Bu kasabada zaman, ileriye doğru yürürken, herkes şimdi içinde bulunurken sürekli arkalarına bakmak zorundaydılar.
Kasabanın merkezinde, her gün yolcularla dolup taşan bir otobüs durağı bulunuyordu. Ancak bu otobüs, diğerlerinden farklıydı: Şoförü de dahil olmak üzere, tüm yolcular arka tarafa bakarak oturmak zorundaydılar.
Bir gün, genç bir kız olan Elif, bu otobüse bindi. Elif, kasabadaki diğer insanlardan farklıydı. Geçmişi hatırlasa da, geleceğe dair umut dolu hayalleri vardı. Otobüse bindiğinde, herkes gibi o da arkasına bakarak oturdu. Otobüs hareket ettiğinde, yolcular pencerelerden sadece geride bıraktıkları manzaraları görebiliyorlardı.
Geçmişte yaşadıkları anıları, hataları, üzüntüleri ve başarıları izlemek zorundaydılar. Otobüs, ileriye doğru ilerlerken, yolcular geçmişlerini izliyor, kimi zaman hüzünleniyor, kimi zaman gülümsüyorlardı.
Şimdiye, bulundukları yere bakmıyor, ileriyi görmüyorlardı.
Elif, bir süre sonra bu durumdan rahatsız olmaya başladı. Şimdiyi ve Geleceği görememek, onu huzursuz ediyordu. İçindeki merak, onu harekete geçirdi. Elif, otobüsün şoförüyle konuşmak için yerinden kalktı. Şoför de aynı şekilde arkasını dönerek oturmuş ve sadece aynadan yolu izliyordu. Elif, cesaretini toplayarak şoföre sordu:
"Neden hepimiz arkamıza bakarak gidiyoruz? Geleceği görmek istemiyor musunuz?"
Şoför, Elif'e dönüp tebessüm etti. "Bu, kasabamızın kuralı," dedi. "Geçmişimizi görmeden, geleceğe adım atmak zor olur. Ama bu yolculukta, sadece geçmişe bakarak değil, ondan ders alarak ilerliyoruz."
Elif, bu sözleri düşündü ve yerine geri döndü.
Otobüs yolculuğuna devam ederken, Elif geçmişine dair yeni bir bakış açısı kazandı. Her anının, her hatanın, her başarının onu bugünlere getirdiğini fark etti.
Elif söyle düşündü: Eğer geçmiş doğru şekilde anlaşılır ve ders aldıktan sonra rafa kaldırılırsa, kafası da sürekli geçmiş ile meşgul olmayacaktı. Geçmişine saygı duyarak, geleceğine daha umutla bakabileceğini anladı.
Böylece Elif yaşam ve yaratıcılık için özgür hissederek, şimdi ve gerçeklikle iyi geçinmeye başlayacaktı.
O zaman Elif, koltukları öne bakan bir otobüse binebilir. Özgür seçimler yapabilir, nereye gittiğini görebilir ve istemediği bir yola doğru gitmektense, gitmek istediği yola ilişkin kararları verebilirdi.
Otobüs sonunda durağa ulaştığında, Elif otobüsten indi ve başını dik tutarak ileriye doğru yürümeye başladı. Artık geçmişin ona engel değil, bir rehber olduğunu biliyordu. Geleceğe umutla bakarken, geçmişinden güç alarak adımlarını attı.
Böylece, kasabanın yüzü geçmişe dönük olan genç kızı, artık geleceğe umutla bakan bir yolcu olmuştu.
Bu masal da, insanların hayat yolculuğunda geçmişten ders alarak geleceğe umutla bakmalarını sembolize etmekteydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder