Düğümlerin Masalı
Bir zamanlar, her şeyin birbirine görünmez iplerle bağlı olduğu büyülü bir diyarda, insanların, hayvanların ve hatta taşların bile kendi hikâyeleri vardı.
Bu diyarda, iplerin düğümlerini çözme konusunda eşsiz bir yeteneğe sahip olan bir kadın yaşardı. Onun adı ana Liz’di. Liz, iplerin ve düğümlerin dilinden anlayan, karmaşıklık içinde düzen bulan biriydi.
Liz’in küçük bir kulübesi vardı ve kulübenin tavanından yere kadar uzanan, çözülmüş iplerden oluşan bir perde asılıydı. İnsanlar ne zaman içinden çıkamadıkları bir sorunla karşılaşsa, Liz’in yanına gelir ve ondan yardım isterlerdi. Ancak Liz, kimseye doğrudan cevap vermezdi. Bunun yerine, iplerin haritasını çizerek, "Bu senin düğümün. Çözmek için yolculuğa çıkman gerekiyor," derdi.
Bir gün, genç bir kız olan Mira, elinde karmaşık bir yumakla Liz’in kapısını çaldı. Yumak o kadar karışıktı ki, iplerin nerede başlayıp nerede bittiği anlaşılmıyordu. Mira, "Bu yumağın içinde kayboldum. Ne yapacağımı bilmiyorum," dedi.
Liz, yumağı dikkatle inceledi. Her düğüm, Mira’nın geçmişinden bir iz taşıyordu: bir kayıp, bir pişmanlık, bir umut. Liz, yavaşça yumağı Mira’ya geri uzattı. "Bu senin hikâyen," dedi. "Ama düğümleri çözmek senin yolculuğun olacak. İpler seni nereye götürürse oraya git."
Mira, cesaretini toplayarak ilk düğüme dokundu. Düğüm bir anda bir hatırayı canlandırdı: çocukken kaybettiği oyuncak ayısı. Mira, o kaybı kabul edip, bırakmayı öğrendi. Sonraki düğüm, içinde gizlediği bir korkuyu simgeliyordu. Mira, korkusuyla yüzleşerek onu özgür bıraktı.
Günler geçti, Mira her düğümü çözdükçe yumağın içindeki ipler daha net bir hal alıyordu. Ancak bir süre sonra fark etti ki, iplerin ne bir başlangıcı ne de bir sonu vardı. Her şey bir döngüydü, her düğüm bir başka hikâyeye bağlanıyordu.
Son düğümü çözdüğünde, iplerden bir çember yaptı ve onu boynuna bir kolye gibi taktı. Artık düğümlerin birer engel değil, hayatının ayrılmaz bir parçası olduğunu biliyordu. Liz, Mira’ya bakıp gülümsedi. "İpi sıkı sıkıya tutmayı öğrendin," dedi. "Ama aynı zamanda bırakmayı da."
O günden sonra Mira, kendi ip haritasını başkalarına göstermek için bir yolcu oldu. Her düğüm, anlatacak yeni bir masal oldu.
Ve böylece, bu büyülü diyarda, düğümler sadece çözülecek bilmeceler değil, aynı zamanda hayatın hikâyeleri oldu.
3 yorum:
Hayatımızda ip hayatın bir simgesi, ve belki de zamanın, düğümler ise gelişmemizin simgeleri. Yalnız denizcilikte en makbul düğümler, en sağlam ama çözülürken de kolay çözülen düğümlerdir. Keşke yaşamda da seçim hakkımız olsa da öyle düğümler atsak ipimize.
İpteki düğümler bir şekilde çözülür; asıl mesele boğazdakiler! -Anonim
Emeğine sağlık çok güzel bir yazı olmuş.
Yorum Gönder