Ayışığı Prensesi ve Beyaz Şövalye
Bir zamanlar, uzaklardaki Ayışığı Krallığı'nda, Ayla adında güzel, meraklı bir prenses yaşardı. Ayla, krallığın en yüksek tepesindeki sarayında günlerini kitap okuyarak, yıldızları izleyerek ve insanların duygularını anlamaya çalışarak geçirirdi. Ancak içten içe, en büyük dileği sevgi dolu bir kalbe sahip birini bulmaktı.
Bir gün, krallığa Beyaz Şövalye adında cesur bir yolcu geldi. Ayla, onun zarif duruşundan ve sessiz, derin bakışlarından etkilenmişti. Birkaç gün boyunca sarayda kalan Beyaz Şövalye, Ayla'yla uzun sohbetler etti. Ayla sonunda dayanamayıp sordu:
"Sen beni seviyor musun?"
Beyaz Şövalye derin bir nefes aldı ve sakince cevap verdi:
"Hayır, seni sevmiyorum."
Ayla’nın yüzündeki gülümseme bir an kayboldu. Elleri istemsizce kenetlendi ve kaşları çatıldı. O sırada Beyaz Şövalye, Ayla'nın üzgün haline bakıp, yumuşak bir sesle konuşmaya başladı:
"Biliyorum, şimdi kendi kendine 'Ne kadar kusurluyum ki beni sevemiyor? Nerede yanlış yaptım?' diye soruyorsun. İşte tam da bu yüzden seni sevemem, Ayışığı Prensesi. Sen kendini sevmedikçe, başkasından sevgi beklemek yalnızca hayal kırıklığı getirecek."
Ayla şaşkınlıkla bakıyordu. Şövalye devam etti:
"Hayatta öyle günler gelecek ki, insanlar yorgun, üzgün ya da kırgın olacak. Seni anlamayacak, belki de istemeden incitecekler. Çünkü insanlar böyle... Bazen dikkatsizlikten, bazen yanlış anlamalardan, bazen de kendi iç kavgalarından dolayı birbirlerinin kalplerini yaralarlar."
Ayla, derin bir sessizlik içinde dinliyordu. Şövalyenin gözleri parladı ve ekledi:
"Eğer kalbine öz sevgi ve mutluluktan bir zırh örmezsen, başkalarının açtığı o küçük çizikler sende derin yaralara dönüşür. Seni ilk gördüğümde kendi kendime bir söz verdim: 'Sen kendini sevmeyi öğrenene kadar seni sevmekten kaçınacağım.' Çünkü kendini sevemeyen biri, başkasını sevemez."
O günden sonra Ayla, Şövalyenin söylediklerini düşünmeye başladı. Her sabah aynaya bakıp kendine güzel sözler söyledi. Kendi hatalarını hoşgörüyle karşılamayı ve kendini sevmeyi öğrendi. Zamanla, içindeki sevgi dolu ışık hem krallığını hem de Ayla’nın kalbini aydınlattı.
Bir gün, Beyaz Şövalye krallığa geri döndüğünde, Ayla’nın gözlerindeki huzuru ve mutluluğu fark etti. Şövalye gülümsedi:
"Şimdi, Ayışığı Prensesi, kalbindeki sevgiyi paylaşmaya hazırsın."
Ve o gün, Ayla ile Beyaz Şövalye arasındaki sevgi, yıldızlar kadar parlak bir hikâyeye dönüştü.
Son.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder