2025-02-08

Ego, imgesel düzenin alanına, özne ise gösterenler zincirinin alanına aittir.

"Özne, ego ile ilgili değildir. Ego, imgesel düzenin alanına, özne ise gösterenler zincirinin alanına aittir."

— Marie-Hélène Brousse, Psikanaliz Söylemi Üzerine Bir Çizgi, The Lacanian Review 13: THE (barred) WOMAN

Bu ifadeyi anlamak için Lacan’ın psikanalitik teorisindeki temel kavramlara bakmak gerekir: özne (subject), ego, imgesel düzen (imaginary order) ve gösterenler zinciri (signifying chain).

1. Ego ve İmgesel Düzen

Lacan’a göre ego, imgesel düzenin bir parçasıdır ve aynadaki benlik imgesiyle bağlantılıdır. İnsan, kendisini bir bütün olarak algılamaya çalışırken, aslında bölünmüş ve çelişkili bir yapıdadır. Ego, kendi bütünlüğüne inanır ama bu aslında bir yanılsamadır. Başka bir deyişle, ego, kendi varlığını tutarlı ve sürekli bir şey olarak görme eğilimindedir ama bu, imgesel düzenin bir yanılsaması içinde gerçekleşir.

2. Özne ve Gösterenler Zinciri

Lacan, özneyi bölünmüş bir yapı olarak ele alır. Özne, dile girdikçe, bilinçdışının göstergeleriyle şekillenir ve bir gösterenler zinciri içinde konumlanır. Bu gösterenler, anlam üretme sürecinde birbiriyle bağlantılıdır ve özneyi sürekli kaygan bir zeminde tutar. Özne, dilden kaçamaz ve bu yüzden kendini dil içinde kurar ama tam olarak dilin içine de yerleşemez; hep bir eksiklik vardır.

3. İfade Nasıl Yorumlanabilir?

İfade, şu temel noktaları ortaya koyuyor:

  • Özne (subject), ego’dan tamamen farklı bir şeydir. Ego, bireyin kendini algılama biçimidir ve bir yanılsamadır; özne ise bilinçdışındaki göstergeler aracılığıyla şekillenir.
  • Ego, imgesel düzene aittir. Ego, aynadaki yansıma gibi bütünlük yanılsaması yaratır, ancak özne bu yanılsamaya sıkışmış değildir.
  • Özne, gösterenler zincirine bağlıdır. Yani özne, dilin içinde şekillenir ve dil tarafından belirlenir. Dil, özneyi oluşturur ama onu tam anlamıyla ifade edemez, çünkü bilinçdışı göstergeler her zaman eksik bir anlam üretir.

Sonuç

Bu ifade, Lacancı psikanalizin temel bir ayrımına işaret ediyor: Ego bir yanılsama alanında yer alırken, özne dil tarafından şekillenen bölünmüş bir varlıktır. Bu nedenle, bir konunun özneyle ilgili olması, ego ile ilgili olması anlamına gelmez. Ego, imgesel düzenin bir ürünü iken, özne gösterenler zincirinin içinde hareket eden, sürekli kaygan ve tamamlanmamış bir yapıdır.

Bu çerçevede, Marie-Hélène Brousse’un bu ifadesi, Lacancı düşüncenin temel varsayımlarından birini yeniden vurguluyor: Özne, bilinçdışında belirlenen bir oluşumdur ve ego gibi sabit ya da tutarlı bir kimlik değildir.

Hiç yorum yok: