2024-11-08

Herkesin gerçeği

Bir zamanlar, uzak bir diyarda, insanlar yaşadıkları köyde mutlu mesut bir hayat sürerlerdi. Ancak bu köyde bir sorun vardı: Herkes sadece kendi bildiklerini doğru kabul eder, dışarıdan gelen her türlü yeni fikri reddederdi. Herkesin kafasında, hayatı anlamlandıran ve doğru kabul ettikleri farklı bir gerçek vardı. İşte bu yüzden, köydeki herkes aynı meseleye farklı bakardı.

Bir gün, köyün en yaşlı kadını olan Ela Nine, köy meydanına toplanmış insanlara şöyle seslendi:

"Sevgili köylüler, yıllardır gördüğüm bir şey var. Her biri kendi doğrularıyla yaşamaya devam ederken, hiçbirinizin ne gerçek ne de doğruyu aradığını fark etmiyor. Hepiniz, kendi inançlarınıza uygun yeni hikâyeler yaratıyorsunuz. Bu, köyümüzde büyük bir huzursuzluk yaratacak."

Ela Nine’nin söyledikleri, köylüler arasında yankı buldu. Ancak çoğu kişi, Ela Nine’nin söylediklerini anlamaktan uzak kaldı. Hepsi kendi düşünce kalıplarına sıkı sıkıya bağlıydılar. Fakat bir genç kız, adı Aylin, Ela Nine’nin sözlerini kafasında dönüp durduruyordu. Aylin, her zaman doğruyu bulmaya çalışan biriydi ve Ela Nine'nin söylediklerini yavaşça anlamaya başladı.

Aylin, gerçekleri ve doğruyu aramak için köyün dışında, dağların ötesine gitmeye karar verdi. Bir sabah erkenden, sırtında küçük bir çanta, içi bilgiyle dolu bir yürekle yola çıktı. Günlerce yürüdü, dağları tırmandı, nehirleri geçti. Sonunda bir gün, dağın zirvesinde, oldukça farklı bir köy buldu. Bu köyde, herkes birbirine sorular sorar, farklı fikirler ve görüşler birbirine karışarak büyük bir bilgeliğe dönüşürdü.

Aylin, bu köydeki insanlarla uzun sohbetler yaptı ve öğrendi ki, gerçek, her zaman tek bir şekilde görülmez. Gerçek, çoğunlukla birden fazla perspektife dayanır ve bazen "alternatif gerçekler" dediğimiz şey, bir olayın farklı açılardan görülen yansımalarıdır. Aylin, burada öğrendiklerini köyüne geri götürmeye karar verdi.

Köyüne döndüğünde, Ela Nine’ye gidip şunları söyledi: "Gerçek, tek bir doğruya bağlı değilmiş. Gerçek, farklı bakış açıları ve anlayışlarla şekillenen bir şeymiş. Hepimiz, kendi doğrularımıza o kadar sıkı sıkıya bağlanmışız ki, başkalarının doğrularını görmekte zorlanıyormuşuz. Ama artık anlamaya başladım ki, en büyük gerçek, bir şeyin farklı yönlerini kabul etmekte yatıyor."

Ela Nine, gülümsedi ve "Evet, Aylin. Gerçek arayışı, sadece kendi doğrularını sorgulamakla başlar. Dışarıdan gelen farklı görüşlere kulak vermek, bazen insanın gözlerini açar. Çünkü gerçek, sadece kendi inandığın şey değil, dünyadaki her şeyin bir bütün olarak birleşmesidir," dedi.

O günden sonra, köydeki insanlar, kendi doğrularına sıkı sıkıya tutunmak yerine, başkalarının bakış açılarına daha açık hale geldiler. Herkes, gerçeği birlikte aramaya başladılar ve her birinin katkısı, köyün daha huzurlu ve bilgili bir yer olmasına yardımcı oldu. Ve böylece, Aylin’in yolculuğu, köydeki herkesin yaşamını değiştiren bir ders haline geldi: Gerçek, tek bir bakış açısıyla değil, farklı bakış açılarıyla keşfedilirdi.


Hiç yorum yok: