Massimo Recalcati'nin "Aşk Hayatında Affetmeye Övgü" adlı eseri, modern dünyada aşkın karşılaştığı zorlukları ve affetmenin rolünü derinlemesine inceleyen önemli bir çalışmadır.
Kitap, ayrılıkların sıradanlaştığı, romantik ilişkilerin hızla monotonlaştığı ve aşkın narsizmin bir aracı haline geldiği bir dönemde, aşkı yeniden düşünmeye davet eder.
Recalcati, aşkın risklerden arındırılmış, sorumluluk almaktan kaçınan, hazza indirgenmiş ve kapitalist sistem tarafından değersizleştirilmiş yorumlarını reddeder. Bu bağlamda, aşkın en kırılgan anlarından biri olan ihanet ve affetme konularına odaklanır. Yazar, ihanet ve terk edilme travmasının aşklar üzerindeki etkilerini sorgular ve şu soruları gündeme getirir:
-
Aldatan kişi af dilerse ne olur?
-
Artık eskisi gibi olmadığını düşünen biri, yeniden sevilmeyi ve her şeyin eskisi gibi olmasını isterse ne olur?
-
Böyle durumlarda bağışlama gerçekten mümkün müdür?
Recalcati, psikanalizin, aşkın bir yanılsama olduğunu ve hayatta önemli olanın hazdan en büyük payı almak olduğunu buyuran kapitalist söyleme hizmet ettiğini belirtir.
Kapitalist söylem, her türlü bağı kendi sorgusuz sualsiz olumlanmasının önünde bir engel olarak görür ve bu nedenle her bağ bir sınır, kapitalist söylemin başıboş makinesinin çılgın hareketine karşı bir direnç noktası haline gelir.
Sonuç olarak, "Aşk Hayatında Affetmeye Övgü", modern ilişkilerde affetmenin mümkün olup olmadığını ve aşkın kapitalist toplumdaki yerini sorgulayan derinlemesine bir analiz sunar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder