Sessizlik Cezası
Bir zamanlar çok, çok uzak bir krallıkta, sessizlik cezalandırıcı bir davranış olarak kabul ediliyordu.
Krallığın hükümdarı Kral Arman, kızınca, kızdığı kişiyi, küsmek ve sessizlikle cezalandırıyordu.
Birinin kralın hoşuna gitmeyen bir şey yapması durumunda, Kral küser ve sessizliğe gömülürdü. Krallık ise soğukça ve sessizce titrerdi.
Bir gün, krallığın en genç sakinlerinden biri olan Prenses Arya, küsmenin bir krala yakışmayan, çocukça ve yıkıcı bir davranış olduğunu fark etti.
Prenses Arya, yanlış yapan herkesin hatalarından ders çıkarması gerektiğini düşünüyordu. Ancak, Kral Arman küsünce, insanların arkadaşlık ve bağ kurma becerileri zayıflıyordu. Hatta kim, ne zaman, neye kırılmış, neye üzülmüş, o bile anlaşılmıyordu. Bir gün bir bakıyorsun, bir arkadaşın, seninle konuşmaz oluyordu. Kral da böyle yaptığı için herkes küsmeyi, susmayı normal kabul ediyordu.
Bu düşünceler üzerine, Prenses Arya küsme yerine insanlar ile güzel ve tatlı iletişim kurmayı tercih etti. Ancak Kral Arman bunu kendine karşı bir isyan olarak gördü. Çünkü kral her zaman en doğrusunu bilirdi. Ancak güzel kızına küsemedi.
Prenses Arya, küsme ve ceza amaçlı sessizlik yerine kelimelerin gücünü kullanarak sorunları çözmeye ve krallığın halkı arasında dostluk bağlarını güçlendirerek bir araya getirmeye başladı.
İnsanlar kırıldıklarını, üzüldüklerini ifade etmek için küserek değil, konuşarak, anlatarak iletişim kurmayı tercih etmeye başladılar.
Prenses Arya'nın babasına karşı çıkma cesareti ve kararlılığı, krallık halkı arasında büyük bir değişim başlattı.
Bir gün, Kral Arman, Prenses Arya'nın çalışmalarının meyvesini gördü ve fark etti.
Kral Arman, sessizliği bir ceza olarak kullanmanın zararını, iletişim kurmanın faydasını kavramaya başladı. Artik çevresine daha az küsüyor daha çok konuşuyordu.
Krallık o günden sonra küserek değil, açık ve sağlıklı iletişimle yönetiliyordu.
Ve böylece, Prenses Arya'nın küsme yerine iletişimi getirmesi, krallığına aynı zamanda barış ve mutluluğu da getirdi.
İnsanlar artık birbirlerini anlamak ve duygularını ifade etmek için konuşmama yerine konuşmayı, sözleri ve kelimeleri tercih ediyorlardı.
Tabii ki bu yeni durum masalın sonu olmadı. Yeni durum sadece krallık için yeni bir başlangıçtı. Bir zamanlar sessizlikle karanlığa ve soğuğa bürünen krallık, şimdi iletişimin sıcaklığı ile aydınlanmıştı.
Ve bu, Prenses Arya'nın öncelikle kendi kişiliğini geliştiren, daha sonra ışığını topluma yayan bir masal Prensesi olarak hatırlanacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder