2024-04-14

Karidesli Risotto

Karidesli Risotto tarifi:

Malzemeler:
- 1 su bardağı risotto (arborio) pirinci
- 1 adet kuru soğan
- 3 diş sarımsak
- 150 gr karides
- 5 - 6 su bardağı et suyu
- Et suyuna Tuz veya Tavuk Bulyon
- 2 çorba kaşığı tereyağı
- 2 çorba kaşığı zeytinyağı
- 1/2 Demet maydanoz, ince doğranmış 
- 1 Adet Kapya biberi. Küçük doğranmış 
- Parmesan peyniri

Yapılışı:
1. Pirinci sıcak tuzlu suda yarım saat bekletin.
2. Soğan ve sarımsağı minik minik doğrayın, tereyağı ve zeytinyağı ile kavurun.
3. Minik kapya biberleri  ekleyin, süzdüğünüz pirinci ilave edip kavurmaya devam edin.
4. Hafif kavrulmuş karidesi ekleyip pirinci hafif kavurmaya devam edin.
5. İki bardak sıcak, bulyonlu, tuzu ayarlanmış et suyunu ekleyip, 5 dakika bekleyin.
6. Suyu hafif çekince bir bardak daha et suyu ekleyin ve sürekli karıştırın.
7. Püf nokta: Daha sonraki suyu azar azar ekleyip sürekli karıştırmak, bu sayede pirincin nişastası ortaya çıkar.
8. Biraz daha su ekleyin ve sürekli karıştırarak sulu olmadan, lapa gibi bir kıvama gelene kadar su ekleyin.
9. Kıvamı bulunca, maydanozu ekleyin, altını kapatın, parmesan ekleyip karıştırın ve sıcak servis yapın.
10. Afiyet olsun!

Domatesli Risotto

Tavuklu Risotto tarifi:

Malzemeler:
- 1 su bardağı risotto (arborio) pirinci
- 1 adet kuru soğan
- 3 diş sarımsak
- 3 Su Bardağı Domates Püresi
- 3 su bardağı tavuk suyu
- Et Bulyon
- İnce doğranmış maydanoz 
- 2 çorba kaşığı tereyağı
- 2 çorba kaşığı zeytinyağı
- Parmesan peyniri

Yapılışı:
1. Pirinci sıcak tuzlu suda yarım saat bekletin, süzün.
2. Soğan ve sarımsağı minik minik doğrayın, tereyağı ve zeytinyağı ile kavurun.
3. Bulyonu eritip, suyu, tuzu, domatesi karıştırın, ısıtın 
4. İki bardak sıcak suyu ekleyip, 5 dakika bekleyin.
5. Suyu hafif çekince bir bardak daha su ekleyin ve sürekli karıştırın.
6. Püf noktası: Daha sonraki suyu azar azar ekleyip sürekli karıştırmak, bu sayede pirincin nişastası ortaya çıkar.
7. Biraz daha su ekleyin ve sürekli karıştırarak sulu olmadan, lapa gibi bir kıvama gelene kadar su ekleyin.
8. Kıvamı bulunca, altını kapatın, maydanozu parmesanı ekleyip karıştırın ve sıcak servis yapın.
9. Afiyet olsun!

2024-04-09

Kümelenme Katsayısı

Kümelenme katsayısı, bir ağda veya grafikte belirli bir düğümün komşuları arasındaki bağlantıların güçlü olduğunu ölçen bir ölçümdür. Bu, düğümün çevresindeki düğümler arasındaki bağlantı sıklığını gösterir ve ağın ne kadar sıkı örgütlendiğini ifade eder. Kümelenme katsayısı, bir düğümün komşuları arasındaki gerçekleşen bağlantıların toplam sayısının, olası maksimum bağlantı sayısına oranıdır. Bu sayede bir düğümün komşuları arasındaki bağlantı sıklığı hakkında bilgi sağlar.

Wikipedia

Vikipedi


Ağ Kurma Zekası nedir?

Networking Quotient (NQ) diye bir zeka türü var. Bu zeka türü, bir kişinin insanlarla bağlantı kurma ve sürdürme yeteneğini ölçer. NQ, geleneksel zeka testlerinde ölçülen IQ'dan (Intellectual Quotient) farklıdır. IQ, mantıksal ve problem çözme becerilerine odaklanırken, NQ, duygusal zeka (EQ) ve sosyal zeka (SQ) gibi faktörleri de içerir.

NQ'nun yüksek olmasının birçok faydası vardır:

  • Daha iyi iş ve sosyal ilişkiler kurmanıza yardımcı olabilir.
  • Daha fazla iş ve eğitim fırsatı elde etmenizi sağlayabilir.
  • Daha mutlu ve tatmin edici bir yaşam sürmenize yardımcı olabilir.

NQ'yu geliştirmek için yapabileceğiniz birçok şey var:

  • Sosyal becerilerinizi geliştirin. İletişim kurma, dinleme ve empati kurma becerilerinizi geliştirmeye çalışın.
  • Aktif bir şekilde ağ kurun. Yeni insanlarla tanışmak ve bağlantı kurmak için fırsatlar yaratın.
  • Güçlü ilişkiler kurun. Mevcut ilişkilerinizi geliştirmeye ve sürdürmeye zaman ayırın.

NQ'yu ölçmek için çeşitli testler ve değerlendirmeler mevcuttur. Bu testler, aşağıdakiler gibi çeşitli faktörleri ölçebilir:

  • İletişim becerileri
  • Dinleme becerileri
  • Empati kurma yeteneği
  • Sosyal farkındalık
  • Ağ kurma becerileri

NQ, günümüzün karmaşık ve bağlantılı dünyasında giderek daha önemli hale gelen bir beceridir. NQ'yu geliştirmek, kişisel ve profesyonel yaşamınızda daha başarılı olmanıza yardımcı olabilir.

Gemini

2024-04-08

Benjamin Franklin Etkisi Nedir?


Benjamin Franklin Etkisi Nedir?

Benjamin Franklin Etkisi, bir kişiye iyilik yapmamız sonucu ona karşı daha fazla sevgi ve yakınlık hissetmemize neden olan bir bilişsel önyargıdır. Bu etki, sevmediğimiz veya nötr hissettiğimiz kişiler için bile geçerlidir.

Etkiyi Açıklama:

Bu etki, bilişsel tutarsızlık teorisi ile açıklanır. Bu teoriye göre, bilinçaltı tutarsızlıktan hoşlanmaz. Bir kişiye iyilik yaptığımızda, bu durumla tutarsız bir şekilde onu sevmememiz gerekir. Bu tutarsızlığı ortadan kaldırmak için, beynimiz o kişiye karşı olumlu duygular geliştirmeye başlar.

Benjamin Franklin'in Örneği:

Benjamin Franklin, bu etkiyi ilk keşfedenlerden biridir. Franklin, sevmediği bir kişiyle olan ilişkisini düzeltmek için ona bir kitap ödünç verir. Kitabı geri alan kişi, Franklin'e teşekkür eder ve Franklin da ona karşı daha olumlu duygular beslemeye başlar.

Etkinin Göstergeleri:

  • Bir kişiye iyilik yaptıktan sonra ona karşı daha fazla sevgi ve yakınlık hissetmek

  • O kişiye yardım etmeye daha istekli olmak

  • O kişiyle daha fazla zaman geçirmek istemek

  • O kişi hakkında daha olumlu düşünmek

Etkinin Kullanım Alanları:

  • İlişkileri geliştirmek

  • Güven oluşturmak

  • Etki yaratmak

  • Yardımlaşmayı teşvik etmek

Örnekler:

  • Bir komşunuza yardım etmek

  • Bir iş arkadaşınıza bir iyilik yapmak

  • Bir yabancıya ihtiyacı olan bir şeyi vermek

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Bu etki her zaman işe yaramayabilir.

  • Kişiye iyilik yaparken samimi olmak önemlidir.

  • Karşılığında bir şey beklemeden iyilik yapmak gerekir.

Sonuç:

Benjamin Franklin Etkisi, insanların davranışlarını ve duygularını etkileyebilecek güçlü bir araçtır. Bu etkiyi bilinçli bir şekilde kullanarak ilişkilerimizi geliştirebilir ve daha iyi bir dünya yaratabiliriz.

Ek Kaynaklar:

2024-04-07

Birleşik Akıl nedir?

Birleşik Akıl (BA), farklı insanların bilgi ve deneyimlerini birleştirerek, düşünsel kapasitelerini artırabilen bir kavramdır. BA aynı zamanda yetkin akıl veya sinerjik akıl olarak da adlandırılabilir. 

 Ortak Akıl (OA) ile karşılaştırıldığında, BA sadece ortaya konan ortak bir konuyu çözmeye odaklanırken, OA'da katılımcılar genellikle kendi çıkarlarını da gözetir. Bu diğerkamlığın nasıl sağlanacağı önemli bir sorudur, ancak _Sorun Stoku_ 'nun yarattığı tehditler göz ardı edilmemelidir. 

Ortak akıl becerisini bazı hayvan grupları başarabildiğine göre, insanların da bunu başarabileceği düşünülebilir.

Birleşik Akıl (YA), bir grup insan akli yeteneğini birleştirdiğinde, mevcut toplam bilişsel yetinerine ek olarak daha fazla akıl ortaya çıkmasıdır.

Doğru Soru Sorma Zekası nedir?

"Doğru Soru Sorma Zekası" (Right Questioning Quotient - RQQ), sorgulama yeteneği ve becerisini ölçen bir kavramdır. Bu kavram, kişinin ne kadar etkili ve derinlemesine sorular sorabildiğini, sorgulama becerilerini ve yaratıcı düşünme kapasitesini değerlendirmeye yöneliktir.

RQQ'nun temelinde, soruların gücü ve kalitesinin önemi yatar. Çünkü doğru sorular, derinlemesine düşünmeyi teşvik eder, bilgiyi daha iyi anlamamıza yardımcı olur ve yeni bakış açıları geliştirmemize olanak tanır. Dolayısıyla, RQQ, bir kişinin sorgulama yeteneğini değerlendirirken, sadece ne kadar çok soru sorduğunu değil, aynı zamanda sorularının niteliğini de dikkate alır.

RQQ'nun önemi, özellikle problem çözme, yaratıcı düşünme, liderlik ve karar verme gibi alanlarda ortaya çıkar. Bu yetenek, kişinin bilgiyi daha iyi işlemesine ve çeşitli senaryoları daha kapsamlı bir şekilde değerlendirmesine yardımcı olur. Dolayısıyla, RQQ, bireylerin kendilerini geliştirmesi ve daha etkili bir şekilde başkalarıyla etkileşime girmesi için önemli bir ölçüttür.

2024-04-06

Modern Kölelik nedir?

Modern kölelik, geleneksel kölelikten farklı olarak fiziksel zincirlerle bağlı olmayı içermeyen ancak kişilerin zorla çalıştırılması, kısıtlı özgürlükleri veya diğer insan haklarının ihlali yoluyla kontrol altında tutulması durumunu ifade eder. 

Bu, insan ticareti, mecburi hizmet, zorla çalıştırma, cinsel sömürü, borç köleliği, sosyal hakları olmayan göçmen çalıştırma  ve benzeri yöntemlerle gerçekleşebilir. Modern kölelik genellikle kaçırma, yasadışı göç, yoksulluk ve dezavantajlı topluluklardan kişilerin istismar edilmesi gibi faktörlerle ilişkilidir.

2024-04-05

Üçlü Beyin / Triün Beyin nedir?


Üçlü Beyin / Triün Beyin  nedir?

Üçlü beyin modeli, beynin üç önemli bölümden oluştuğunu savunan bir teoridir:

  • Reptilian beyin (Sürüngen beyni): Bu en ilkel beyin bölümüdür ve hayatta kalma, saldırma/kaçınma/donma ve üreme gibi temel içgüdüleri kontrol eder. Beyin sapı ve bazal ganglionlardan oluşur.  

  • Paleomammalian beyin (Paleomamifal beyin, Limbik sistem): Duygular, hatırlama ve öğrenme gibi daha karmaşık işlevlerden sorumludur.

  • Neomammalian beyin (Yeni beyin, Neomamifal beyin, Neokorteks): Dil, Bilinç, Soyut Düşünme, planlama gibi daha gelişmiş işlevleri kontrol eder.

Bu modele göre, her beyin bölümü evrimsel süreçte farklı zamanlarda gelişkin hale gelmiştir ve görece bağımsız bir şekilde işlev görür. 

Beyin bölgeleri birbiriyle bağlantılı olsa da, farklı bilişsel davranışların sorumluluğunu farklı "bölgelere" atanır.

Eleştiriler:

Üçlü beyin modeli, nörobilim camiasında bazı eleştiriye maruz kalmıştır.  

- Beyin bölgelerinin birbirinden bağımsız olmadığı ve karmaşık bir şekilde etkileştiği bilinmektedir.

- Model, beynin işleyişine dair aşırı basitleştirilmiş bir model sunmaktadır.

Sonuç:

Üçlü beyin modeli, beynin işleyişine dair popüler bir model olsa da, bazı açılardan yetersiz kabul edilmektedir.  


2024-04-04

Tardigrad Proteinleri İnsan Hücrelerine Yerleştirildi: Sonuç Ne Oldu?


Tardigrad Proteinleri İnsan Hücrelerine Yerleştirildi: Sonuç Ne Oldu?

Özet:

  • Bilim insanları, aşırı koşullara dayanıklılığıyla bilinen tardigradlardan elde edilen proteinleri özellikte CAHS-D proteini insan hücrelerine yerleştirdiler.

  • Tardigrad proteinleri, insan hücrelerini ısı şoku, donma, kuruma, oksidatif stres ve yüksek radyasyondan kaynaklı DNA hasarı gibi streslere karşı daha dirençli hale getirdi.

  • Bu bulgular, tardigrad proteinlerinin nörodejeneratif hastalıklar ve kanser gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğini gösteriyor.

  • Ayrıca organ nakli için dokuları dondurma, insanı bütün olarak dondurma, yukarıdaki nedenlerden kaynaklı ölümleri azaltma gibi potansiyeli bulunuyor. 

Anahtar Noktalar:

  • Tardigradlar, ekstrem koşullarda bile hayatta kalabilen mikroskobik canlılardır.

  • Tardigradların bu özelliğinin arkasında yatan proteinler, insan hücrelerini de strese karşı korur.

  • Tardigrad proteinleri, amortal olma ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yol açabilir.

Not:

Kaynak:

2024-04-02

Sevgi ve Güçlü

Bir zamanlar, deniz kenarındaki küçük bir kasabada, derin bir aşkla yaşayan genç bir çift vardı.

Onların adları Sevgi ve Güçlü idi.
 
Sevgi, en kasvetli günleri bile aydınlatabilen mutlu ve parlak gülümsemesiyle, ipek gibi yumuşacık sesiyle tanınırdı.

Güçlü ise sıcaklık ve nezaket dolu, okyanus kadar geniş bir kalbe sahipti,

Her akşam, güneş ufukların ardına kayarken, denizin dalgalarını gören uçurumun en sevdikleri noktasında buluşurlardı.

Oracıkta birbirlerine sarılır, birbirlerinin kollarında huzur ve mutluluk bulurlardı.

Sonsuz genişlik ve derinlikte bu okyanus manzarasına bakarken, sevdikleri şarkıların dizelerini tekrar ederlerdi, derin sevgilerini yansıtan dizeler.

Aşkları, onları en karanlık fırtınalardan bile koruyordu. Hayat ne zaman bir zorluk çıkarsa, birbirlerine daha sıkı sarılır, bağlarında güç bulurlardı.

Sevgi'nin kahkahası Güçlü'nün kulaklarına müzik gibi gelir, onun sevgi dolu dokunuşu tüm endişelerini yok ederdi.

Bir fırtına gecesi, rüzgar uluduğunda ve yağmur durmadan yağdığında, Güçlü pencerenin yanında dururken, Sevgi'nin varlığını özlediğini hissetti.

Fırtına kargaşasının içinde, Sevgi'nin sıcaklığını bir umut ışığı gibi ruhunun derinliklerinde hissedebiliyordu.

Şimşek her çaktığında, yüksek sesle Sevgi'nin adını söyledi, adının bir sığınak olduğunu bilerek.

Bu arada, Sevgi karanlığı ve fırtınayı cesurca göğüsleyerek Güçlü'nün evine ulaşmaya kararlıydı.

Onun, ona ihtiyacı olduğunu, kendisinin de ona ihtiyacı olduğu kadar iyi biliyordu.

Her adımda, şarkılarının dizelerini tekrar ediyor, aşklarında cesaret buluyordu.

Sonunda, iliklerine kadar ıslanmış, ama yüreği sıcak ve kararlı bir şekilde Güçlü'nün kapısına geldi.

Güçlü kapıyı açtı ve onu karşısında buldu. İkisinin de gözleri sevgi ve bağlılıkla parlıyordu.

Tek bir kelime etmeden bir birlerine sarıldılar, sanki bir daha asla bırakmayacakmış gibi.

Fırtına dışarıda sürüp giderken, birbirlerinin kollarındaki güvenlik içinde huzur buldular.

Aşkları, zifiri karanlık gece yarısında bir deniz feneri gibi, en karanlık zamanlarda bile umut ve dirençle yol gösteriyordu.

Ve böylece, fırtına sonunda dinmeye başladığında ve ilk şafak ışıkları bulutların arasından yükseldiğinde, Sevgi  ve Güçlü aşklarının her zaman onları rehberlik edeceğini biliyorlardı.

Birbirlerinin kollarında, evlerinin sıcağında, sığınaklarının güveninde, kalplerinde ve ruhlarında buluşmuşlardı.

https://youtu.be/N6_PAfftTkk?si=bCYsNiZ8cVuaRLGH 

Spiral Kontakt Lens Nedir?

Spiral Kontakt Lensler Hakkında Bilgiler:

Spiral kontakt lensler, yaşa bağlı yakın görüş kaybını (presbiyopi) düzeltmek için tasarlanmış yeni bir multifokal lens türüdür. Bu lensler, geleneksel multifokal lenslere göre bazı önemli avantajlara sahiptir:

Geniş görüş alanı: Spiral lensler, geniş bir ışıklandırma yelpazesinde ve gözbebeği boyutundan bağımsız olarak net görüş sağlar. Daha az görme bozukluğu: Spiral lensler, geleneksel multifokal lenslere kıyasla daha az hale ve parlama gibi görme bozukluklarına neden olur. Daha konforlu: Spiral lensler, daha yumuşak ve esnek bir malzemeden üretilir ve bu da onları daha konforlu hale getirir.


Nasıl Çalışır?

Spiral lensler, ışığı farklı mesafelere yönlendirmek için spiral şekilli bir desene sahiptir. Bu, uzak ve yakın nesneleri net bir şekilde görmenizi sağlar.

Araştırma ve Gelişme:

Spiral lensler, Fransız araştırmacılar tarafından geliştirilmiştir ve laboratuvar testlerinde umut verici sonuçlar vermiştir. Halen klinik çalışmalarda test edilmekte ve ticari olarak sunulmadan önce daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Spiral Kontakt Lenslerin Avantajları:

  • Geniş görüş alanı
  • Daha az görme bozukluğu
  • Daha konforlu

Spiral Kontakt Lenslerin Dezavantajları:

  • Halen klinik çalışmalarda test aşamasındadır.
  • Ticari olarak ne zaman sunulacağı belli değildir.
  • Fiyatı geleneksel multifokal lenslerden daha yüksek olabilir.

Spiral Kontakt Lensler Hakkında Daha Fazla Bilgi:

Mutlu bir Dünya

Bir zamanlar, insanlarla hayvanlar arasında bir köprü olduğu söylenen bir dünya vardı. 

Bu dünyada, insanlar hayvanlar gibi, hayvanlar insanlar gibi duyabilme, koklayabilme ve hissedebilme yeteneklerine sahipti. Bu sayede, insanlar ve hayvanlar doğanın seslerini dinleyebilir, kokuların dilinden konuşabilirdi.

Bir gün, ormanın derinliklerinde yaşayan bir tavşan ve bir kurt buluştu. Tavşan, kurdun etrafında dolaşırken, onun içindeki derin kederi ve açlığı hissetti. "Neden üzgünsün?" diye sordu tavşan. Kurt, gözlerindeki hüzünle, "Açım ve yiyecek bulamıyorum," dedi.

Tavşan, hemen yanındaki çalıların arasından biraz ot koparıp kurdun önüne koydu. "İşte, biraz ot, belki açlığını biraz hafifletebilir," dedi. Kurt, şaşkınlıkla tavşana bakarken, onun dostluğunu ve yardımseverliğini hissetti.

Birlikte yola çıkan tavşan ve kurt, diğer hayvanların da birbirlerine yardım ettiği bir dünyada yaşadıklarını keşfettiler. 

Bir kuş, diğer hayvanlara yol gösterirken, bir tilki, yavru bir tavşana yemek buldu. Her canlı, diğerine karşı empatiyle doluydu ve birlikte yaşamanın ne kadar güçlü bir his olduğunu biliyorlardı.

Ancak, insanlar arasında da bu güçlü empati ve yardımlaşma yoktu. 

Bir gün, ormanın derinliklerinde yaşayan bir avcı, kurtla tavşanı gördü. Kurt, insanın içindeki kötülüğü ve avlanma isteğini hissetti. "Kaç, tavşan!" diye bağırdı. Tavsan ise "Kaç Kurt!" diye bağırdı.  Ancak, avcının kulakları tıkanmıştı, onların duygularını duymuyordu ve sadece kendi hedefine odaklanmıştı.

Tavşan, kurtu  kurtarmak için koştu. Ancak, avcı hedefine ulaştı ve kurtu vurdu. Tavşan, kurdun yanına koştuğunda, onun son nefesini alırken gözyaşları içinde kaldı.

İnsanlar arasında bu kadar acımasızlık olduğunu gören tavşan, dünyanın daha iyi bir yer olabilmesi için çaba sarf etmeye karar verdi. Diğer hayvanlarla birlikte, insanlara empati ve sevgi göstermeyi öğretmek için çalıştılar. Ve zamanla, insanlar da hayvanlar gibi olmayı, doğayla uyum içinde yaşamayı ve birbirlerine yardım etmeyi öğrendiler. 

Böylece, insanlar ve hayvanlar arasında bir dostluk ve anlayış köprüsü kuruldu ve herkesin birbirine yardım ettiği bir dünya yaratıldı. Dünya insanlar ve hayvanlar için daha mutlu ve yaşanılası bir yer haline geldi. 

Artık, her canlının sesini duyan, kokusunu alan ve hisseden dengeli bir dünya vardı ve herkes birbirine destek olmak için bir araya geldi.

Ruhların Şarkısı

Bir zamanlar, uzak bir krallıkta, her gün doğumunda, ormanın derinliklerinde, rüzgarın fısıltısı ve yaprakların hışıltısı arasında, gizemli bir melodi duyulurdu.

Rüzgarın hafif esintisiyle, ruhların melodisi en uzaklarda bile kulaklara yayılır, doğayı ve tüm canlıları sarardı.

Bu gizemli şarkıyı duyan her canlı, içindeki coşku ve umudun uyandığını hissederdi.

Krallığın genç prensesi Oyara 👸🏼, bu melodiyi duyduğunda yüreği huzur bulurdu. Ve bu şarkıyı daha yakından duymak ve kaynağını bulmak için bir maceraya atıldı.

O gün, cesur bir karar alarak, ormanın derinliklerine doğru bir yolculuğa çıktı.

Oyara, yol boyunca doğanın türlü  türlü mucizeleriyle karşılaştı.

Kuşların cıvıl cıvıl,  neşeli ötüşleri, çiçeklerin pırıl pırıl,  rengarenk dansları ve ağaçların kollarında oynaşan mutlu sincaplarla dolu bir dünya onu büyüledi. Her adımında, içinde ruhların şarkısının güçlendiğini hissetti.

Bir gün, bir ırmak kıyısında, yarı saydam,  gizemli bir periyle karşılaştı.

Oyara periye ruhların şarkısının sırrını merak ettiğini söyledi. 

"Ruhun şarkı söylerse," dedi peri, "Hayat seni dansa kaldırır." "Bu şarkı, içindeki parlak ışığı uyandırır ve seni hayatın akışına katar."

Oyara, bu bilgi ışığında krallığına geri döndü ve yolculuğunda öğrendikleri ile birlikte yaşamına yeni anlamlar kattı.

Besteleyip, herkesle paylaştığı ruhunun şarkısı, krallığında yaşayanlara umut ve neşe getirdi. Ve Oyara, ruhların melodisiyle dans ederek, hayatın en büyük armağanının içindeki ışık ve mutluluğu paylaşmak olduğunu keşfetti. 

Mutluluk paylaştıkça azalmıyor, katlanarak çoğalıyordu.