Türkiye Varlık Fonu (TVF): Ekonomik ve Siyasi Değerlendirme Raporu
Giriş
Türkiye Varlık Fonu (TVF), özellikle son yıllarda ekonomik ve siyasi yönleriyle kamuoyunun dikkatini çeken bir yapıdır. Bu rapor; varlık devirleri, borçlanma politikaları, faiz oranları ve “near-collapse” senaryoları gibi kritik başlıklar etrafında şekillenen tartışmaları tarafsız ve analitik bir yaklaşımla incelemektedir.
1. TVF Nedir? Hangi Varlıklar Devredildi?
Kuruluş ve Amaç
TVF, 26 Ağustos 2016'da 6741 sayılı Kanunla kuruldu. Amacı; kamu varlıklarını ekonomiye kazandırmak, sermaye piyasalarını derinleştirmek ve stratejik yatırımları desteklemektir. 2018’de Cumhurbaşkanlığı’na bağlanan TVF, özel hukuk hükümlerine tabi kılınarak kamu denetim mekanizmalarının dışına çıkarılmıştır.
Devredilen Varlıklar
TVF’ye devredilen başlıca varlıklar:
- Bankalar: Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank
- Şirketler: THY (%49,12), Türk Telekom (%6,68), BOTAŞ, TPAO, PTT, Borsa İstanbul, Türksat, Çaykur
- Sigorta-Emeklilik: 2020’de birçok kamu sigorta ve emeklilik şirketi (toplam 6,54 milyar TL bedelle)
- Lisanslar: Şans oyunları ve at yarışı düzenleme lisansları
- Gayrimenkuller: 46 adet kamu arazisi (Antalya, İzmir, İstanbul vb.)
- Diğer: Savunma Sanayii Fonu’ndan 3 milyar TL kısa vadeli transfer
Devirler KHK’larla hızlandırılmış ve kamuoyunda şeffaflık ve siyasi kontrol tartışmaları doğmuştur.
2. Borçlanma Politikaları ve Teminatlar
Borçlanma Mekanizması
TVF’nin finansman kaynakları arasında temettü gelirleri, varlık satışları ve doğrudan borçlanma yer alır.
2020 itibarıyla TVF’ye sınırsız borçlanma yetkisi verilmiştir. Bu kapsamda eurobond ihracı gibi yöntemler de kullanılmaktadır.
Teminat Tartışmaları
TVF'nin varlıklarını teminat olarak göstererek borçlandığına dair doğrudan kanıt bulunmasa da, özel hukuk statüsü ve denetim eksikliği bu kuşkuları artırmaktadır.
Kanuna göre varlıklar tasarrufa kapalıdır ancak gelirleri kullanılarak menkul kıymetleştirme mümkündür.
Yüksek Faizle Borçlanma
TVF’nin borçlanma maliyeti, Türkiye’nin CDS puanı ve makroekonomik risklerle ilişkilidir. 2024 eurobond ihracı da yüksek faizle borçlanma eleştirilerine neden olmuştur.
3. Borç Ödeme Kapasitesi ve Faiz Döngüsü
Borç Ödeme Kapasitesi
TVF’nin varlık toplamı 317 milyar dolar olarak ifade edilse de bu varlıkların çoğu likit değildir. Türkiye’nin kamu borç oranı görece düşük olsa da, yüksek enflasyon ve kur riski borç servisinde zorluk yaratmaktadır.
Faizle Borç Alıp Faiz Ödeme İddiası
Bu iddia, Ponzi benzeri bir finans yapısına işaret etmektedir. Ancak böyle bir yapının varlığına dair kamuya açık ve doğrulanabilir veri mevcut değildir. Sayıştay denetimi dışında olması bu kuşkuları güçlendirmektedir.
4. Near-Collapse (Çöküşe Yakınlık) Tartışmaları
Ekonomik Göstergeler
“Çöküş” ifadesi için aşağıdaki göstergeler değerlendirilmelidir:
- Döviz Rezervleri: Zaman zaman negatife inmiş, swaplarla dengelenmiştir.
- Borç/GSYH Oranı: %40 civarında; düşük sayılır.
- Cari Açık: TVF yatırımları orta vadede fayda sağlayabilir.
- Faiz Oranları: %50 seviyelerinde; enflasyonu kontrol amacıyla artırılmıştır.
TVF’nin Rolü
Şeffaflık ve uzun vadeli strateji eksikliği, borçla fonlama modelini riskli hale getirmektedir. Ancak fonun portföyü ve kamu bankaları belli ölçüde tampon görevi görmektedir.
Karşı Görüşler
TVF’nin stratejik yatırımlarla katkı sağlayabileceği, kurumsallaşma süreciyle daha etkili hale gelebileceği de savunulmaktadır.
5. Siyasi Boyut: İktidarın Sürdürülmesi İçin Satış mı?
TVF’nin bazı uygulamaları siyasi motivasyonlarla ilişkilendirilmektedir:
- Anayasa referandumu öncesinde yapılan devirler
- Borsa İstanbul’un %10’unun Katar’a satışı
- Turkcell hisselerinin alımı
Bununla birlikte, tüm kamu varlıklarının satıldığına dair yaygın ve sistematik bir örnek bulunmamaktadır.
6. Sonuç ve Öneriler
Genel Değerlendirme
TVF, stratejik yatırımları fonlamak üzere kurulmuş olsa da; şeffaflık eksikliği, sınırsız borçlanma yetkisi ve siyasi denetim eleştirileriyle karşı karşıyadır.
Tespitler
- TVF, büyük çapta kamu varlıklarını devralmış ve borçlanma için çeşitli yöntemler kullanmıştır.
- Varlıkların teminat gösterildiğine dair kanıt yoktur; ancak yapı buna uygundur.
- Türkiye ekonomisi zorluklar yaşasa da “çöküş” iddiası için yeterli veri bulunmamaktadır.
Öneriler
- TVF’nin denetimi artırılmalı, Sayıştay kapsamına alınmalıdır.
- Borçlanma, Hazine ile eşgüdümlü ve sürdürülebilir biçimde yürütülmelidir.
- Kamuoyuna düzenli bilgi akışı sağlanmalı, güven artırılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder