Beyindeki "Yaşlanma Noktası" Uzun Ömür İçin Anahtar Olabilir
Allen Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, fare beyninde yaşlanmanın birçok hücre türünde önemli değişimlere yol açtığı belirli bir bölge keşfetti. Bu çalışma, beyin yaşlanmasını yavaşlatma veya kontrol altına alma konusunda yeni yaklaşımlar sunabilir.
Çalışma, beynin destek hücreleri olan glia hücrelerine odaklandı. Mikroglia, sınır ilişkili makrofajlar, oligodendrositler, tanisitler ve ependim hücrelerinde gen aktivitesinde belirgin değişimler tespit edildi.
Yaşlanan beyinlerde iltihaplanma ile ilişkili genlerin aktivitesi artarken, nöronlar için önemli genlerin aktivitesi azaldı.
Hipotalamustaki "Yaşlanma Noktası"
Araştırmacılar, bu değişimlerin hipotalamustaki üçüncü ventrikül yakınlarında yoğunlaştığını belirledi. Bu bölgedeki tanisitler, ependim hücreleri ve beslenme, enerji dengesi, metabolizma gibi işlevleri düzenleyen nöronlar en çok etkilenen hücreler arasındaydı. Bulgular, diyet ve yaşam tarzı faktörlerinin beyin yaşlanmasıyla bağlantılı olabileceğini gösteriyor.
Çalışmanın başyazarı Kelly Jin, "Bu hücrelerin çevremizden veya besinlerden gelen sinyalleri algılama yetisinin azaldığını düşünüyoruz. Bu kayıp, vücudun genel yaşlanmasına katkıda bulunabilir" dedi.
Yaşlanma Üzerine Yeni Bir Harita
Araştırmacılar, milyonlarca beyin hücresini tek hücre RNA dizileme ve yüksek çözünürlüklü haritalama yöntemleriyle inceledi. İki aylık (genç) ve 18 aylık (geç orta yaşlı) farelerden alınan 1,2 milyondan fazla hücre analiz edildi.
Ulusal Yaşlanma Enstitüsü Direktörü Richard J. Hodes, "Yaşlanma, Alzheimer ve diğer nörolojik hastalıklar için en önemli risk faktörüdür. Bu çalışma, hangi beyin hücrelerinin en çok etkilendiğine dair ayrıntılı bir harita sunuyor" dedi.
Gelecekteki Uygulamalar
Araştırmacılar, hipotalamustaki belirli hücre gruplarında nöron fonksiyonlarıyla ilişkili genlerin azaldığını, iltihapla ilgili genlerin ise arttığını gözlemledi. Bu hücreleri hedef alabilecek araçlar geliştirmenin yaşlanmayı yavaşlatmada etkili olabileceği düşünülüyor.
Allen Enstitüsü'nden Hongkui Zeng, "Bu hücrelerin işlevini iyileştirebilirsek, yaşlanma sürecini geciktirebilir miyiz? Bunu araştırmak istiyoruz" dedi.
Diyet ve Yaşam Tarzının Rolü
Çalışma, yaşlanma ile metabolik değişimler arasındaki bağlantıyı desteklerken, aralıklı açlık veya dengeli beslenmenin uzun ömür üzerindeki etkilerini de düşündürüyor.
Jin, "Diyetin doğrudan etkisini test etmedik, ancak bu hücrelerin yaşlanma sürecindeki rolünü anlamak, gelecekte hedeflenebilecek önemli noktaları belirlememize yardımcı olabilir" dedi.
Bu araştırma, yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yönelik yeni stratejiler geliştirmek için önemli bir başlangıç noktası oluşturuyor.
Beyin Yaşlanmasında Öne Çıkan Unsurlar: Hücresel Seviyede Yaşlanma Tespit Edildi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder