2025-02-16

İrade ile Bilincin Dansı

İrade ile Bilincin Dansı

Bir varmış, bir yokmuş... Uzak diyarlarda, her şeyin sessiz ve hareketsiz olduğu bir ülke varmış. Bu ülkede ne ağaçlar rüzgârda sallanır, ne nehirler akarmış. Güneş bile gökyüzünde donup kalmış gibiymiş. Çünkü bu ülkenin kalbi atmaz, ruhu olmazmış.

Bir gün, bu sessiz ülkenin ortasında, iki ışık belirivermiş: İrade ve Bilinç. Biri cesur ve kararlı, diğeri ise bilge ve anlayışlıymış. İrade, harekete geçmek isteyen bir ateş gibi yanıp tutuşuyormuş; Bilinç ise her şeyi gören, anlayan bir su gibi akıyormuş.

İrade, Bilinç’e dönüp, “Biz birleşmeliyiz! Ben hareket etmek istiyorum ama hangi yöne gideceğimi bilemiyorum,” demiş.

Bilinç gülümsemiş, “Ben de görüyorum ama hareket edemiyorum. O halde birlikte olmalıyız,” diye cevap vermiş.

Ve o an, ikisi el ele tutuşmuş. O anda ülkenin dört bir yanında bir değişim başlamış. Kuruyan ağaçlar tomurcuk vermiş, nehirler coşkuyla akmaya başlamış, güneş ışığını yeryüzüne göndermiş. İnsanlar birbirine sevgiyle bakmış, hayaller kurmuş, yollar yapmış, şarkılar söylemiş.

Böylece, İrade ile Bilinç birleşerek yaşama canlılık getirmiş. Ve o günden sonra, kim ruhunu uyandırmak isterse, içindeki iradeyi ve bilinci birleştirmeyi öğrenmiş.

Ve masal bu ya, hâlâ bir yerlerde, bir çocuk hayal kurarken, bir sanatçı ilham alırken ya da bir bilim insanı keşfe çıkarken, İrade ile Bilinç el ele tutuşuyor ve dünyayı bir kez daha canlandırıyor.

Son.

Hiç yorum yok: