SONUÇ OPTİMİZASYON MODELİ
“Yazıcı neden hep proje son teslim tarihinden önce bozulur?”
Her proje yöneticisinin içten içe tanıdığı bir korku vardır: Her şey yolunda giderken, tam da sunuma dakikalar kala yazıcının bozulması, bilgisayarın güncellenmesi ya da elektriklerin kesilmesi. Sanki evren, son dakika çöküşünü kaçınılmaz bir yasa haline getirmiştir. Bu durum sadece talihsizlik değil, aynı zamanda yanlış yapılandırılmış bir proje zamanlamasının da sonucudur. İşte tam bu noktada devreye Sonuç Optimizasyon Modeli (SOM) girer.
Geleneksel Zaman Yönetimi Neden Yetersizdir?
Çoğu proje yönetim metodolojisi, başlangıçta bir T zaman aralığı tanımlar. Bu aralık içinde ekipler genellikle şu üç aşamadan geçer:
- Toplama (T): Fikirlerin toplanması, verilerin bir araya getirilmesi.
- Pekiştirme (P): Elde edilen girdilerin analiz edilerek yapılandırılması.
- Uygulama (U): Projenin gerçek hayata geçirilmesi, çıktının ortaya konması.
Bu üçlü döngü, çoğunlukla lineer ve tek seferlik bir süreç olarak yürütülür. Ancak gerçek dünya nadiren bu kadar düz bir çizgi çizer. Belirsizlik, zaman baskısı ve teknik aksaklıklar her zaman kapıdadır. Zamanın hep yetersiz gelmesinin sebebi de budur: Çünkü projeyi “tek atımlık bir kurşun” gibi tasarlarız.
Sonuç Optimizasyon Modeli Nedir?
Sonuç Optimizasyon Modeli, klasik yaklaşımı ters yüz eder. Zamanı tek bir bütün yerine üç eşit döngüye böler ve yöneticiden projeyi üç kez tamamlamasını ister. Amaç, her döngüde daha iyi bir sonuç üretmektir.
Bu modelde süreç şöyle işler:
- 1. Döngü (Taslak): Hızlıca fikirler toplanır, en makul çözüm uygulanır. Sonuç kusurludur ama bir iskelet oluşur.
- 2. Döngü (İyileştirme): İlk ürün gözden geçirilir, eksikler belirlenir, çözüm rafine edilir.
- 3. Döngü (Sonuç): Artık güçlü ve test edilmiş bir ürün çıkar. Süreçte edinilen deneyim de projeye katma değer sağlar.
Bu Modelin Avantajları Nelerdir?
- Beklenmedik sorunlara dayanıklılık: Yazıcı bozulduğunda bile elinizde iki ön sürüm vardır.
- Sürekli öğrenme: Her döngü, bir öncekinin hatalarını azaltır, iyileştirme fırsatlarını gösterir.
- Zaman baskısını dağıtma: Tüm baskıyı sona bırakmak yerine, her döngüde bir sonuç alırsınız.
- Daha yüksek kalite: Son versiyon, test edilmiş ve düşünülmüş olur; tesadüfi değil, optimize edilmiş bir çıktıdır.
- Duygusal ödül: “Nihayet bitti!” yerine, üç kez “Başardık!” hissi yaşanır. Bu da ekip moralini artırır.
Modelin Kırılma Noktası: Geçiş Disiplini
SOM’un başarısı, döngüler arasındaki keskin geçişe bağlıdır. Bir döngü tam olarak bitmeden diğerine geçilirse model anlamını yitirir. Aynı anda hem ilk hem ikinci sürümle uğraşmak, ilerlemeyi bulanıklaştırır ve süreci iç içe geçmiş başarısız prototiplere dönüştürür.
Bu nedenle her aşamada şunlara dikkat edilmelidir:
- Her döngünün tamamlanmış bir çıktısı olmalı.
- Bir sonraki döngüye başlamadan önce, tüm ekip bu çıktıyı onaylamalı.
- Döngüler net bir şekilde birbirinden zaman ve içerik olarak ayrılmalı.
Felsefi Not: “Güzel bir şey asla mükemmel değildir.”
Sonuç Optimizasyon Modeli, aslında bir mükemmellik saplantısından uzaklaşma çağrısıdır. İlk ürününüz kötü olabilir. İkinci ürününüz yeterli olabilir. Üçüncüsü ise özgüvenli, net ve işlevsel olacaktır. Önemli olan tek seferde kusursuzu yapmak değil, kusurları görerek ilerlemek ve öğrenmeyi sürece yedirebilmektir.
Sonuç
Yazıcının bozulması bazen kader değil, kötü zaman yönetimidir. Sonuç Optimizasyon Modeli, proje süreçlerine deneme-yanılma döngülerini sistemli şekilde entegre ederek belirsizlikleri azaltır, süreci daha dayanıklı ve verimli hale getirir. En önemlisi de, son dakikaya kalmadan bir şeyler ortaya koymanın hazzını ve güvenini sağlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder