2025-01-11

Gerçek Ben ve Maskeler Ülkesi

"Gerçek Ben ve Maskeler Ülkesi"

Bir zamanlar, Maske Ülkesi adı verilen bir diyarda yaşayan bir çocuk vardı. 

Bu diyarda herkes, taktığı maskelerle tanınırdı.

Maske, kişinin kimliğini, duygularını ve düşüncelerini gizlerdi. 

İnsanlar maskeleriyle konuşur, maskeleriyle güler, hatta maskeleriyle ağlardı. Bu yüzden kimse kimsenin gerçek yüzünü bilmezdi. Kimse kimsenin gerçek duygularını bilmezdi.

Çocuk büyüdükçe, Maske Ülkesi'nin kurallarına uyum sağlamak zorunda kaldı. 

Gülümseyen yüz maskesini taktığında, herkes ona gülümsedi. Ama bu gülümsemeler sahteydi, çünkü kimse onun gerçek yüzünü görmüyordu. O ise sevilmek için sürekli maskesini cilaladı, maskesini duruma ve tanıdığı kişilerin beklentilerine uygun şekilde değiştirdi. Bir gün bir arkadaşının, başka bir gün ailesinin istediği gibi bir maske taktı. Ancak içten içe mutsuzdu. Çünkü, maskeleri sürekli değişirse bile, her maske, gerçekte kim olduğunu biraz daha unutturuyordu.

Bir gece, çocuk rüyasında bir nehir gördü. Nehirde kendi yansımasına bakmaya çalıştı ama yüzü bulanıktı. Bir ses ona, “Gerçek yüzünü görmek istiyorsan maskeni çıkarmalısın,” dedi. Çocuk korkuyla uyandı. 

Maskesini çıkarmak mı? Bu Maske Ülkesi'nde yasaktı! Peki ya insanlar onu sevmezse? Onu kabul etmezse? Ama o ses kulaklarında yankılanıyordu: "Kendin olmak, sevilmekten daha değerlidir."

Ertesi gün cesaretini toplayarak maskesini çıkardı. Aynaya baktığında kendi yüzünü tanıyamadı. Yıllarca maskelerin ardında saklanmış, kendi ifadelerini unutmuştu. Yüzü donuktu.  Gülmeyi ve ağlamayı unutmuştu. Fakat yüzündeki çizgiler, gözlerindeki ışık ona tanıdık geldi. "Bu benim," dedi, "Gerçek ben." Ve gerçek ben in hiç arkadaşı yoktu. 

O günden sonra çocuk, maskesiz yaşamaya karar verdi. Gerçekten gülüyor,  geçerken ağlıyordu. İlk başta insanlar ona garip baktı, uzak durdu. Ama o, artık kimseyi memnun etmeye çalışmıyordu. Kendi gibi olmaktan mutluydu. Maskesini çıkardığı için birçok kişi ondan uzaklaştı. Uzaklaşanlar maskesinin arkadaşları idi. Geride kalanlar gerçek yüzünü sevdi. Bunlar gerçek arkadaşları oldu. 

Maske Ülkesi'nde maskesiz biri olmak zor ve cesaret isteyen bir şeydi. Ama çocuk öğrendi ki, gerçek yüzüyle yaşayan bir kişi, yüz maskesiyle yaşayan bin kişiden daha güçlüdür. Artık nehirdeki yansımasına baktığında kendi yüzünü net bir şekilde görebiliyordu. Çünkü kendine geri dönmüştü.

Ve bir gün o şehirde, başka maskelerini çıkarmış insanlarla karşılaştı. Onlar da cesaretlerini bulmuş, gerçek benliklerini ortaya koymuştu. Maske Ülkesi yavaş yavaş değişmeye başladı. Üstelik insanlar, maskelerin ardındaki gerçek duyguları ve güzellikleri fark etmeye başladılar.

Masalın sonunda çocuk anladı: Kendin olmayı seçmek, yalnızca seni gerçekten sevenlerin kalmasına izin verir. Ve bu, dünyanın en güzel şeyidir.

Hiç yorum yok: