2025-03-11

Kanser Hücreleri İş Birliği Yaparak Büyüyebilir

Kanser Hücreleri İş Birliği Yaparak Büyüyebilir

Kanser, vücuttaki hücrelerin kontrolsüz şekilde büyümesi ve çoğalmasıyla ortaya çıkan karmaşık bir hastalıktır. Bu hücreler genellikle hayatta kalmak ve yayılmak için birbirleriyle ve çevredeki sağlıklı hücrelerle rekabet eder. Ancak yeni bir araştırma, tümör içindeki kanser hücrelerinin yalnızca rekabet etmekle kalmayıp, hayatta kalmak için iş birliği de yapabileceğini gösterdi. Bu buluş, kanser tedavisi için yeni yaklaşımlar geliştirilmesine yardımcı olabilir.

Kanser Hücreleri Nasıl İş Birliği Yapıyor?

New York Üniversitesi’nden Dr. Carlos Carmona-Fontaine liderliğindeki bir araştırma ekibi, hücre büyümesiyle ilgili Allee etkisi adı verilen bir olguyu inceledi. Allee etkisi, bir hücre popülasyonunun belirli bir yoğunluğun altına düştüğünde hayatta kalma olasılığının azalmasıyla ilişkilidir. Bu durum, hücrelerin birbirlerine bağımlı olduğunu ve belirli koşullar altında iş birliği yaparak hayatta kalmaları gerektiğini düşündürmektedir.

Araştırmacılar, farklı kanser hücrelerini çeşitli besin kısıtlamaları altında büyüterek bu etkiyi test etti. Hücreler, temel amino asitlerden yoksun bırakıldığında, yalnızca yüksek yoğunluktaki hücre topluluklarının hayatta kalabildiği gözlemlendi. Bu bulgu, kanser hücrelerinin bir araya gelerek hayatta kalma stratejisi geliştirdiğini gösterdi.

Daha derinlemesine yapılan incelemelerde, kanser hücrelerinin çevrelerine bazı maddeler salgıladığı ve bu maddelerin oligopeptidleri parçalayarak serbest amino asitlere dönüştürdüğü belirlendi. Normalde hücrelerin içinde gerçekleşen bu süreç, burada hücre dışına taşınarak tüm çevredeki hücrelerin serbest amino asitlerden faydalanmasını sağlıyordu. Böylece, kanser hücreleri zorlu koşullarda bile iş birliği yaparak büyümeye devam edebiliyordu.

CNDP2 Proteini ve Kanser Hücrelerinin Hayatta Kalma Mekanizması

Araştırmacılar, bu sürecin CNDP2 adlı bir enzim tarafından yönetildiğini keşfetti. CNDP2 enzimi, oligopeptidleri parçalayarak hayatta kalmak için gerekli olan amino asitleri serbest bırakıyordu. CNDP2 aktivitesi engellendiğinde ise hücreler amino asitleri parçalayamaz hale geldi ve hayatta kalamadı.

Bu bulgunun, kanser tedavisi için yeni bir hedef olabileceği düşünüldü. Araştırmacılar, CNDP2’yi engellemenin tümör büyümesini yavaşlatıp yavaşlatamayacağını test etmek için fare deneyleri yaptı. Deneylerde, amino asit seviyelerini düşüren özel bir diyet uygulanan farelere bestatin adlı CNDP2 inhibitörü bir ilaç enjekte edildi. Sonuçlar, bestatin verilen farelerde tümörlerin belirgin şekilde küçüldüğünü gösterdi.

Daha da çarpıcı sonuçlar, CNDP2 geninin tamamen silindiği kanser hücreleriyle yapılan deneylerde gözlemlendi. Bu durumda, özel diyetle beslenen farelerin önemli bir kısmında hiç tümör gelişmedi. Bu bulgu, CNDP2’yi hedef alan tedavilerin, amino asit eksikliğine duyarlı kanser türlerinde etkili olabileceğini düşündürdü.

Kanser Tedavisinde Yeni Bir Strateji mi?

Kanser hücrelerinin iş birliği yaparak hayatta kalması, kanser tedavisine yönelik geleneksel yaklaşımların gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Bugüne kadar çoğu tedavi stratejisi, kanser hücrelerini rekabet yoluyla yok etmeye odaklanmıştı. Ancak bu araştırma, tümörlerin gelişiminde rekabetin yanı sıra iş birliğinin de önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor.

Dr. Carmona-Fontaine, bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Tümörlerin gelişiminde rekabet hâlâ kritik bir faktör, ancak çalışmamız tümör içindeki iş birliğinin de önemli olduğunu gösteriyor. Kanser hücrelerinin bu mekanizmaları nasıl kullandığını anlamak, gelecekteki tedavilere yön verebilir."

Bu çalışma, kanserin biyolojik doğasını anlamada yeni bir bakış açısı sunarken, aynı zamanda CNDP2’yi hedef alan tedavilerin geliştirilmesi için ilham verici bir yol haritası çiziyor. Eğer bu bulgular insanlarda da benzer şekilde doğrulanırsa, gelecekte kanser tedavisinde CNDP2’yi hedef alan ilaçlar önemli bir yer tutabilir.

https://www.nih.gov/news-events/nih-research-matters/cancer-cells-can-cooperate-grow

Hiç yorum yok: