaya çalışmaktır.
Büyük ‘+’ Modeli
Bu modelde, doğal sistem ve düzenleyici sistem arasındaki uyum ve düzensizlik ilişkisi dört kareyle açıklanır:
- Başarı Karesi
- Huzur Karesi
- Anksiyete Karesi
- Depresyon Karesi
Mutluluğu tanımlamak için başarı ve huzur arasında bir denge kurmak gerektiği vurgulanır.
Genel Başarı Modeli
Bu model, farkındalık, anlamlandırma, niyet ve eylem adımlarıyla bireyi gelişim yolculuğuna çıkarır. Sistem dinamiklerini anlayarak etkili düzenleyici mekanizmalar geliştirilmesi sağlanır.
Bilgelik
Son aşama olan bilgelik, bireyin bilimi, aklı ve cesareti bir araya getirerek yaşamında dengeyi bulmasını hedefler. Tamer Dövücü, bu aşamada tasavvuf bilgilerini de kullanır.
Eğitimde, kavramların sade ve net bir şekilde aktarılması, bireysel uygulamaların hızlı ve etkili sonuçlar vermesi dikkat çekiciydi. Aylarca sürebilecek psikoterapi süreçlerinin, kısa müdahalelerle olumlu sonuçlar doğurabileceğini görmek etkileyiciydi. Ancak bu sonuçların sürdürülebilirliği de araştırılması gereken bir konu.
Sonuç olarak, ODM, bilişsel, davranışsal ve sistemsel bilgilerle bilinçaltını birleştirerek kalıcı bir iz bırakmayı başarıyor.
Tamer Dövücü’ye ve bu modeli geliştirenlere şükranlarımı sunuyor, daha fazla insanın bu modeli öğrenip uygulamasını diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder