Yapay zekâ (YZ) hakkında görüşler oldukça farklılık gösteriyor. Kimileri YZ’yi yaşamımızın her yönünü dönüştürebilecek bir mucize olarak görürken, kimileri insan yaratıcılığını tehdit eden bir güç olarak görüyor. Bu tartışmaların merkezinde ise makinelerin bizi gerçekten anlayıp anlayamayacağı sorusu yer alıyor. Yeni araştırmalar, ChatGPT-4 gibi gelişmiş dil modellerinin, düşündüğümüzden daha sosyal bir algıya sahip olabileceğini gösteriyor.
Zihin Kuramı Nedir?
Psikolojide “zihin kuramı” (ToM), başkalarının inançlarını, niyetlerini ve bilgilerini anlamayı ifade eder. Örneğin, bir arkadaşınız anahtarlarını bıraktığı yerde arıyorsa ama siz anahtarların taşındığını biliyorsanız, arkadaşınızın yanlış bir yerde arayacağını tahmin edebilirsiniz. Bu beceri, insan ilişkileri, empati ve ahlaki yargılar için temel öneme sahiptir.
Stanford Araştırması Ne Ortaya Koydu?
Stanford Üniversitesi’nden Michal Kosinski’nin yaptığı bir çalışma, 11 farklı dil modelini 40 “yanlış inanç” testiyle değerlendirdi. Bu testler, bir bireyin (veya bir yapay zekânın) başkasının yanlış bir inanca sahip olabileceğini anlayıp anlayamayacağını ölçer. ChatGPT-4, bu testlerin %75’ini başarıyla tamamladı. Bu oran, 6 yaşındaki bir çocuğun performansına eşdeğer.
Kosinski, dil modellerinin zihin kuramı benzeri becerileri doğrudan programlama ile değil, dil yeteneklerinin gelişimi sırasında bir yan ürün olarak edindiğini öne sürüyor.
Dil ve Sosyal Algı Arasındaki Bağlantı
Çalışma, dil modellerinin karmaşıklığı arttıkça zihin kuramı performanslarının da geliştiğini gösteriyor. GPT-1 ve GPT-2 bu testlerde başarısız olurken, GPT-3 modelleri %20 başarı oranına ulaştı. ChatGPT-4 ise %75 başarıyla dikkat çekiyor. Bu, insanlardaki dil ve sosyal algı gelişimine benzer bir örüntü oluşturuyor.
Gelecekteki Etkiler ve Etik Sorunlar
Zihin kuramı benzeri becerilere sahip YZ, insan etkileşimini gerektiren alanlarda devrim yaratabilir. Örneğin, sanal asistanlar daha sezgisel hale gelebilir; otonom araçlar, yayaların davranışlarını daha iyi tahmin edebilir. Ancak bu tür yetenekler, manipülasyon veya psikolojik kötüye kullanım gibi etik sorunları da beraberinde getirebilir.
Kosinski, bu modellerin giderek daha karmaşık hale geldiğini ve işleyişlerinin tam olarak anlaşılmasının zorlaştığını vurguluyor. Bu, psikoloji ve bilgisayar biliminin bir arada çalışmasını gerektiren yeni bir araştırma alanına işaret ediyor.
Sonuç
ChatGPT-4 gibi modellerin zihin kuramı benzeri beceriler göstermesi, YZ’nin sadece teknik bir başarıdan öte, insanla etkileşim kurma biçimimizi yeniden şekillendirebileceğini ortaya koyuyor. Yapay zekâ ile insanlar arasındaki bu yeni düzeydeki ilişki, zeka, empati ve insan olmanın anlamı hakkında temel varsayımlarımızı sorgulamamıza yol açabilir.
https://towardsai.net/p/artificial-intelligence/can-ai-understand-our-minds
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder