2024-02-25

Kendini Başkalarının Onayında Arayan Melek

Bir zamanlar, uzak bir köyde yaşayan Melek adında genç bir kız vardı.

Melek, diğer insanların ne düşündüğüne fazlasıyla önem verirdi. Sosyal durumlar onun için rahatsız edici ve endişe vericiydi. İnsanları memnun etmek, Elif'in göbek adı gibiydi. O kadar ki, bu artık onun için bir kabus haline gelmişti.

Meleğin ebeveynleri de aynı şekilde düşünürdü. Onlar da başkalarının düşüncelerine ve onayına fazlaca önem verirlerdi.

Meleğin hobilerini, ilgi alanlarını ve hatta kariyerini başkalarının beğenisine göre sınırlar ve seçerlerdi. Melek anne ve babasının onayını almak için çok çabalardı. Anne, babası memnun kaldıklarında, Meleğe ilgi ve şefkat gösterirlerdi.

Ancak bu durum, Meleğin kendi fikirlerini ve dünya görüşünü geliştiremesine engel olmuştu.

Melek bir gün ormanda dolaşırken iyi görünümlü bir kadınla karşılaştı. Kadın, kır saçları ve hafif kırışıklıklarıyla orta yaşın biraz üstünde görünüyordu. Melek, kadının gözlerinin içine baktığında sevecenlik ve derin bir bilgelik gördü.

Biraz sohbetten sonra Kadın, Elif'e yaklaştı ve şöyle dedi:

"Sevgili Melek, başkalarının onayını aramak, seni kendin olmak ve gerçek kimliğini bulmaktan uzaklaştırıyor. Kendi ihtiyaçlarını ve duygularını göz ardı edersen; başkalarının seni sevmesi için harcadığın zaman ve enerji, senin gerçek benliğini bulmanı geciktirir. "

Melek, kadının sözlerini düşündü. "Ama başkalarının beni sevmemesi korkunç olmaz mı?" diye sordu.

Kadın gülümsedi. "Melek, senin gerçek kimliğin, gerçek bir Melektir. Melek olmak başkalarının düşüncelerine bağlı değildir. Onaylanma ihtiyacını azaltmak için öncelikle kendine ve Melek olduğuna inanmalısın.  Başkalarının onayının avantajları ve dezavantajları vardır. İstediği zaman onaylar,  istediği zaman onaylamaz. Onaylanma arzusu, seni büyütebilir veya küçültebilir. Ancak unutma ki, herkes herkesi sevmek ve onaylamak zorunda değil. Özdeğerini bulup, kendini sevdiğinde, onların da sevgisini ve saygısını kazanırsın. Senin için önemli olan, kendi içinde barışı ve huzuru bulmaktır."

Melek, kadının sözlerini kalbine sağlamca yerleştirdi. Artık başkalarının onayını aramak yerine, kendi içindeki Meleği bulmaya karar verdi. O günden sonra, başkalarının ne düşündüğü konusunda daha az endişe etmeye başladı. Onun gerçek kimliği, başkalarının onayından bağımsızdı ve Melek olmak onun en büyük hazineydi.

Ve böylece Melek, kendi ayakları üzerinde duran, içindeki gücü keşfeden bir genç kadın olarak yeni bir yaşama başladı.

Artık yalnızlık, düşük benlik saygısı ve boşluk duygularıyla mücadele etmiyordu.

Reddedilmek onun için bir kabus değildi.

Melek, kendi içindeki gücü bulduğunda, gerçek sevgi ve kabulü de bulmuştu. Kimse bu sevgiyi ondan alamazdı.

Ve bu, Melegin masalıydı. Başkalarının onayını aramak yerine, kendi içindeki gücü bulan genç bir kızın hikayesi.

Hiç yorum yok: