Epigenetik Tedaviler Klinik Denemelerde
Yeni bir ilaç sınıfı, genetik kodu değiştirmeden genlerin çalışmasını artırma veya azaltma yeteneğiyle birçok hastalığın tedavisinde çığır açabilir. Bu yılın başlarında, bu alandaki ilk insan denemesi başladı ve yakında daha fazlası bekleniyor.
Son yıllarda gen düzenleme aracı Crispr gibi teknolojiler, genetik hastalıkların tedavisinde büyük ilerlemeler sağladı. Ancak epigenetik düzenleme, DNA dizilimini değiştirmek yerine, genlerin ne kadar aktif olacağını belirleyen kimyasal işaretleri (örneğin metil veya asetil grupları) ekleyerek çalışır. Bu yöntem, hücrelerin doğal gen kontrol sistemlerini taklit eder.
Epigenetik değişiklikler yaşam boyunca doğal olarak oluşur ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Örneğin, bir gene metil grubu eklenmesi, onun okunmasını zorlaştırır ve genin susturulmasına yol açabilir.
Asetil grupları ise gen ifadesini artırır.
Epigenetik mekanizmaların bozulması birçok hastalıkla ilişkilidir. Bu yeni tedaviler, bu mekanizmaları hedef alarak düzelmeyi amaçlar.
Daha Güvenli ve Hassas Bir Yaklaşım
Tune Therapeutics’in bilim direktörü Derek Jantz, epigenetik düzenlemenin potansiyelinin uzun süredir bilindiğini ancak son teknolojik gelişmeler sayesinde uygulamaya geçilebildiğini söylüyor.
Epigenetik düzenleme, gen düzenlemeden farklı olarak DNA’yı kesmez, kalıcı değişiklik yapmaz. Ayrıca yanlış hedeflere etkisi durumunda bile biyolojik etkileri sınırlıdır. Çünkü gen susturulması, aynı bölgeye birçok kez müdahale gerektirir.
Yeni nesil testlerle, istenmeyen gen etkileri ölçülebiliyor. Jantz’a göre bu tür etkiler nadiren görülüyor, bu da tedavinin güvenilirliğini artırıyor.
Klinik Denemeler Başladı
ABD merkezli Tune Therapeutics, 2024 sonunda Yeni Zelanda’da hepatit B tedavisi için ilk insan denemesine başladı. Aynı tedavi Ocak 2025’te Hong Kong’da da onay aldı. Bu tedavi, karaciğer hücrelerine lipit nanoparçacıklarıyla gönderilen mRNA yoluyla çalışıyor. mRNA, virüsün DNA’sında epigenetik değişiklikler yaparak onu susturuyor. Tedavinin, uygulama sona erdikten sonra bile etkisini sürdürmesi planlanıyor.
Bir diğer şirket olan Boston merkezli nChroma Bio da hepatit B ve D’ye yönelik benzer bir tedavi geliştiriyor. Bu tedavi de lipit nanoparçacıklarla taşınıyor. Şirket, virüs genomuna özel olarak hedeflenen epigenetik düzenleyicilerle %99,99 oranında yüzey antijen azalması elde ettiklerini bildiriyor.
nChroma, ilacı karaciğer dışındaki dokulara da ulaştırmak için virüs benzeri parçacıklar üzerinde çalışıyor. Böylece tedavi daha geniş doku ve hücre tiplerine uygulanabilecek.
Nöromüsküler Hastalıklarda Yeni Umut
San Francisco merkezli Epicrispr Biotechnologies (Epic Bio), 2025 yılında Fasyo-Skapulo-Humeral Distrofi (FSHD) kas distrofisine karşı bir deneme başlatıyor. Bu hastalıkta Dux4 adlı gen normalde embriyo döneminde aktiftir, sonrasında metilasyonla susturulur. Ancak hastalarda bu susturma yeterli değildir. Epic Bio, bu geni tekrar susturmak için epigenetik düzenleme kullanıyor.
Şirketin geliştirdiği CasMini adlı küçük boyutlu düzenleyici, klasik Cas9’dan daha kompakt olduğu için vektörlerle vücutta zor ulaşılabilen dokulara kolayca taşınabiliyor. Epic Bio, Yeni Zelanda ve ABD'de denemelere başlamak için onay aldı. İlk aşamada üç hasta üzerinde çalışma yapılacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder