Deniz ve Mavi Kanatlı Kuş
Bir varmış bir yokmuş, yemyeşil ormanların, masmavi denizlerin uzandığı bir ülkede, Deniz adında bir çocuk yaşarmış. Deniz, doğanın içinde büyümüş, ağaçların fısıltısını dinlemeyi, rüzgârın sesini duymayı çok severmiş. Ama en çok da yardıma ihtiyacı olanlara el uzatmayı severmiş.
Bir gün, Deniz ormanda yürürken bir ağacın altında küçük bir kuş bulmuş. Kuşun kanadı yaralıymış ve uçamıyormuş. Deniz hemen onu avuçlarına alıp eve götürmüş. Annesiyle birlikte kuşun yarasını temizlemiş, ona yiyecek vermişler. Kuşun tüyleri mavi ve parlakmış, sanki gökyüzünden bir parça kopup gelmiş gibi.
Günler geçmiş, kuş yavaş yavaş iyileşmiş ama gitmemiş. Her sabah Deniz uyandığında mavi kanatlı kuş pencerenin kenarında bekliyormuş. Onunla birlikte oyunlar oynuyor, şarkılar söylüyormuş.
Bir gün, Deniz ve kuş ormanda yürürken, dikenlere takılmış bir tavşan görmüşler. Tavşan korku içinde titriyormuş. Deniz hemen dikenleri nazikçe çıkarmış ve tavşanı serbest bırakmış. O anda mavi kanatlı kuş, melodik bir sesle ötmüş. Deniz gülümseyerek, "Ne güzel şarkı söylüyorsun," demiş.
Kuş, gözlerini Deniz’e dikerek konuşmuş:
"Sen bana yardım ettin, ben de sana bir sır olan bu şarkının anlamını vereceğim. Bu dünyadaki en büyük güç, başkalarına yardım etmektir. Eğer insanlara yardım edemezsen, en azından onlara zarar verme. İşte o zaman gerçek bir kahraman olursun."
Deniz şaşırmış ama kuşun sözlerini güzel kalbine kazımış. O günden sonra her zaman yardıma ihtiyacı olanları aramış, ve asla kimseye zarar vermemiş.
İşte böylece Deniz’in adı, ormanda ve köyde iyilikle anılmış. Masmavi kanatlarıyla uçan kuş ise her zaman onun yanında olmuş, dostluğun ve iyiliğin en güzel kanıtı olarak gökyüzünde süzülmüş ve ona şarkılar söylemiş.
Gökler kadar engin bir iyilikle kalın...
Masal böyle bitmiş, iyiliğin getirdiği mutluluk ise hiç bitmemiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder