Psikolojik Stroke (Okşama): İnsan İlişkilerinde Tanınma İhtiyacının Dili
Psikolojik stroke (okşama), Eric Berne tarafından geliştirilen Transaksiyonel Analiz (TA) kuramının temel kavramlarından biridir. Berne, insan ilişkilerinin özünde tanınma açlığı (recognition hunger) ve uyarıcı açlığı (stimulus hunger) gibi temel ihtiyaçların yattığını savunur. Bu yazıda, stroke kavramını ayrıntılı bir şekilde ele alacak, türlerini, etkilerini ve insan davranışları üzerindeki rolünü inceleyeceğiz.
1. Stroke’un Tanımı
“Stroke” terimi, İngilizce “to stroke” (okşamak, dokunmak) fiilinden türetilmiştir ve bir kişinin başka bir kişi tarafından varlığının fark edilmesi, onaylanması veya reddedilmesi anlamına gelir. Berne’e göre stroke, bir bireyin varoluşsal anlamda “tanınmasını” sağlayan bir etkileşim birimidir.
Kısaca, bir stroke şu mesajı iletir:
“Seni görüyorum, sen varsın.”
Stroke’lar hem fiziksel (bir sarılma, dokunma) hem de duygusal/sözel (bir iltifat, eleştiri) olabilir. İnsanlar, hayatta kalmak için yalnızca yiyecek ve suya değil, aynı zamanda bu tür tanınma birimlerine de ihtiyaç duyar.
2. Stroke Türleri
Stroke’lar farklı boyutlarda sınıflandırılır. En yaygın sınıflandırma, pozitif-negatif ve koşullu-koşulsuz stroke’lar şeklindedir.
a. Pozitif ve Negatif Stroke’lar
-
Pozitif Stroke: Sevgi, takdir, kabul veya dostane bir ilgiyi ifade eder.
Örnek:- “Seni görmek çok güzel!”
- “Harika bir iş çıkardın.”
- “Seninle konuşmak keyifli.”
Etkisi: Kişinin benlik saygısını güçlendirir, duygusal tatmin sağlar.
-
Negatif Stroke: Reddetme, eleştiri veya düşmanca bir tepkiyi içerir.
Örnek:- “Ne kadar beceriksizsin!”
- “Seninle uğraşmak istemiyorum.”
Etkisi: Acı verici olsa da, Berne’e göre negatif stroke bile tamamen görmezden gelinmekten (hiç stroke almama durumundan) iyidir. Çünkü insan, yok sayılmaktansa olumsuz bir tanınmayı tercih eder.
b. Koşullu ve Koşulsuz Stroke’lar
-
Koşullu Stroke: Kişinin belirli bir davranışına, başarısına veya durumuna bağlıdır.
Örnek:- “Bu raporu çok iyi hazırlamışsın.”
- “Bugün çok güzel görünüyorsun.”
Etkisi: Davranışı pekiştirir, ancak yalnızca belirli bir koşul altında tanınma sağlar.
-
Koşulsuz Stroke: Kişinin öz varlığına yöneliktir, hiçbir koşula bağlı değildir.
Örnek:- “Seni seviyorum.”
- “İyi ki varsın.”
Etkisi: Benlik değerini güçlendirir, kişinin özünü kabul edildiğini hissettirir.
3. Stroke Ekonomisi (Claude Steiner)
Berne’ün öğrencisi Claude Steiner, stroke kavramını daha da geliştirerek stroke ekonomisi teorisini ortaya atmıştır. Steiner’a göre toplum, bireylerin stroke alışverişini kısıtlayan katı kurallar dayatır. Bu kurallar, çocukluktan itibaren öğrenilir ve duygusal teması sınırlayan bir “stroke açlığı” yaratır. Steiner, bu kuralları “Beş Yasak” olarak tanımlar:
- Okşama isteme: İhtiyacın olan tanınmayı talep etme.
- Okşama verme: Başkalarına içtenlikle stroke verme.
- Kendine okşama verme: Kendi başarılarını takdir etme.
- İstenmeyen okşamaları reddetme: Hoşlanmadığın bir stroke’u geri çevirme.
- Okşamaları serbestçe alma: Sana verilen stroke’ları kabul etme.
Bu kurallar, bireylerin duygusal ihtiyaçlarını bastırmasına ve sağlıklı stroke alışverişinden uzaklaşmasına neden olur. Sonuç olarak, insanlar psikolojik oyunlar oynayarak (örneğin manipülatif davranışlarla) eksik kalan tanınma ihtiyacını karşılamaya çalışır.
4. Stroke Açlığı ve İnsan Davranışı
Berne, insan davranışını yönlendiren üç temel açlığı tanımlar:
- Uyarıcı açlığı (stimulus hunger): Fiziksel ve duyusal temas ihtiyacı.
- Tanınma açlığı (recognition hunger): Varlığının fark edilmesi ihtiyacı.
- Yapı açlığı (structure hunger): Zamanı anlamlı bir şekilde düzenleme ihtiyacı.
Stroke açlığı, tanınma açlığının bir yansımasıdır. Yeterli stroke alamayan bir birey:
- Dikkat çekmek için abartılı veya yıkıcı davranışlar sergileyebilir.
- Kendini değersiz hissedebilir.
- Negatif stroke’lar (örneğin eleştiri) almak için bile olsa başkalarının ilgisini çekmeye çalışabilir.
Bu durum, Transaksiyonel Analiz’deki psikolojik oyunların (örneğin “Beni Tekme”, “Bak Ne Yaptırdın”) temel motivasyonudur. İnsanlar, stroke açlığını gidermek için bilinçdışı stratejiler geliştirir.
5. Sağlıklı Stroke Alışverişi
Sağlıklı ilişkilerde, stroke’lar samimi, dengeli ve karşılıklı bir şekilde verilir ve alınır. Bu, duygusal bağları güçlendirir, güveni artırır ve psikolojik iyilik halini destekler. Sağlıklı stroke alışverişinin ilkeleri şunlardır:
- İçtenlik: Yapay övgülerden veya sahte iltifatlardan kaçınmak.
- Farkındalık: Karşı tarafın varlığını ve duygularını gerçekten görmek.
- Denge: Hem stroke vermek hem de almak arasında bir denge kurmak.
- İfade: Kendi stroke ihtiyaçlarını bastırmadan açıkça ifade etmek.
- Negatif stroke’ları dönüştürmek: Eleştiriyi bir saldırı olarak görmek yerine, iletişim ve çözüm fırsatı olarak değerlendirmek.
6. Terapötik Bağlamda Stroke
Psikoterapi sürecinde, stroke’lar danışanın benlik değerini onarması ve duygusal güven geliştirmesi için kritik bir rol oynar. Terapist, danışana şu mesajı iletir:
“Seni duyuyorum, seni görüyorum, sen önemlisin.”
Özellikle pozitif ve koşulsuz stroke’lar, danışanın içsel ebeveyn (Parent) ve çocuk (Child) ego durumlarını yeniden yapılandırmasına yardımcı olur. Terapistin sağladığı güvenli ve kabul edici bir ortam, danışanın stroke açlığını sağlıklı bir şekilde gidermesini sağlar.
7. Stroke’ların Günlük Hayattaki Önemi
Stroke’lar, günlük yaşamda farkında olmadan sürekli verdiğimiz ve aldığımız etkileşimlerdir. Bir gülümseme, bir teşekkür, bir eleştiri veya bir sarılma… Hepsi, insan ilişkilerinin temel yapı taşlarıdır.
Berne’ün ünlü sözü, stroke’ların önemini özetler:
“İnsanlar, yaşamlarının her anında bir okşamaya ihtiyaç duyar. En küçük bir tanınma bile, ruhun varlığını doğrular.”
Stroke açlığı, yalnızca bireysel değil, toplumsal düzeyde de etkilidir. Örneğin:
- İş yerinde takdir eksikliği, motivasyon kaybına yol açabilir.
- Aile içinde koşulsuz sevgi eksikliği, bireylerin özsaygısını zedeleyebilir.
- Toplumda dışlanma, bireyleri aşırı dikkat çekme veya yıkıcı davranışlara itebilir.
8. Özet Tablo: Stroke Türleri ve Etkileri
| Tür | Örnek | Etkisi |
|---|---|---|
| Pozitif Koşulsuz Stroke | “Seni olduğun gibi seviyorum.” | Benlik değerini güçlendirir. |
| Pozitif Koşullu Stroke | “Bu raporu çok iyi hazırlamışsın.” | Davranışı pekiştirir. |
| Negatif Koşullu Stroke | “Bu davranışın beni kırdı.” | Düzeltici olabilir, iletişimi teşvik eder. |
| Negatif Koşulsuz Stroke | “Sen berbatsın.” | Yıkıcı etki yaratır, özsaygıyı zedeler. |
9. Sonuç
Psikolojik stroke, insan ilişkilerinin ve ruhsal sağlığın temel taşlarından biridir. Tanınma açlığı, yalnızca bireylerin değil, toplumların da işleyişini şekillendirir. Sağlıklı stroke alışverişi, insanların kendilerini değerli hissetmelerini sağlar ve duygusal bağları güçlendirir. Ancak stroke açlığı, bireyleri manipülatif oyunlara veya sağlıksız ilişki dinamiklerine yöneltebilir.
Bu nedenle, stroke’ların farkında olmak ve bunları bilinçli bir şekilde vermek, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha sağlıklı ilişkiler kurmanın anahtarıdır. Bir gülümseme, bir iltifat veya samimi bir eleştiri bile, birinin ruhuna dokunabilir ve “sen varsın” mesajını iletebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder