Kendin Olma Cesareti: Sanat, Hayat ve Hissetmek Üzerine
Günümüzde pek çok insan "kendin ol" tavsiyesini klişe bulur. Oysa bu basit ifade, yaşamın belki de en zor ve en değerli mücadelesini tarif eder. Kendin olmak; toplumun, ailenin, geleneklerin, modaların ve beklentilerin dayattığı kalıpları aşarak, içindeki gerçek sesi bulmak ve ona sadık kalmak demektir. Bu yolculuk, sadece bir kişisel gelişim meselesi değil, aynı zamanda bir sanat, bir yaşam biçimidir.
E.E. Cummings’in dediği gibi, “Kendin olmak, herkesin seni başkası yapmaya çalıştığı bir dünyada en zorlu savaşı vermektir.” Çünkü dünyamız, çoğu zaman sıradanlığı ödüllendirir; benzersiz olanı ise dışlar, eleştirir ya da görmezden gelir. O nedenle hissetmek bile cesaret ister. Duygularını ifade etmek, samimi olmak ve kalbinin çağrısına kulak vermek, bu yüzden bir direniş biçimidir.
Sanat tam da burada devreye girer. Çünkü sanat, insanın iç dünyasını, hislerini, isyanlarını ve hayallerini özgürce dile getirebildiği alanlardan biridir. Bir şairin, bir ressamın, bir müzisyenin ya da bir yazarın gerçek gücü; başkalarına benzeyen işler yapmakta değil, kendi ruhunun özgün sesini bulup bunu paylaşabilmesindedir. Ancak bu da kolay değildir.
Çünkü hissetmek; düşünmekten, inanmak ya da bilmekten farklıdır. Düşünceler çoğu zaman toplumdan ödünç alınır, başkalarının sözlerini tekrar ederiz. Oysa hisler benzersizdir, sana aittir. Ve işte tam da bu yüzden hislerini ortaya koymak, çıplak kalmak gibidir. Eleştirilirsin, yanlış anlaşılır ya da görmezden gelinirsin. Fakat sanat, bu riskleri göze alanların işidir.
Hayatta kendin olabilmek için önce şunu anlamak gerekir: Kimse senin yerine bu yolu yürüyemez. Kimse senin yerine hissedemez, yazamaz, söyleyemez. Başkalarının onayını bekleyerek kendin olamazsın. Çünkü onay beklentisi, özgünlüğü törpüler. O yüzden kendi köprünü kendin kuracak, kendi nehrini kendin geçeceksin.
Belki bu yolculukta yalnız kalacaksın, belki yıllarca emek verip bir tek satır yazacaksın. Ama o satır sana ait olacak. Sahici, derin ve gerçek olacak. İşte sanatın ve hayatın özü de burada saklı: Kendi sesini bulmak ve onu korkmadan dünyaya duyurmak.
Eğer hissetmeye, üretmeye ve mücadele etmeye hazırsan, bu yolculuk dünyanın en güzel yolculuğudur. Çünkü eninde sonunda insanın en büyük eseri kendi hayatıdır. Ve o hayatı özgün kılmanın tek yolu da, her şeye rağmen kendin olmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder