Bin Işık Noktası

Bin Işık Noktası

Bir zamanlar, karanlıklar ülkesi adı verilen bir diyarda, gökyüzü hep bulutlarla kaplıydı. Ülke gündüz vakti bile karanlık içindeydi. 

İnsanlar burada sadece karınlarını doyurmak ve yaşamlarını sürdürmek için çalışırdı. Fakat bu topraklarda ne kahkahalar yankılanır, ne de birinin diğerine uzattığı bir yardım eli görülürdü. Herkes kendi kabuğunda, kendi dertleriyle meşguldü.

Bir gün, uzaklardan bir yabancı geldi. Adı Parlayan idi. Parlayan küçük bir fener taşıyor, gittiği her yere bir ışık huzmesi bırakıp, diğer fenerleri ve mumları yakıyordu. Parlayan'ın yüzü ışık saçıyor, gözleri herkese umutla bakıyordu. Onu görenlerin de yüzü ışık saçmaya başlıyordu. Karanlıklar ülkesinin halkı önce onu garipsedi, sonra merakla etrafını sardı.

Parlayan onlara dedi ki:
“Geçimimizi kazandıklarımızla sağlar, ama hayatımızı verdiklerimizle inşa ederiz. İyilik, paylaşmak ve umut vermek karanlıkları aydınlatır. Her birimiz, bir ışık noktası olabiliriz.”

Halk bu sözleri anlamakta zorlandı. Parlayan onlara bir teklif sundu:
“Her biriniz, başkasına bir iyilik yapın. Bu iyiliği yaparken karşılık beklemeyin. İyilikleriniz küçük de olabilir, büyük de... Ama yapmayı sürdürün. Gökyüzünün nasıl değişeceğini göreceksiniz.”

Başta sadece birkaç kişi denedi. Bir çocuk yaşlı bir kadının odunlarını taşıdı. Bir kadın, ekmeğini aç bir yabancıyla paylaştı. Bir genç, düşen bir fidanı yeniden dikti. Her yapılan iyilikle, gökyüzünde bir ışık belirdi. Önce birkaç noktaydı bu, sonra yüzlerce, binlerce...

Karanlıklar ülkesi zamanla “Bin Işık Noktası Diyarı” olarak anılmaya başlandı. İnsanlar artık sadece kendileri için değil, birbirleri için de yaşamaya başladılar. Gökyüzü pırıl pırıl yıldızlarla doldu, ama asıl parlaklık insanların yüreklerinden geliyordu.

Ve Parlayan, bir gün sessizce ayrıldı bu diyardan. Ama geride bıraktığı fener hâlâ yanıyordu. Halk o fenerin bir sembol olduğunu anladı: Her iyilik, bir ışık noktasıydı. Ve hayat, ışıkların bir araya gelip karanlığı yenmesiydi.

Masalın mesajı: Hayatta geçimimizi sağlamak önemlidir, ancak gerçek bir hayat kurmak için başkalarına verdiğimiz sevgi, iyilik ve paylaşımın gücü çok daha değerlidir. Her birimiz bir ışık olabiliriz ve birlikte karanlıkları aydınlatabiliriz.