Ünlü Rus yazar Fyodor Dostoyevski, sadece edebiyatın devlerinden biri olarak değil, aynı zamanda kendi eserlerini yayımlayan bir öncü olarak bilinir. Büyük bir kumar bağımlılığını yendikten sonra, eşi Anna'nın da desteğiyle Rusya'nın ilk kendi eserini yayımlayan yazarı olur. Dostoyevski’nin yazılarını bir araya getiren "Bir Yazarın Günlüğü" eseri ise onu halk arasında tanınan bir marka haline getirir.
1876'da, derginin başarısını değerlendirirken, Dostoyevski insanların onayını kazanmanın anlamını sorgular: “Herkesi memnun etmiş olmam iyi mi kötü mü?”
Buradan yola çıkarak, insanın derinlerdeki iyiliğine olan inancını ve ruhun doğasında var olan iyiliği tartışır. Ona göre, aslında kötü insan yoktur; yalnızca umutsuz olanlar vardır.
Rusların nefret etmekte zorlandığını, kötülüğe uzun süre tutunamadıklarını belirtir. Dostoyevski, nefret yerine uzlaşma ve iyiliği tercih ettiklerini, düşmanları bile affetmeye measlındaarayışıylayilli olduklarını söyler.
Dostoyevski, insanların iyilik ve ortak bir amaç için saf bir arzu taşıdığını, nefretin yüzeyde olduğunu ancak derinlerde iyilik arzusunun yattığını savunur. Bu iyilik insanların hatalarına anlayış göstermenin önemini vurgular ve şu yorumu yapar: “İnsanları oldukları gibi değil, olmak istedikleri gibi yargılayın.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder